CHP Gençlik Kolları üyeleri Berker Esen Başkanlığında 16 Nisan'da oy kullanacak gençlere Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun Referandum mektubunu ulaştırıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye genelinde 1 milyon 874 bin gence referandum için gönderdiği mektubu Silivri'de Gençlik Kolları genç seçmenlere iletiyor. Kılıçdaroğlu, ‘Sevgili genç arkadaşım' diye başladığı mektubunda, anayasa değişikliğinde en temel sorunlar olan terör, işsizlik ve geçim sıkıntısına çare bulunmadığına dikkat çekti. Her dört gençten birinin işsiz olduğu vurgulan Kılıçdaroğlu; tüm gücün, çabanın, enerjinin işsizliği çözmeye ayırmak yerine, yetki hırsıyla heba etmenin doğru olmadığını kaydetti.
“REFERANDUMDA OYLAYACAĞIMIZ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ 'TEK ADAM REJİMİ' ÖNGÖRÜYOR”
Gençlere, “Gelin, siz de ‘hayır' deyin!” çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu'nun mektubunda şu ifadelere yer verildi: "Türkiye büyük bir ülkedir. Biz büyük bir halkız, güçlü bir milletiz. Gücümüzün kaynağı hiçbir şekilde tek bir kişi, merkez ya da kurum olamaz, gücümüzün kaynağı çalışma, dayanışma ve kucaklaşabilmemizdedir. Bu da ancak ortak akıl ve danışma-dayanışma kültürüyle olur. Referandumda oylayacağımız Anayasa değişikliği bütün bu ortak değerlerimizin yerine tek kişinin aklını ve gücünü yerleştirme, geri kalanı boş verme üzerine kurulu bir 'tek adam rejimi' öngörüyor.
“EN TEMEL SORUNLARIMIZA ÇÖZÜM ÖNERİSİ YOK”
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin adı var kendi yok. Bir sembolik meclis haline getiren, yasama, yürütme ve yargıyı tek kişinin emri altında toplayan bu rejimde demokrasiye yer yok. Bu Anayasa değişikliğinde, en temel sorunumuz olan terör, işsizlik ve geçim sıkıntısına çare olacak hiçbir çözüm önerisi de yok. Her dört gençten birisinin işsiz olduğu ülkemizde bütün gücümüzü, çabamızı, enerjimizi işsizliği çözmeye ayırmak yerine, yetki hırsıyla heba etmek doğru değil.
"BAŞKANIN PARTİSİNDEN OLMAYANA DEVLETİN KAPISININ KAPANACAĞI BİR REJİM KURULUYOR"
Önerilen rejim; Cumhurbaşkanını, hem devlet başkanı hem de parti genel başkanı yaparak çift başlılığı devletin tepesinden başlayıp, valilere, kaymakamlara kadar yerleştirecek bir düzen getiriyor. Başkanın partisinden olmayana devletin kapısının kapanacağı bir farklı rejim kuruluyor. Oysa bizler; huzur, güven ve mutlu bir gelecek istiyoruz. Bunun yolu daha çok demokrasi, daha özgür bir Türkiye'den geçer. Gençlik bir ülkenin hem bugünü hem de geleceğidir. Düşüncelerin özgürce ifade edilemediği, herkesin korktuğu bir ülkenin, bugünü de geleceği de olamaz.
“SORU; KADERİMİZİ TEK KİŞİNİN ELİNE BIRAKACAK MIYIZ, BIRAKMAYACAK MIYIZ?”
Evet demek için ise hiçbir makul sebep yok. Sorun kimin başkan olup olmayacağı sorunu değildir. Sorun 'kaderimizi kim olursa olsun tek kişinin eline bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız' sorunudur. Biz 'Hayır' diyoruz. 17 Nisan günü de bu ülkede beraber yaşayacağız. Aramıza duvarlar örmeden, birbirimizi ötekileştirmeden, öfkeyi ve kavgayı büyütmeden, huzurlu, güvenli, geleceğe umutla baktığımız bir Türkiye istiyoruz. Gelin, siz de 'Hayır' deyin. Ancak şunu da hiç unutmayın, tercihiniz ne olursa olsun sizler bu Cumhuriyetin geleceğisiniz ve bizler sizi seviyoruz."
Haber Merkezi