"MHP Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı" hafta sonu Antalya Belek Turizm Merkezi'nde düzenlendi. Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin katıldığı toplantıya Cumhur İttifakının MHP'li Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz da iştirak etti.
"MHP Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda konuşan ve MHP'nin belediyecilikte marka değerinin yüksek olduğunu vurgulayan Genel Başkan Devlet Bahçeli, dürüst, ilkeli, iradeli, inançlı ve müşfik belediye yönetimlerinin Türkiye'nin yüz akları olduğunu ifade etti.
Partilerinin belediyecilik anlayışının insan odaklı, hizmet ve gönül seferberliğinin olgunluğunda olduğunu anlatan Bahçeli, "Beka için milli karar, Cumhur için istikrar" diyerek gece gündüz çalıştıklarını aktardı.
Bahçeli, MHP'ye umut bağlayan vatandaşları mahcup etmediklerini belirterek, "Geleceğini partimizde ve Cumhur İttifakı'nda gören vatandaşlarımızı hayal kırıklığına uğratmadık. Söz verdik, yerine getirdik. Vadettik, arkasında durduk. Yapacağız dedik, elimizi taşın altına koyduk. Bizde yalan, palavra, hayal tacirliği, umut kalpazanlığı yoktur." diye konuştu.
"BİZ MİLLETİMİZ NE DİYORSA ONA BAKARIZ"
Belediye yönetiminin milletin emaneti olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti: "Emanete gölge düşürmek, emanete leke sürmek, bizim kitabımızda yazmayan, yazmayacak bir yanlışlık ve yozlaşma halidir. Bizim belediye başkanlarımız, şehirleri, beldeleri kara kışla boğuşurken balık yemeyi aklından dahi geçirmez. Şehirleri, beldeleri sele mahkum olmuşken, deniz kıyısında tatil yapacak kadar vicdansız olmaz. Bizim belediye başkanlarımız arasından, şehirlerinde, beldelerinde deprem yıkımı yaşanmışken, tatile gidip karın üstünde kayak yapacak kadar izansız ve itibarsız yüzler çıkmaz. Biz milletimiz ne diyorsa ona bakarız. Biz insanımızın ne dediğine, neyi beklediğine, nasıl huzur bulacağına kilitleniriz."
Devlet Bahçeli, hırslarına boyun eğen, ben merkezli hayat çemberine sıkışan, siyasete ve mahalli idareler yönetimine kayıp-kazanç merceğinden, ikbal-çıkar prizmasından bakan hiç kimsenin kendilerini anlamayacağını ifade etti.
Milletin sevdasına talip olduklarına işaret eden Bahçeli, "Belediye yönetimlerinde ayrımcılık olmaz. Dar kadroculuk olmaz. Kayırmacılık, partizanlık olmaz, olmamalıdır. Bir belediye başkanı, yöresinin en mağdur insanını mutlu ve huzurlu insan yapasıya kadar rahat uyku bile uyuyamaz. Mesele sadece park, bahçe, yol yapmak değildir. Elbette bunlar da olacaktır ancak insan merkezli bir belediyeciliğin temel ilkesi, uzanacak el bekleyen kim varsa onun yanında bulunması, onun derdiyle dertlenip sevincine ortak olmasıdır." diye konuştu.
Belediye yönetimlerinin yorulmaya, yılgınlığa, bahaneler üretmeye hakkının olmadığına dikkati çeken Bahçeli, hep birlikte başaracaklarını ifade etti.
"Biz çalışmazsak, çamurlaşmış zihniyetler evvela bize yetişecekler, sonra önümüze geçeceklerdir, arkasından da ellerine geçirdikleri fırsatlarla Türkiye'ye kastedeceklerdir." diyen Bahçeli, vazgeçmeyeceklerini, davalarını ve amaçlarını devamlı anlatacaklarını bildirdi.
"UMUTLARIMIZI DİRİ TUTACAĞIZ"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, durmayacaklarını, öf bile demeyeceklerini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizi sabote etmek isteyenler çıkabilir, çekinmeyeceğiz, niyeti hayır olanın akıbetinin de hayır olduğunu bilip ona göre davranacağız, hep bir adım önde olmanın arayışında olacağız. Karamsarlar, kötümserler, kötüler yan yana gelip iftira mevzi kursalar da inandıklarımızdan, irademizden, istikbale duyduğumuz bağlılıktan dünya tersine dönse bile taviz vermeyeceğiz."
Geçmişini unutanlar arasında yer almadıklarını, menfaatperestliğe tamah edip millete sırt çevirmediklerini kaydeden Bahçeli, "Millet dedik, zilletin foyasını ortaya çıkardık. Cumhur dedik, müstesna bir ittifak ahlakıyla Türkiye'yi muhafaza ve müdafaa ettik." ifadelerini kullandı.
Belediye başkanlarının çalışmasını yakından takip ettiğini anlatan Bahçeli, şöyle devam etti: "Önümüzdeki mahalli idareler seçimlerinde hem mevcudumuzu koruyup hem de pek çok yeni belediye başkanlığını kazanmak stratejik hedefimizdir. Bunu birlikte yapacağız. Omuz omuza mücadele edeceğiz, yolumuzdan şaşmayacağız, çizgimizden sapmayacağız. Daha güçlü bir devlet, daha müreffeh bir millet, daha huzurlu bir gelecek hedefine Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak mutlaka ulaşacağız. Umutlarımızı diri tutacağız. Umutsuz vakaları ademe mahkum edeceğiz. Siyasetimizi aklın, sabrın, ahlakın, sağduyunun, milli ve manevi değerlerin rotasından asla çıkarmayacağız."
Korkulukları yıka yıka ilerleyeceklerini belirten Bahçeli, gidecek başka bir yurt, sığınacak başka bir toprak olmadığını vurguladı.
"ÖNÜMÜZDE İKİ SİYASİ VE DEMOKRATİK SINAV VAR"
Türkiye'nin ve partisinin önünde iki yılı kapsayan iki siyasi ve demokratik sınavın olduğunu ve buna yönelik hazırlık içinde bulunulmasını isteyen Bahçeli, bunlardan birincisinin 2023'ün Haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri, diğerinin isen 2024'ün Mart ayında yapılacak Mahalli İdareler Seçimi olduğunu vurguladı.
*2023 seçimlerinin önemini anlatan Bahçeli, şunları kaydetti: "Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhur İttifakı'nın vatan ve millet sevgisiyle pekişmiş ahlaki ilkelerine bağlı ve sadık kalacaktır. Bu bizim birinci stratejik hedefimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve kurallarıyla işlerliği ve ilerleyip güçlenmesi için insanüstü bir çaba gösterecektir. Bu bizim ikinci stratejik hedefimizdir. MHP, 2023 yılının Haziran ayında TBMM'de milletvekili sayısını azami düzeye çıkarıp Cumhur İttifakı'nın Anayasa'yı değiştirme çoğunluğuna ulaşması, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrardan ve açık ara farkla Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için olağanüstü bir mücadele azmi sergileyecektir. Bu bizim üçüncü stratejik hedefimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, terörün kökünü kazıma, bölücülüğün kafasını koparma seferberliğinde her fedakarlığı seve seve yapacak, desteğini ön şartsız verecek, bilahare milli ve yerli bir ekonominin tesisi için üzerine düşen sorumlulukları gecikmeksizin icra edecektir."
Bahçeli, dördüncü stratejik hedeflerinin ise MHP'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uyumlu, en geniş demokratik katılımın sağlandığı, toplumun her kesiminin önerilerinin dikkate alındığı, başkanlık sistemini kurumsallaştıran yeni bir anayasanın hazırlanması konusunda çalışacağını ve bu uğurda siyasi faaliyetlerini yoğunlaştıracağını sözlerine ekledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin TBMM grup toplantısındaki açıklamalarını anımsatan Bahçeli, şöyle devam etti: "Şahsımı hedef alıp, 'Sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin, merakım o' diye soru sormuş. Sayın Kılıçdaroğlu, fazla merak iyi değildir, ne gelirse insanın başına meraktan gelir. Biz yüzmeyi değil tummayı biliriz, tumduğumuz yerde de senin gibilerini nasıl boğulduklarını görürüz. Sanıyorum yüzmeyi seviyorsun, yüze yüze kuyruğa kadar geldik, geldiğimiz yerde de senin sandıkta imdat çığlıklarını cümle alem duyacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi'nin 'baraj' diye bir sorunu olmadığını sen de senin efendilerin de hatta bölücü ortakların da açıkça biliyor."
*Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı: "Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşın dünyaya çıkardığı fatura çok ağır olmuş, ülkemiz de bundan etkilenmiştir. Türkiye, bu savaşın diyalog ve diplomasiyle çözümü için muazzam bir faaliyet yürütüyor. Ancak zillet ittifakı bunu görmüyor, göremiyor, 'Rusya'ya yaptırım uygulansın' diye dayatıyor. Gelsinler de bunu otelcilerimize söylesinler. Gelsinler de bunu Antalya'ya anlatsınlar. Domates üreticilerimizden tutun da turizm sektöründe çalışan kardeşlerimize varıncaya kadar yaptırımların olması gerektiğini paylaşsınlar, hodri meydan. Bunları kumanda eden güçler, ne konuşacaklarını, neleri söyleyeceklerini de sipariş veriyorlar. Zillet ittifakı figürandır, üstelik emperyalizmin, Türk düşmanlarının figüranıdır. Ne devlet ne millet ne de vatan dertleri vardır."
*Bugünkü CHP'nin, 1920'li yıllardaki CHP ile uzaktan yakından alakası kalmadığını iddia eden Bahçeli, "Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi altındaki CHP tanınmaz haldedir. CHP, Türk milletinin hassasiyetleriyle alenen oynamaktadır. Bunu siyaset zannedecek kadar da ateşle oyun halindedir. Ve günü geldiğinde de Türk milletine hesap verecektir." diye konuştu.