İstanbul Süper Amatör Lig 5.Grupta Klasman Grubu yarışının içinde olan Yenibosnaspor'un teknik direktörü Ümit Gündüz, "Hakemler korku ve baskıdan dolayı doğru kararlar veremiyor" dedi.
Yenibosnaspor'un sezon başında lige katılmak istemediğini ancak sonra Kulüp Başkanı Erdoğan Şahin'in oyuncular mağdur olmasın diye son anda takımın lige katılma kararını verdiğini anımsatan genç teknik adam, İstanbul Süper Amatör Lig 5.Grupta köklü camiaların yer aldığını ve şampiyonluk yarışının son maçta neticeleneceğini aktaran Gündüz, Hakemlere de 'gördüğünüzü verin, baskılardan etkilenmeyin' çağrısı yaptı.
OYUNCULAR MAĞDUR OLMASIN DİYE LİGE KATILDIK
Kulüp Başkanlarının zor şartlarda görev yaptığını ve destek görmediklerinin altını çizen Sarı-Siyahlı Bahçelievler temsilcisinin teknik direktörünün açıklaması özetle şu şekilde: "Pandemiden sonra herkes gibi bizlerde futbolu unutma noktasındaydık. Başkanımız Erdoğan beyle oturup yeni sezonda neler yapabileceğimizin planlamasını konuştuk. Bizleri neler bekliyor nelerle karşılaşabiliriz, Sezona daha önce takip ettiğimiz çoğu oyuncuyla anlaşıp el sıkışıp planlanan tarihte idmanlara başlayacaktık. Başkanımızın pandemi kaygısı, ligler oynanmaz iptal olur kulüp maddi sıkıntıya gider kaygıları günden güne arttı ve lige katılmaktan vazgeçti. Futbolculara nasıl dersin oyunculara herkes takım bulsun kendine çok zor bir durumdu. Oyuncularımızı mağdur olmasınlar diye başka iddialı takımlara tavsiye ettik ve transfer oldular. Başkanımızla defalarca konuştum "Bu bizim misyonumuz olmalı bu Arkadaşlar iki yıldır beş kuruş para kazanmadılar. Bu arkadaşlara can suyu nefes vermeliyiz" dedim. Ligler oynansın veya oynanmasın bütçemiz dahilinde birileri elini taşın altına koymalıydı. Bir ay sonra Başkanımız aradı "Hocam hemen takımı kur, camiadan ve Yerel Yönetimden destek sözü aldık" dedi. Ayrıca destek ve yardım olmasa inanınki işler yürümüyor bir yerde tıkanıyor. Bu konuda Başkanlar çok yalnız bırakılıyor. Liglerin başlamasına 10 gün vardı ve bu saatten sonra nasıl oyuncu buluruz telaşına girdik. Yenibosnaspor büyük camia, bir marka; Hep başarı ve hedef ister hocalarımla, Kaptanla, Yavuz, Mert ve Sinan hocanın da desteklerini alıp çok kısa zamanda transfer ve altyapıdan da 8 oyuncuyla idmanlara başladık.
LİGLERİN 15 GÜN ERTELENMESİ İŞİMİZİ KOLAYLAŞTIRDI
Futbolcuların iki yıldır bırakın koşmayı yürümeyi bile unuttuğuna vurgu yapan Gündüz, sporcular çoğu kilo almıştı, ligler ilan edilen tarihte başlasa başarılı olamazdık ve her maç 5 yer bol bol santra yapardık. Ne moral ne çalışma şevk kalırdı. Allah'tan Federasyon ligleri 15 gün erteledi de bu bize ilaç oldu. 23 günde herkesin çabasıyla takımı belli bir seviyeye getirdik, ilk üç maçı iyi geçersek daha da iyi oluruz dedim, nitekim öylede oldu. Ligin ikinci Çıksalınspor maçında stoperimizin maçın başında hava topunda çapraz bağ sakatlanması, sonraki maçta bekimizin darbe sonucu 7 hafta uzak kalması takımızı zora soktu, morallerimizi bozdu. Süper Amatör Lig 5 Gurup otoritelerinde dediği gibi çok köklü büyük camiaların hep başarı isteyen Play Off gibi grup 11 takım var 8'i yukarıyı hedefliyor. Bu grupta her maç final bu grupta her şey olur, liderken biraz sallan düşebilirsin zaten 4 takım düşüyor 11 takım var 4 takım düşmesi de manidar! Grupta çok sert takımlar var, ancak sertlik sadece sahada mücadeleyle olsa başım üstünde yeri var.
HAKEMLER KORKUDAN DOĞRU KARAR VEREMİYOR
Deplasmanda rakibimizle oynuyoruz, saha içi gerginlik normal maç oynanırken ceza sahamıza onlarca rakip taraftar giriyor, oyuncularımı darp ediyor, iki oyuncum yerde ve kendini korumak taraftara karşılık veriyor. Düşünün bu ortamı, ceza sahası yumak gibi ve hakem korkudan baskıdan doğru karar veremiyor. İki oyuncuma kırmızı kart, kartlar doğru aslında ama vuranın yanına kar kalmasın ama sahaya onlarca taraftar giriyor, düşünün ki alt yapıdan gençlerimizin, oyuncularımızın halini… Saha içine her yerden taş yağıyor, bu çocukların annesi ve babası da maçı izliyor ve endişe etmeye başlıyorlar. Bu ebeveynler bir sonraki maça çocuğunu nasıl yollar? Bu ortamda gençlerimiz ve aileleri geleceğe ve futbola nasıl umutla, güvenle bakabilir! Bir de bunların psikolojik tramvaya dönüşü var, bu çocuklar şiddet görmüş, kötü muamele yaşamış olarak nasıl sporu sevdirebiliriz. Unutulmamalı ki spor bir sosyal faaliyettir. Kulüplerimizin asli görevi ülkemize profesyonel takımlara ahlaklı, karakterli oyuncular kazandırmak olmalı, aksi durumda bir yerlere varamayız gemi su alırsa herkes birlikte batar. İki kelimede hakemlere söylemek isterim, lütfen ama lütfen baskı çemberine girseniz bile haktan adaletten taviz vermeyin. Bizler bu durumu çok yaşadık bizler sizlerden ayrıcalık istemiyoruz, Korkmayın ve cesaretli olmalısınız. Futbolun gelişmesinde siz de öncü olun.