Geçtiğimiz hafta içinde çeşitli basın organlarında çıkan bir habere göre, konut sektöründe son 10 yılın en büyük ayıbının net-brüt farkı olduğu ifade edilerek, "Net-brüt farkının yüzde 25 olması normal, ama yüzde 50'ye çıkan projeler var'' deniliyordu!
Seba İnşaat YK başkanı Sayın Nedim Keçeli, “Konut ya da ofis alıcılarının en büyük sorunlarından biri net-brüt farkı. Özellikle maketten yapılan satışlarda ofislerde verilen büyüklük bilgisi ile teslim alınan evlerde karşılaşılan büyüklük çok farklı olabiliyor.
Evin net metrekaresini duvarlar arasında kalan faydalı alan yani ‘süpürülebilir alanı' oluşturuyor. Brüt metrekarede ise apartman holünden asansör boşluklarına, oda bölmelerinden merdiven ve kat sahanlıklarına, otopark alanlarından sosyal alanlara kadar pek çok bölüm tarifin içine girebiliyor. Böyle olunca net-brüt farkı yüzde 50'ye kadar çıkıyor'' dedi.
Malumunuz üzere satışa arz olunan gayrimenkul projelerinde konut kullanım alanları ile tapuya işlenen metrekare alanları arasında net-brüt kullanım alanları arasında oluşan farkın büyümesinin sebepleri konusunda hem sektör içinden hem de sektör dışından her kafadan bir ses çıkıyor. Tabiatıyla kamuoyunda da işin doğru anlatılmaması ve farklı yönlendirmeler kafaları karıştırıyor dersek hata etmemiş oluruz!
Bu konu biraz da 2014 yılı içinde açıklanan yeni imar yönetmeliğinin brüt kullanım alanları üzerinde yapılan değişikliğin iyi anlatılamamasından kaynaklanıyor.. hem hedef kitleler hem de kamuoyu tarafından konunun idraki ve izanı kanaatimce biraz sakil kaldı. Tabi bu durum inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir takım şirketlerinde işine geliyor!
Yasa da herşey açık. İnşa edilecek alanların imara göre kullanım alanlarının net-brüt konusu detaylı şekilde kalem kalem yazılmış.
Tabiatıyla müteahhitlerde toplam brüt alanları yasaya göre topluyor ve alıcı kitlenin karşısına çıkıyor.
Hesaplama yöntemi de şudur; brüt kat alanı+ kat kullanım alan payı+ ortak alanlar ve mahaller ile otoparklar vs. toplanıp tapuya işleniyor. Müteahhitte müşteriye bu alanları toplamını inşa ediyorum deyip sunabiliyor. Zaten konuda buradan çıkıyor.
100 m2 net kullanım alanlı bir dairenin bu alanlar dahil edilerek hesaplanması ile neredeyse 150-160 m2 lere kadar çıkması ister istemez bir şüpheye ve vesveseye sebep oluyor.
Aslında kısaca durumun özeti şudur; ticari ahlak ve değerleri olan şirketler, müşterilerine kat brüt alanı üzerinden dairesini sunar ve satarsa ortada ne şüphe bırakır ne de vesvese!
İşte işin bam teli de burasıdır!
***
2015 yılı tüm sektörler açısından, özellikle inşaat sektörü açısından geçtiğimiz yıllara kıyasla durgun mu geçti derseniz açıklanan verilen farklı olduğunu söylüyor!
Yıl içinde 2 genel seçimin yaşanması. İlk 6 ayın genel seçimin beklentileriyle geçerken, ikinci yarısı da neredeyse erken seçimin etkileriyle tamamlandı.
Neredeyse yılın 10 ayını etkiledi ve piyasalar seçim sonuçlarına endekslendi ve beklenti içine girildi.
Tabiatıyla yabancı yatırımcıların bekle gör trendine girmesi. Bir çok yatırımın askıya alınması da kaçınılmaz oldu. Özellikle bürokrasinin işlememesi hatta yatırımların ve bir çok önemli kararın seçim sonrasına bırakılması bile bunun açık bir göstergesiydi.
Ancak Ocak-Kasım ayları arasında ki dönem ilişkin veriler açıklandığında ise karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor.. konut sektöründe bir önceki yılın aynı dönemine göre satışlar yüzde 11.25 arttığı. Bu sebeple yeni yıla ilişkin beklentilerde arttığını söyleyebiliriz.
Halbuki yıl içinde 2 genel seçim yaşanmasına. Durgunluk ve beklenti içinde geçen bir döneme, terör olaylarına, bölgesel krizlere rağmen inşaat sektörü 2015 yılı, Ocak-Kasım döneminde 1 milyon 146 bin konut satılarak bu durumu aşmasını da bildi.. zaten satış rakamları da işin teyidi niteliğinde.
2016 yılı için ise tahminler 1 milyon 300 bin konutun satılacağı yönünde.
1 Kasım seçimlerinin sonucuna göre çıkan siyasi istikrarın ekonomiye yansıması, son 2 ayda daha belirgin şekilde hem satışlara hem de yatırımlara yansıması ve hareketliliğin reel piyasalarda kendini göstermesi kaçınılmaz oldu.
Dikkat edilirse Kasım ve Aralık aylarında gayrimenkul piyasasında yaşanan hareketlilikte bu durumun bir teyidi niteliğini taşıyor.
2016 yılının huzurlu, güzel ve bereketli bir yıl olması dilek ve temennisiyle.
Mutlu yıllar...