Silivri'de 480, Çerkezköy'de 64 hektar alanı kapsayarak yapılması planlanan termik santrale tepki amacıyla düzenlenen basın açıklaması, köylülerin de katılımı ile kitlesel bir eyleme dönüştü. Basın açıklamasında konuşan Başkan Özcan Işıklar, “Hiroşima ve Nagasaki atom bombası saldırısının zarar vereceği bir anlayışı buraya çakmaya çalışanları kınıyorum” dedi.
4 Haziran Pazar günü Çayırdere Köyü'nde santralin konuşlandırılacağı alanda Silivri Belediyesi, Silivri Çevre Derneği ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası tarafından ortak bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Ekolojik Yıkım İle Mücadele Haftası (31 Mayıs – 5 Haziran) içinde termik santralin kurulmasına karşı güç birliği yapmak amacıyla düzenlenen etkinliğe; TEMA, Kuzey Ormanları Savunması, Silivri ve Çorlu Motosiklet Kulübü, siyasi partilerin ilçe başkanlıkları, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, kamu çalışanları, sendika üyeleri, sivil toplum kuruluşları ve geleceğine sahip çıkıp hastalıkla boğuşmak istemeyen bölge halkı katılım sağladı.
IŞIKLAR: ATOM BOMBASI ATILSA ANCAK BU KADAR ZARAR VERİRDİ
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın konuya ilişkin açıklaması şöyle: “Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay arkadaşımızda aramızda. Duyarlılığı için teşekkür ediyorum. İkimizin canı çok yanıyor. Ortak mücadele yapıyoruz. Toplantıyı Çayırdere'de yapma kararı aldık çünkü doğal güzelliğini görmenizi istedik. Silivri, tarım havzası, orman ve yeraltı su kaynaklarının yoğunlaştığı bir yer. Hani termik santralin kurulması en çok nereye zarar verir diye yer arasanız ancak bu kadar isabetli olurdu. Atom bombası atılsa bir kente ancak bu kadar zarar verilebilir. Kömür rezervlerinin kullanılması ve ekonomiye kazandırılması gibi sunulan gerekçeyi Çerkezköy'de Akay arkadaşımızın yaptığı toplantıda konuşan bilim hocamız çürütmüştü. Sanıldığı kadar verimli olmadığı, tam tersine yerin altından çıkarılacak kömürün %30 verimle kullanılabileceği ancak bizim kanımız kadar değerli yeraltı suyuyla yıkanırsa verimin %60-65'lere çıkabileceğini kanıtlarıyla ortaya koymuştu. Buradaki rezerv oranı çok düşük. Ekonomik değeri neredeyse imtina edilecek kadar düşük bir kömür havzasının kullanılmasına dayandırılıyordu oysa sonradan Tekirdağ limanında dışarıdan ithal edilerek kömürün burada kullanılacağını öğrendik. Bu rezervin buraya yetmediğini öğrendik.
“DURDURULDUĞU YÖNÜNDE YAPILAN AÇIKLAMALAR DOĞRU DEĞİL”
Bu süreçte binlerce imza toplandı, toplanmaya da devam ediyor. 14 bin imza teslim edildi. Şu anda süreç Danıştay'da. İlçemizdeki hükümetin siyasi parti temsilcilerinin durdurulduğu yönünde beyanları oluyor, bu kesinlikle doğru değil. Sondaj çalışmalarının devam ettiğini biliyoruz. Tedbir kararı ile bu sürecin biteceğine kesinlikle güvenmiyoruz. Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.
“EKOLOJİK DENGEYİ BOZMAYACAK ALTERNATİF ENERJİ ÜRETİM YOLLARI MEVCUT”
Dünya 4. endüstriyel devrime gidiyor. Enerjinin neredeyse sıfır maliyetle solar enerjiyle kullanılabileceği bir teknolojinin geliştiğini hepimiz biliyoruz. Bu yapılabilecekken dünya ülkelerinin terk ettiği, zararları sayısız kömürlü termik santralde neden ısrar edildiğini anlamak mümkün değil. Bu bölgenin en önemli zenginliği tarım alanları. Afrika çöllerinde yerin 1200 metre altında solar enerjiyle sulu tarım yapıyor, bizde bu toprakları mahvetmeye kalkıyoruz.
“YAŞAMIMIZA KAST EDECEK OLAN BU TESİSİN KURULMASINA GÖZ YUMANLARI KINIYORUM”
Böyle bir vahameti, cehaleti, vurdumduymazlığı anlatmak için söylüyorum. Birinci sınıf tarım arazilerini mahvetmek için çevre dostu yenilebilir enerji kaynaklarını kullanmayıp böyle ilkel bir enerjiyle bölgeyi neredeyse Hiroşima ve Nagasaki atom bombası saldırısının zarar vereceği bir anlayışı buraya çakmaya çalışanları kınıyorum. Ben bu ülkeyi koruma konusunda gösterdiğiniz duyarlılığa teşekkür ediyorum. Mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”
AKAY: DEVLET YETKİLİLERİ HAYATIMIZI YOK EDECEK TERMİK SANTRALİ İYİ BİR ŞEYMİŞ GİBİ HALKA ANLATIYOR
Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, şunları söyledi: “Çok değerli hemşerilerim, hepinize hayırlı pazarlar diliyorum. Hemşerim diyorum, aynı havayı teneffüs ediyor aynı topraklarda yaşıyoruz. Sıkıntımız da mücadelemiz de aynı. Yaklaşık 7 aydan beri Çevre Bakanlığının planlara işleyerek başlattığı termik santral süreci, 22 Şubat tarihindeki acele kamulaştırma kararı ile devam ediyor. Planlara, acele kamulaştırma kararına olan itirazlarımız, hukuki mücadelemiz kurumsal ve bireysel olarak vatandaşlarımızla, belediyelerimizle beraber devam ediyor. Hukuksal mücadelenin yanında vatandaşlarımızın, sivil toplum örgütlerinin, kuruluşların, derneklerin topyekûn mücadelesine ihtiyaç duyduğumuz çok açık. Havamıza, suyumuza, toprağımıza sahip çıkmak gibi temel bir hedefimiz var. Yapılması düşünülen kömürlü termik santralin 20 kilometre çaptaki havamızı olumsuz etkileyeceği çok açık. Çerkezköy bugün bir sanayi kenti. Su kuyularımızın mesafesi 350 metreye ulaştı. 150 metrede suyu yakalıyoruz ve bu suyu kullanıyoruz dolayısıyla yapılacak termik santralde çıkarılacak kömürün yıkanmasıyla birlikte yine bizim ortak havzamızdaki su kuyularımızla gelebilecek. Havamızı, suyumuzu, tarım alanlarımızı alacaklar. Geçtiğimiz aylarda Çevre Bakanlığı yetkilileri geldiler. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinde maalesef kapalı kapılar ardında bir toplantı yaptılar. Toplantıdan termik santralin havamızı daha temiz hale getireceği, suyumuzu arıtacağı, tarımın verimini artıracağı sonucunu çıkardılar. Samimiyetle söylüyorum ellerinde hibritli şampuanlar, cilt maskeleri ve kremlerle halka bu şekilde sempatik gösterme mücadelesine girdiler. Hükümetin aldığı bir karardır buna olumlu bakmak lazım anlayışı ile termik santrali güzel bir şeymişçesine vatandaşımıza sunma mücadelesine giriştiler.
“O SANTRALİ YAPTIRMAYACAĞIZ”
Şimdi biz hep birlikte bu topraklarda yaşayan insanlar olarak hayatımızı etkileyecek termik santral meselesine sahip çıkmak zorundayız. Bu toprakların sahipleri olarak güçlü bir mücadele ile termik santral istemediğimizi haykırmak zorundayız. Bu birlikteliği gösteren çok değerli Sayın Silivri Belediye Başkanıma, sivil toplum örgütlerimize, Çayıdereli hemşerilerime bir kere daha teşekkür ediyorum. Çerkezköy'de ve Silivri'de termik santral yaptırmayacağız diyorum.”
AKÇELİK: HUKUKA AYKIRI
Akay'ın ardından söz alan Türkiye Mimarlar Mühendisler Odalar Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, “Kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan TMMOB ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, gerekli gördüğü kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır. Bölgede ilan edilen yaklaşık 485 hektarlık alandaki çevre düzen planına 8 Şubat'ta itiraz davamızı açtık. Çevre düzen plan değişiklikleri, çevreyi korumak ve kirlilikleri önlemek için yapılır yani açıkça Çevre Şehircilik Bakanlığı bu plan değişikliği ile birlikte çevre kanunu ihlal etmiştir. Aynı zamanda anayasamızın 169. maddesine de aykırılık vardır. Orman arazileri üzerine termik santral yapılamaz. Yine anayasamızın 44. ve 45. maddeleri tarım arazilerinin amaç dışı kullanılamayacağını belirtir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Ulusal İklim Değişikliği Uyum Stratejisi Geliştirme Yöntemi raporlarına da aykırıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığını anayasaya ve kendi yayınlamış oldukları yasalara uymaya çağırıyoruz. Böyle bir ironi içinde mücadele etmek çok zor. Silivri ve Çerkezköy Belediyesi'nin ortak mücadelesini gördükçe kazanacağımıza olan inancımız yeşerdi. Bizler her zaman yanınızdayız ama asıl olan buradaki halkın mücadelesidir. Çok kısa bir süre önce Aliağa'daki termik santralin ÇED raporunu iptal ettirdik. Bu mücadeleyi de kazanacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
ÇELİK: DOĞA İÇİN VERİLEN MÜCADELEDE YANINIZDAYIZ
“İstanbul'un ve Trakya'nın termik santrallere kurban edilmesini kabul etmiyoruz” diyen Çevre Mühendisleri İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Akan Çelik, tepkisini şöyle dile getirdi: “Kurbağalıdere, Kuzey Ormanları, Validebağ Korusu, Gezi Parkı, Kabataş, Fındıklı, Kalamış, Marmara Denizi için haykırdığımız gibi bu kez de Silivri için haykırıyoruz. Silivri'de ve Trakya'da termik santral istemiyoruz. Ölüm solumayacağız. Herkesi yaşam alanlarını korumaya, daha fazla tüketim için doğadan çalan enerji politikalarına karşı dikkatli olmaya, kriz yöneteceğiz diyerek rant için kentleri ve köyleri şantiye alanlarına çevirenlere sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını hatırlatmaya, toprağımız, havamız, suyumuz için bir arada olmaya, bulunduğumuz her platformda ekolojik yıkıma karşı ses çıkarmaya davet ediyor, doğa için verilen her mücadelede bilim ve tekniği halkımızın hizmetine sunacağımıza ve herkesle dayanışma içerisinde olacağımıza söz veriyoruz.”
ÇAYIRDERELİ VATANDAŞ SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ DEDİ
Mikrofon Çayıdere'de doğup büyüyen çiftçi Hamit Erkan'a verildi. Erkan, “Sayın Silivri Belediye Başkanım, Sayın Çerkezköy Belediye Başkanım ve çevre koruma yetkilileri hepiniz hoş geldiniz. Termik santralin olmasını istemiyoruz ve bunu yaptırmayacağız. Sonuna kadar direneceğiz” şeklinde duygularını açıkladı.
BAYRAKTAR: ZULÜMÜN ÇARESİ İSYAN ETMEK
Kuzey Ormanları Savunması üyesi Zerrin Bayraktar, “Sevgili doğa dostları, hukuk ülkemizde pek düzgün işlemiyor. Sonuç gelmeden inşaatı yapıp bitiriyorlar. Onun için herkesi bulunduğu alanda çevreye sahip çıkmak adına sokaklara çıkmaya davet ediyorum. Nerede böyle bir zulum varsa çaresi isyan etmektir diyorum” tarzında kısa bir açıklamada bulundu.
KORSAN: TERMİK SANTRALİ KURDURMAMAK İÇİN HALKIMIZLA BİRLİKTE MÜCADELE YÜRÜTECEĞİZ
Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, “Çayırdere'yi çöplüğe çevirmeyi planlıyorlar. Termik santrallerde kömürün yakılması ile açığa çıkan külleri buraya boşaltacaklar. Tarım arazilerimiz yok olacak. 50 kilometre etrafını etkileyeceği düşünülüyor. Burada hayvancılık, üreticilik, yaşam bitecek. İtiraz dilekçeleri topladık. Danıştay'a dava açtık. Kurdurmamak için elimizden geleni yapacağız. Hükümet sesimizi duysun! Durdurulana kadar mücadeleyi bırakmayacağız” diye konuştu.
GÖREN: GEÇ OLMADAN YARINLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM
Korsan'ın konuşmalarının ardından düşüncelerini paylaşması için Kahramanmaraş ilinin Afşin ve Elbistan ilçeleri arasında kurulmuş olan Türkiye'nin en büyük elektrik santrali nedeniyle ailesiyle Silivri'ye göç etmek zorunda kalan Yaşar Gören davet edildi. Termik santralin yapılması halinde insan sağlığına ve çevreye etkileri bakımından telafisi güç zararlara yol açacağını yaşadıkları üzerinden anlatan Gören, “Ben astım ve bronşit hastası olarak kurtararak Silivri'yi yurt edindim. Arkadaşlar kaçacak yer ararsınız. Yöredeki kanser hastaları ve kanser kaynaklı ölümler, acı tabloyu özetliyor. Geç olmadan toprağımıza, suyumuza, havamıza, sağlığımıza sahip çıkalım” dedi.
Haber:
Hazal BAŞARAN