“30 Ağustos zaferi, korkusuzluğun ve yurtseverliğin destanı”

“30 Ağustos zaferi, korkusuzluğun ve yurtseverliğin destanı”

30.08.2024 13:57:23

30 Ağustos Zafer Bayramı'mızın 102. yıl dönümü programında günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Jandarma Teğmen Mehmet Emin Ekim, “30 Ağustos zaferini bize armağan eden, kahramanlıklarla dolu tarihimiz, yeni bir çığır açan bayrağımız, korkusuzluğun ve yurtseverliğin efsanesi ve destanı olmuştur. Sonsuza dek minnet ve şükranla anılacaktır” ifadelerine yer verdi.
30 Ağustos Zafer Bayramı'mızın 102. yıl dönümü kutlama programı, Atatürk Anıtı'na çelenk sunumuyla başladı. İlçe Kaymakamı Tolga Toğan, Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kara, Garnizon Komutanlığı ve Savcılık yetkililerinin yanı sıra siyasi parti ilçe başkanları, kurum müdürleri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, gaziler ve çok sayıda kişi törene katıldı.
Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı adına çelenkler Atatürk Anıtı'na sunuldu. İlçe Kaymakamı, Jandarma Komutanı ve Belediye Başkanı, törene katılanların bayramlarını kutladı. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının manevi huzurunda saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı'mız okundu.
Günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Teğmen Mehmet Emin Ekim tarafından yapıldı. Teğmen Ekim, coşku içinde yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “1900'lü yılların başlarında meydana gelen büyük devletler arasındaki çıkar çalışmaları, gelişen fikir akımları, sanayileşme gibi gelişmelerin sonucunda meydana gelen 1. Dünya Savaşı'nın sonunda müttefiklerin aldığı ağır yenilgiler sonucu Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Bu mütareke sonucunda bin yıldır can vererek yurt edindiğimiz Anadolu toprakları işgal altına alınmıştır.
“'YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!' PAROLASIYLA AYDINLIĞA GİDEN YOLA ÇIKTILAR”
İşgal güçleri ve birlikleri her yerde kadınımıza, yaşlımıza, çocuklarımıza dünyada eşine az rastlanır bir şekilde işkence, zulüm ve hakarette bulunmuşlardır. İşte öylesine mutsuz görünen bir ortamda Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bağımsızlık meşalesini yakarak 'Ya istiklal ya ölüm!' parolasıyla aydınlığa giden yolu aramışlardır.
“DÜNYANIN EN KAHRAMAN, EN SAVAŞÇI MİLLETİNE DÜŞEN GÖREV, DÜŞMANI YURTTAN ATMAK OLDU”
Bu bağımsızlık ve aydınlık mücadelesinin ilk hedefi, son nefesine kadar düşmanı güzel ve kutsal vatanımızdan atmak şeklinde belirlenmiştir. Süregelen savaşların sonuncusu olan Sakarya Meydan Muharebesi'nde de hedeflere ulaşmaya muktedir olduğumuz, milletimizin istiklali uğruna kanının son damlasına kadar savaşmaya devam edeceğini ispatlamıştır. Artık dünyanın en kahraman, en savaşçı milletine düşen görev, düşmana son darbeyi vurmak olmuştur.
“ULUSUMUZ, BU SAVAŞTAN DA ATATÜRK ÖNDERLİĞİNDE ALNININ AKIYLA ÇIKMIŞTIR”
Mustafa Kemal'in Başkomutanlığı altında Türk kuvvetleri, düşmana beklenmedik bir yerden geçerek stratejik sahada düşmanı yanıltmayı başarmıştır. Avrupalıların '5-6 ayda geçilmez' dediği Afyon mevzileri, üç günde geçilerek 30 Ağustos'a gelindiğinde düşmanın önemli bir bölümü imha edilmiştir. Bu büyük zaferle düşmana büyük darbe vurulmuş, İzmir'de denize dökülmüştür. Dünya tarihçileri Büyük Taarruz için 'Türkler, Boğaç Meydan Savaşı'ndan yüz yıllar sonra yine parlak bir savaş kazandılar' ifadesini kullanmışlardır.
Askeri bir husus ise günün şartlarında bir ordunun 10 günde 500 km'lik bir mesafeyi yaya ve savaşarak geçmesidir. Kazanılan zaferi muhteşem kılan unsur, harbin kadın, yaşlı, çocuk demeden milletçe topyekûn bir şekilde yapılmış olmasıdır. Ulusumuz bu savaştan da, önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde alnının akıyla çıkmıştır.
30 Ağustos zaferinde sadece düşman mağlup edilmemiş, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılmıştır. 30 Ağustos zaferini bize armağan eden, kahramanlıklarla dolu tarihimiz, yeni bir çığır açan bayrağımız, korkusuzluğun ve yurtseverliğin efsanesi ve destanı olmuştur. Sonsuza dek minnet ve şükranla anılacaktır.
“RAHMET, MİNNET VE SAYGIYLA ANIYORUZ”
Bu kutsal ve tarihi gün vesilesiyle başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, kutsal vatan toprağı için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve saygıyla, kahraman gazilerimizi minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. 30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun.”
Günün anlam ve önemini belirten konuşmanın ardından Ertuğrul Gazi Ortaokulu öğrencisi Bayram Gündüz şiir okudu. Silivri Halk Eğitim Merkezi eğitmenlerinden Mustafa Kepçeli'nin çalıştırdığı halk oyunları ekibi, sahne gösterilerini alkışlar eşliğinde sundu. İlçe çelenk töreninin ardından, siyasi partiler ve dernekler de çelenklerini Atatürk Anıtı'na sundu. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama programı, kaymakamlıkta tebriklerin kabulü, Oğuz Aral Sanat Galerisi'nde sergi açılışı, akşam düzenlenen Zafer Bayramı kortej yürüyüşü ile devam etti.
Renginar SALİ

 

YORUM YAP