Maalesef ki çağımızın hastalığı diye telaffuz edilse de günümüzde disleksi bir hastalık değildir. Nöropsikiyatrik bir bozukluk olan disleksiyi fark etmekte ebeveynler geç kalmamalıdır. Okuma örneği üzerinden gidelim. Normal şartlarda ilkokula başlayan bir öğrencinin bizler okumayı öğrenme süresiyle ilgili beklenilen süre bellidir. Beklenilen sürede ve düzeyde okuyamıyor yazamıyor veya matematiksel işlemler yapamıyorsa disleksiden şüphelenebiliriz. Ancak bu durumun fark edilmesi ilkokuldan önce de olabilir. Dislektik olan çocuklar genellikle sağ yön ve sol yön kavramını öğrenmede sıkıntı yaşarlar. Bunun yanı sıra ince motor gelişiminde de sıkıntılar yaşandığı gözlemlenebilir. Kaşık çatal kullanma da beklenilen düzeyde performans göstermedikleri de gözlemlenebilecek detaylardandır.
İçinde bulunduğumuz, 1-7 Kasım Haftası DİSLEKSİ FARKINDALIK HAFTASI
Öğrenme bozukluğunun en sık rastlanan alt dallarından biridir disleksi.
Disleksi, okuma bozukluğu.
Disgrafi, yazma bozukluğu.
Diskalkuli, matematik öğrenme güçlüğüdür.
Disleksi, zekanın geriliği ile ilgili bir durum değildir. Aksine yapılan araştırmalar gösteriyor ki disleksi zeka düzeyi normal veya normalin üstü olan kişilerde görülen bir bozukluk.
YAŞ ARALIĞI AYRIMI YAPMAKSIZIN DİSLEKSİNİN BELİRTİLERİ
Okumayı öğrenirken beklenilenin gerisinde öğrenme ya da öğrenememe,
Okumakta ve yazmakta zorlanma,
B,d,p gibi harfleri birbirine karıştırma
Bozuk yazı yazma,
3-6-9 gibi rakamları ters yazma birbirine karıştırma,
Bazı rakamları ve harfleri ayırt etmede zorluk çekme,
Çarpım tablosu ezberlemekte zorluk yaşama,
Renkleri karıştırma ve zor öğrenme,
Sağ ve sol yönü öğrenme de ayırt etmekte zorlanma,
Bazı motor becerilerinde zorlanma (ayakkabı bağlamak vb.),
Noktalı ve noktasız harfleri yazarken veya okurken karıştırma,
DİSLEKSİ EĞİTİMİ NASIL OLMALIDIR? DİSLEKSİ İÇİN UZMAN YARDIMI SÜRECİ NASIL İLERLEMELİDİR?
Dislektik birey mutlaka uzman eğitmenler tarafından eğitim almalıdırlar. Disleksi fark edildiğin de akranlarıyla arasında çıkacak olan farkın kapanması eğitmen tarafından amaç olacaktır. Bu amaç doğrultusunda eğitimler bireysel olarak sistemli bir program dahilinde devam etmeli ve mutlaka ebeveyn desteği olmalıdır. Eğitmen dişlektik bireyin öğretmenleriyle mutlaka iş birliği içerisine girerek okuldaki akademik sürece de destek vermelidir. Ayrıca ebeveynlerin bu süreçte mutlaka bir psikologdan destek almalarını öneriyorum. Ebeveyn ne kadar durumu kabullenici ve bilinçli olursa çocuğunu o kadar motive edip doğru bir şekilde destekleyecektir. Bu süreçte çocuğa karşı sabırlı olunması, başkalarıyla kıyaslanmaması, motive ve takdir edilmesi gerekilmektedir. Zorlandığı alanların değil becerilerinin yoğun olduğu alanları çocukla birlikte keşfedip destelemek gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki bir çocuğun tersten yazması dislektik olduğu anlamına gelmez. Gerekli uzman kontrollerinden ve testlerden geçirilerek tanı konulabilir. Dislektik çocuk diğer çocuklardan farklı değildir tek fark farklı öğrenmesidir. Albert Einstein, Leonardo da Vinci, Walt Disney gibi dünyaca ünlü ve başarılı kişilerin dislektik bireyler olduğunu bilmenizi isterim.