Seçim gününe geri sayım başladı ama ortam sanki ileri sayım gibi… 24 Haziran'a yaklaştıkça heyecan artacağına azalıyor! Endişe duyarak seçim yapmanın yanlışlığı bizi hayatın hiçbir evresinde, muhtemelen siyasette de doğru bir yere taşımadı, taşımaz… 24 Haziran'a 5 gün kala karar verenler şanslı, sandıkla baş başa gelene kadar bir neticeye varamayacak olanlar biraz daha kıvranacak! Allah oy oranları açıklandıktan sonra kıvrandırmasın; onun telafisi biraz zaman alacak çünkü…
Her işimize bir katakulli iliştirmeyi gelenek haline getirdiğimizden midir nedir; vereceğimiz bir oy, ona da sekiz takla attırıyoruz. AK Parti'den ötürü HDP'ye oy verenler mi istersiniz, MHP'den sebep İYİ'ye meyil edenleri mi ararsınız, “sevdik mi tam severiz, sildik mi bir kalemde” şarkısında tarif edildiği gibi bir hatada, kızgınlığın gazıyla yorganı gözden çıkartıp pire ile hesabımızı yangında hemen görmelerimizi mi söyleyeyim?
Seçim, geçim bunlar hep olacak işler… Olması da lazım zaten… Siz yine de beni dinleyin vurdulu kırdılı siyaset muhabbetlerine kendinizi çok kaptırmayın. Bugün sövdüğünüz o insanlarla yarın yan yana duracak, yüz yüze bakacaksınız! Garip bir şekilde hiçbir şey olmamış gibi davranmayı yaşadığımız hayat bize öğretiyor da, yürekte sızı, akılda hissettirdikleri kolay kolay geçmiyor kabul edin…
Hırçınlık derecesi artan yapılara dikkat edin irtifa, kontrolü kaybeden, gücü azalan, özgüveni zedelenen, yaptıkları ve yapacaklarına itimat kalmayan koşullarda patlak verirler…
Kavga ve gürültüyle yapılacak doğru bir tercih, sağlıklı işletilecek bir süreç yoktur!
Sınava sayılı günler kala öğrencilere hani uzmanlar tavsiyelerde bulunur; “Ders çalışmayı bırakın, kendinizi rahatlatacak şeyler yapın” tarzında… Aksine siyasetçiler seçim gününe kısa bir süre kala mesaj verme durumunu arttırır, etkisini yükseltmek adına söylemlerinin tonunu bir üst perdeye taşır…
Seçim yasakları 24 değil 72 saat olabilirmiş pek ala!
Anlattınız sabah gözümüzü açtığımız gibi dinlemeye başladık, akşam uykuya dalıncaya kadar liderlerin karşılıklı atışmalarını takip ettik. Tartışma programları gırla… Siyasette bu kadar zaman harcayan başka bir ülke daha var mıdır acaba?! En gelişmiş sektörümüz, en önemli konumuz politika! Eğitim değil, sağlık hiç değil, teknoloji falan gereksiz; siyaset o da kim kime ne demiş, o ona ne cevap vermiş! Kasaba dedikodusunun hallicesi!
24 Haziran'ı atlatıp gerçek gündemimiz ve ihtiyaçlarımızı konuşmaya başlayacağımız, enerjimizi toplumsal gelişimimiz ve refahımız için değerlendireceğimiz günleri iple çekiyorum! 25 Haziran sabahı uyandığımızda hiçbir şey değişmemiş olacaksa niyeydi bu tantana, niye koptu bu küçük kıyametler : )
AKLIMDA DELİ SORULAR
*AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu'nun Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a bulaşmama konusunda yeminli olduğunu düşünmeye başladım. Ne sebepten böyle bir yaklaşım içine girmiş olabileceğine dair kafamda türlü türlü senaryolar : )
*AK Parti'nin seçim çalışmalarında eski belediye başkanları, ilçe başkanları tam kadro iştirak ederken CHP tek tabanca Suna Göçengil'le sahalarda… Özcan Işıklar, Silivri sorumluluğunu olduğu gibi ilçe başkanına yıktı bu sefer; haklı mazeretli olarak… O değil de AK Parti'deki geniş kadroya karşı Göçengil'in bir başına kaydedeceği seçim sonucunu epey merak etmeye başladım… %60'a %40'lı bir netice karşısında AK Parti'nin Göçengil'e belediye başkan adaylığı teklif etmesinde ben bir engel göremiyorum görebilen varsa beri gelsin : ))
*Cumhurbaşkanlığını kestirebiliyorum da genel seçimlerde Silivri'nin 24 Haziran tavrını öğrenmekte sabırsızlanıyorum : ) Seçilemeyen milletvekili, seçilenlerden daha çok ay alma durumuna imza atar mı dersiniz?
