Hürhaber: Çocukken ne olmak isterdiniz?
Tülay KAYNARCA: Öğretmen olmak isterdim. İlkokul öğretmenim olan sevgili
babamı her konuda örnek aldığım için olsa gerek, çocukluğumun mesleği
öğretmenlikti.
Hürhaber: Nasıl bir yeteneğinizin olmasını isterdiniz?
Tülay KAYNARCA: Bir müzik aleti çalabilmeyi ve müziğin ritminde yüreğin
derinliklerine kadar inebilmeyi, mesela ‘Ney' dinletisi yapabilmeyi çok
isterdim...
Hürhaber: Hayatınızda vazgeçemeyeceğiniz üç şey nedir?
Tülay KAYNARCA: Ailem, inançlarım ve dostlarım.
Hürhaber: Hayatınızda hangi şanslarınızı kullanamadığınızı düşünüyorsunuz?
Tülay KAYNARCA: Üniversiteyi bitirdiğim yıl, babamın da desteği ile vizemi
bile almışken, İngiltere'ye dil eğitimi için gitmekten vazgeçtim. Yerine tercih
ettiklerimle çok mutlu oldum aslında ama yıllar sonra geri dönüp baktığımda,
akıcı bir yabancı dilin mesleğimde ne kadar katkı sağlayabileceğini gördüm.
Yani o dönem önemli bir şansı kaçırmıştım, sonra da yoğun çalışma temposu
içinde eğitim anlamında yurt dışı fırsatı olmadı.
Hürhaber: En büyük mutluluğun tanımı sizce nedir?
Tülay KAYNARCA: Sevdiklerimle, huzurlu bir yaşam.
Hürhaber: Size en büyük mutsuzluğu kim veya hangi olay yaşattı?
Tülay KAYNARCA: İftira atan zavallılar. Biliyor musunuz onlar için bile dua
ediyorum, Allah'ım yardım etsin diye!
Hürhaber: Hayatınızın anlamı nedir?
Tülay KAYNARCA: İnsanlık adına bir iz bırakabilmek, sorumluluklarımın hakkını
verebilmektir hayatın anlamı. Bana huzur veren inandığım değerlerin, herkese ulaşabilmesi adına yapmam gerekenler
olduğuna inanıyorum. İletişim kurabildiğim her canlıya karşı iyi bir şeyler
yapabilmeyi yaşam felsefem olarak tanımlıyorum.
Hürhaber: En büyük hatanızı bizimle paylaşır mısınız?
Tülay KAYNARCA: Elbette eksiklerim, hatalarım var. Kim mükemmel ki! Hayatta hiçbir şeyin tesadüf
olmadığını düşünüyorum. Yaşam ve ölüm arasındaki o ince çizgiyi doğru
algılayıp, hayata anlam katabilecek değerlerime tutunuyorum. Hatalarımı
yaşatmıyor, zihnimden siliyorum.
Hürhaber: En çok nefret ettiğiniz kim veya ne?
Tülay KAYNARCA: Kin ve nefret gibi duygular bana çok yabancı. Çok çabuk
affedebiliyorum çünkü. Asla kin tutamıyorum.
Hürhaber: Bir erkek ve bir kadında ayrı ayrı en çok değer verdiğiniz özellikler neler?
Tülay KAYNARCA: Dürüstlük. Yalanını yakaladığım insanlara bir daha güven duyamam. Huzur ve güvenin, iç barışta ve inançta
gizli olduğuna inanıyorum. Ben değil, "BİZ' demeyi tercih edenlere saygı duyuyorum.
Hürhaber: Seçme şansınız olsa nerede yaşamak isterdiniz ve neden?
Tülay KAYNARCA: Yine İstanbul'da yaşamak isterdim. Çünkü İstanbul;
"Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul, İstanbul...”
Hürhaber: Sizi baştan ne çıkartır?
Tülay KAYNARCA: Tatil! Mümkün olamadığı için olsa gerek, çok cazip gözüküyor!
Hürhaber: En son ne zaman ağladınız ve neden?
Tülay KAYNARCA: Ramazan ayı boyunca! Çünkü bir insanın annesini kaybetmesi
ne demek o zaman yaşadım…Annesizlik, meğer çaresizlikmiş!
Hürhaber: Yaptığınız meslek dışında ilginizi çeken başka iş nedir ve neden?
Tülay KAYNARCA: Doğrusu ilgimi çeken başka bir iş yok, çünkü mevcut
sorumluluklarımın yoğunluğundan, başka şeyler düşünmeye vakit de yok!
Hürhaber: Geçmişte sizi en çok etkileyen kişiler kimler?
Tülay KAYNARCA: Fatih Sultan Mehmet'ten, Büyük Önder Atatürk'e, Adnan
Menderes'ten, rahmetli Özal'a kadar tarihimize iz bırakmış bütün değerli devlet
adamlarımızın etkileyici olduğunu biliyorum.
Hürhaber: Günümüzde sizi etkileyen kişiler kimler?
Tülay KAYNARCA: Devlet adamı olarak elbette Recep Tayyip Erdoğan, O bir
dünya lideri. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ü de çok samimi, başarılı ve
özverili buluyorum.
Hürhaber: Ne için, kimi kıskanırdınız veya kıskanıyorsunuz?
Tülay KAYNARCA: Kıskançlık çirkin bir duygu. Mümkün olduğunca bunu içinizde
öldürmek gerek. Bu arada eşini kıskanmayan var mıdır ki!
Hürhaber: Elinizde sihirli bir değnek olsa ilk isteğiniz ne olurdu?
Tülay KAYNARCA: Dünyaya barışı, huzuru, inancı ve sevgiyi hakim kılabilmek
isterdim. Ne iyi olurdu öyle değil mi?
Hürhaber: Sizi en çok korkutan şey ne?
Tülay KAYNARCA: İftira.
Hürhaber: Sizi en çok mutlu edeceğini düşündüğünüz şey
ne?
Tülay KAYNARCA: Genelde milletimizin, özelde ailemin başarıları ve huzuru.
Hürhaber: En sevdiğiniz alıntı?
Tülay KAYNARCA: "Misafirsin bu dünyada ey gönül, umduğunla değil bulduğunla
gül, Hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle ne de üzül.” (Mevlana)
Hürhaber: En sevdiğiniz renk hangisi?
Tülay KAYNARCA: Beyaz.
Hürhaber: En sevdiğiniz müzik türü
ve sanatçı?
Tülay KAYNARCA: Her türlü müziği zevkle dinliyorum. Türk sanat müziği ve
tasavvuf ise benim için özel. Bu arada iyi bir Sezen Aksu hayranıyım.