Ahmet Yücegök

AKLIMIZI KULLANALIM

Öyle şeyler söyleriz ki, bir zaman sonra o sözleri gerçekten ben mi söyledim deriz kendi,kendimize…
Kimimiz de, benzer sözlerden sonra “öfkelenince ağzımızdan kaçtı” ya da, “sözlerim amacını aştı” deriz.
İçinde bulunduğumuz bu günler bu tür kontrolsüz lafların çok fazla duyulduğu günlerdeyiz…
***
“Hey Hollanda”
“Hey Almanya”
“İki yüzlü Avrupa”
“Bizde demokrasi var, hani Avrupa'da demokrasi”
“Üç değil beş çocuk yapın”
“Kapım Barolar Birliği Başkanına kapalı”
“Hayır'cılar cephesi terör örgütleri, PKK, FETÖ, DEAŞ hepsi kol kola girmiş”
“Anamuhalefetin başındaki zat ve avanesi terör örgütleriyle bir olmuştur”
Bunlar ve daha fazlası Sayın Cumhurbaşkanının meydanlarda söyledikleri. Hem de Devletin tüm imkanlarını kullanarak gittiği her yerde...
***
Aynı lafları gittiği her yerde Sayın Başbakan da “gururla” tekrarlıyor...
***
Ülkenin en önemli gündemi Referanduma işte böyle gidiyoruz...
***
Oylanacak olan…
Doğrudan bizi ilgilendiren ve görünürde (18) Madde…
Dolaylı olarak (100) küsür madde değişecek…
Yani, yüzeyde (18) madde…
Diğerleri gizleniyor…
***
Değiştirilmesi istenilen görünürdeki (18) Anayasa Maddesinin hiç birini biz istedik diye oraya koymadılar. Biz istedik diye değiştirilmiyor...
Nerden biliyorum?
Çünkü…
Hiçbir kişi veya onun üyesi olduğu kurumdan görüş alınmadı…
Oysa…
Anayasalar en herkesin üzerinde uzlaşması gereken metinler…
O nedenle…
Anayasa denilen metni, ülkede birlikte yaşamayı düşünen herkes birlikte hazırlamalı…
O zaman herkes “benim anayasam” der
Ve, ikide bir değiştirilmez…
***
Gelinen nokta da …
Taraflar oluşmuş…
Çok az kararsız dışında…
Kimse, kimseyi dinlemiyor…
Ve içeriği tartışma şansımız kalmamış …
Bu saatten sonra, önümüze koyulan bu yemeği yiyeceğiz “ben yemek istemiyorum” deme şansımız da yok, aç olsak da, tok olsak da yiyeceğiz…
***
Ve… Kavgaya-döğüşe gerek yok …
Strese hiç gerek yok…
Çünkü… Bu seçim değil , referandum…
Yani kullanılacak oy pusulalarında parti amblemi yok sadece “evet” veya “hayır” yazıyor…
Bizler de, tercih mührünü birinin üzerine basacağız, o kadar…
Benim tercihim “HAYIR”…
Ve Oy kullanacaklara :
“Ne olur ne olmaz, önce önümüze koyulan, malum değişiklikleri iyice okuyun, sonra biraz nefes alın, sonra biraz düşünün, sonra da mührü istediğiniz yere basın” diyorum…
Nokta …

HODRİ MEYDAN
Bakın!
Ben dahil, bu ülkede yaşayan, ülkesini seven hiç kimsenin…
(16) Nisan 2017'de REFERANDUM istediğini sanmıyorum …
Çünkü biliyorlar ki…
İktidarda (15) yıldır meclis çoğunluğu olan bir parti var…
Ve biliyorlar ki…
İktidar gerçekten iş yapmak istiyorsa…
Gerçekten durumu düzeltmek istiyorsa.
Önünde hiçbir engel yok…
İşte bu nedenle…
16 Nisan 2017'de ki referandumu, bir kişi hariç herkes saçma buluyor…
***
Lakin uykularımızı kaçıran…

“KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRAL” meselesi var…
Bunun için “REFERANDUM yapılsın diyen” ezici bir çoğunluk var…
Ve Hodri meydan diyorlar…

BAKAR MISINIZ ?
İşsizlik tavan yapmış …
Ekonomi yerlerde…
Etrafımız ateş çemberi …
Her tarafımız Suriyelilerle dolu …
Terör her gün can alıyor …
Ve ülkemi yönetenler REFERANDUM istiyor…
Bunun ne anlama geldiğini de çok iyi biliyorum …
O nedenle kocaman bir “HAYIR” diyorum…
Ve o birilerinin ifadesine göre “HAYIR” dediğim için ben “vatan haini - terörist” oluyorum…
O birileri de “vatansever” oluyormuş....
Bakar mısınız?

YORUM YOK !
Geçen haftaya damga vuran olay .
“Hollanda Krizi”
Evirip çevirmeye gerek yok …
Kriz yaratıldı. Kim yarattı ?
“Bir olayı çözmek istiyorsan sonucun kime yaradığına bakacaksın” diyordu Profesör Mahir Kaynak …
Ve… Bunun kime yaradığını bilmeyen yok …
Bunu bilmeyen var mı ?
İyi de kim bu Mahir Kaynak ?.
1934 Gaziantep'te doğmuş, 1948'de Kuleli Askeri Lisesine girmiş, 1953'de Harp Okulunda, oradan emekli olmuş.1989'da İktisat Profesörü olmuş,1993'de Gazi Üniversitesinden emekliye ayrılmış.
14 Şubat 2014' te hayatını kaybetmiş…
***
Ve … Olayın … Kime yaradığı belli …

NİYETLERİ YOK
Mesela…
“Sayın AKP'li yöneticiler, lütfen söyler misiniz, sandıktan EVET çıkarsa bizim TAPU ve ECRİMİSİL meselemiz hallolacak mı?” densin …
İstiyorum ki …
AKP yöneticiler, Çayırdere, Sayalar ve Danamandra'ya gittiklerinde bu soruyla karşılaşsınlar…
Bakalım ne diyecekler…
***
Gözlemim…
Bu referandum diğerlerine benzemiyor.
Sahada görünenlerle televizyonlarda görünen çok farklı...
Anlaşılıyor ki…
Silivri'den mahallelere giden AKP yöneticileri, pazarladıkları malın kalitesinden hiç bahsetmemişler…
Ve… Anladığım…
Bahsetmeye niyetleri de yok…

İSTER İNAN
İSTER İNANMA
“1933' ten sonra Hitler, ülkeyi tek elden yönetmesini sağlayan devlet başkanlığı yetkilerini referandumla elde etti.”
(İlker Gökhan Şen-8/3/2017
Cumhuriyet Akademi)

GÜNE UYAN
“Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omzuna ağır gelir.”
(Nazım Hikmet Ran)

YORUM YAP