Sevginar Sali

100. gün baskısı!

Lavanta Hasat Şenliğinde anlamlandıramadığım konunun Başkan Volkan Yılmaz'ı Ortaköy Börek Festivali'nde izledikten sonra adını koydum!
Yılmaz, Silivrililerin sevdiği bir başkan adayı olmadı sadece, ilçe siyasetimize aktif bir figür olarak katıldıktan sonra, yalnız seçimi değil, kendisine oy vermeyen insanların beğenisini de kazandı. Başkan olduktan sonra adaylık sürecinde desteğini aldığı bir kısım insanların beklentilerini tam olarak gerçekleştirmiş olmayabilir ama Silivri genelinde çoğunluğun memnuniyetini elde etti.
Silivri'nin yerel yönetim ve siyaset dengelerini alt üst etmekle kalmayıp, bir de bu konumuna en az 5 yıllık kalıcı bir durum ekleyen Yılmaz'a geride bıraktığı üç ayda en akılda kalıcı eleştiri “Hani bir şey değişecek her şey değişecekti” ifadelerine fazla itiraz eden olmaz herhalde. Oysa değişim öyle kolay, sancısız bir süreç değil, hele ki düşüncesiz, hesapsız, bodoslama girişilecek bir mesele olduğunu iddia etmek komik olur…
Kimse Yılmaz'dan daha çok Silivri'nin beklediği değişim ve dönüşümü gerçekleştirmek istiyor olamaz… Arada önemli bir fark var isteyenlerin büyük kısmı, sorumluluğun küçük bir bölümünü üstlenirken, Başkan Bey aslan payını taşımak, yönetmek durumunda. E, tabi sırtlanacağı yükü üç beş kere düşünmesine hak vermek lazım.
“Silivrili ruhu”, “Marka kent”, çok yabancı olmadığımız; “İnsana yatırım” ve Atatürk vurgusu Başkan Bey'in yönetme iddiasında bulunduğu kentin şifrelerini çözme konusunda doğru yolda olduğunun ispatı.
“Fitneye, fesada izin vermeyin” çağrısı üzerine yaptığı birlik ve beraberlik vurgusu, daha önceki yöneticilerimizden “Taş üstüne taş koyanlara” teşekkürü, geçmişi inkâr etmeden daha iyi bir gelecek kurma niyeti, “Bana güç verin” çağrıları ezbere söylenen ifadeler olmasa gerek!
Yılmaz'ın seçilmesinde kadın seçmenin oyları ve onlara yönelik vaatleri çok önemli bir rol oynuyor; bunu defalarca konuştuk. “Yakama yapışın, çocukların eğitimi için çalışmalar konusunda beni zorlayın” ifadeleri altında Başkan Bey'in elinden geleni yaptığına önce kendini ikna etmeye ihtiyacı olduğu aşikar. Bu sorumluluk seçmen ve kamuoyu açısından mutluluk verici, Yılmaz'ı epey yorar; kendi seçimi…
Silivri siyasetinin belli bir kurgusu, derin bağlantıları, dinamik ve dengeleri var… Yılmaz, bu sürece çok yabancı biri olmamakla birlikte, adaylığı, seçimi ve üç aylık tutumları ile pek çok ezberi boza boza kendine bir yer ediniyor. Bazen bu kadar şeyi tek başına nasıl düşünüyor o kadar yoğunluğunun içinde diye şaşırıp kalıyorum ama yaptıkları ile söyledikleri arasındaki örtüşmeden aradığım cevapları kısa sürede buluyorum.
O eski düzenimizin mimarları, yenisini kurmaya kalkan bu arkadaşa ne kadar iyi niyetle yaklaşırsa yaklaşsınlar kendinden yana süreci yontma çabaları göz ardı edilemez. Önce güzellikle, sonra sitemle belki de daha da sevimsizleşerek istediklerini elde etmeyi deneyeceklerdir.
Yılmaz'ın herkesi dinleyip, kendi idealleri doğrultusunda doğru yolu inşa etme çabası mutlaka işe yarayacaktır. Bizi alıştırdığı nezaket dilini, çalışkanlığı ve insan üstü çabasını sürdürdüğü müddetle bunun netice kaydetmemesine imkan yok!
Ortaya koyduğu başkan imajını zarif eşi, olup biteni anlamaya çalıştıkları her hallerinden belli olan çocukları, oğluna gururla bakan annesini de eklemesi çok iyileştirici… Överken belki çok ihtiyacımız yok ama eleştirirken söz konusu bir insan olduğunu unutmamamız, beklenti limitlerimizi ayarlamak adına…
Uzun lafın kısası; Eğer Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli ise hiç karamsar olmaya gerek yok. İcraat için ise Başkan Bey'in 100 değil, tam hesaplamadım ama Allah ömür verir de kısmet olursa en az 2 bin günü olacak : )
Elinizi ortada hiçbir şey ve hatta seçilmenize dair umut yokken tuttuysa bu insanlar, kolay kolay bırakmaz siz aksi için inatla onları ve sabırlarını zorlamadıkça : )
Yani vatandaş seçimini yaptı! Şimdi seçtiğinin yolunu tercih etme dönemi...

YORUM YAP