Silivri ve Çerkezköy sınırında kurulması planlanan termik santral için Bakanlar Kurulu'nun verdiği 'Acele Kamulaştırma' kararını Danıştay 6'ncı Dairesi durdurdu. Durdurma kararının gerekçesi; ÇED raporunun bulunmaması, acele kamulaştırma işlemine konu termik santral için yapılan çevre planı değişikliğinin kesinleşmemesi ve Bakanlar Kurulu kararında hukuka uygunluk bulanmaması.
Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi Ambardere mevkii ile İstanbul'un Silivri İlçesi Çayırdere arasında özel bir şirket tarafından yapılması planlanan termik santral projesi için Bakanlar Kurulu 23 Ocak 2016 tarihinde 'Acele Kamulaştırma' kararı aldı.
BAKANLAR KURULUNUN KAMULAŞTIRMA KARARINDA KAMU YARARI YOK GEREKÇESİ HAKLI BULUNDU
Kararın ardından firma bölgede kamulaştırma çalışmalarına başlarken, Çerkezköy Belediyesi ve yer sahipleri taşınmazların kamulaştırılmasında kamu yararı bulunmadığı, buna bağlı olarak sağlık sorunlarının telafisi olanaksız sıkıntılara yol açacağı, işlemin maksat ve şekil açısından hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, Danıştay'a yürütmeyi durdurma ve kamulaştırma iptal edilmesi için başvurdu.
Danıştay Tetkik Hakimi Nuran Doğan Çakmak, yaptığı inceleme sonrasında, "Yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerekeceği düşünülmektedir" yönünde görüş bildirdi.
Danıştay 6'ncı Dairesi, yürütmenin durdurulmasına oy birliği ile karar verdi. Danıştay'ın 13 Temmuz 2017'de aldığı kararda, durdurma gerekçesi söyle ifade buldu:
"Anayasa'nın 13'ncü ve 35'nci madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ek 1 nolu protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirilmesi) kamu yararının karşılaması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır."
Kamulaştırma işlemlerinde 2942 sayılı yasanın 3 durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanıdığı belirtilen kararda, "Bu üç koşuldan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu'nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği, bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulu'nca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir" denildi.
DURDURMA GEREKÇELERİNDEN BİR DİĞERİ PLAN DEĞİŞİKLİĞİNİN KESİNLEŞMEMESİ
Dosyanın incelenmesinde yapılması planlanan termik santralin alının bir kısmının plan değişikliğinin henüz kesinleşmediğine vurgu yapıldı. Çevre planı değişikliğine karşı dairede açılmış birden çok dava bulunduğu, belirtilen kararda şu görüşlere yer verildi: "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 13.06 2017 tarihli 13412 sayılı yazısına göre uyuşmazlık konusu termik santral için bakanlığa ÇED başvurusu yapılmadığı, bununla birlikte herhangi bir ÇED kararı da bulunmadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırma işlemlerinde acelelik halinin uygulanabilmesi için Bakanlar Kurulu kararında, acelelik hali ve bu hali gerekli kılan durumlar ile gerek acele kamulaştırmanın konusu, gerekse acele kamulaştırılacak taşınmazlar açıklıkla gösterilmek suretiyle acele kamulaştırmanın kapsamı ve çerçevesinin belirlenmesi, acelilik halinin dışındaki durumlar için Bakanlar Kurulu kararının uygulanmasını sağlayacak ayrıntıya kararda yer verilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede dava konusu işleme dayanak oluşturan Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde İstanbul ve Tekirdağ illeri sınırları içerisinde tesis edilecek termik santralin inşası amacıyla bazı taşınmazların Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildiği, karar ekinde bulunan krokide sınır ve koordinatları belirtilen sahaya isabet eden taşınmazların ada ve parsel olarak ayrıntılı şekilde gösterilmediği, mülkiyet hakkının korunması, kullanılması ve sınırlandırılması yönünden belirsizlik yarattığı, mülkiyet hakkı ile sınırlandırılması arasındaki dengenin neden gösterilmeyerek zedelendiği görülmektedir. Bu durumda acele kamulaştırma işlemine konu termik santral için yapılan çevre planı değişikliğinin kesinleşmediği, alınan plan değişikliğine karşı davaların açılmış olduğu, termik santral için ÇED raporunun bulunmadığı gibi, uyuşmazlık konusu Bakanlar Kurulu kararının ekinde termik santral yapılacak sahaya isabet eden taşınmazların ada ve parsel numaralarına yer verilmeyerek mülkiyet hakkının korunması, kullanılması ve sınırlandırılması yönünden belirsizlik oluşturulduğu, mülkiyet hakkı ile sınırlandırılması arasındaki dengenin neden gösterilmeyerek zedelendiği sonucuna varıldığından dava konusu taşınmazın acele kamulaştırılması yönünde tesis edilen Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle 2577 sayısı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27'nci maddesine öngörülen koşulların bulunması nedeniyle dava konusun işlemin yürütülmesinin durdurulmasına, 2577 sayılı kanunun 20/A maddesi uyarınca Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na itiraz yolunun kapalı olduğunun durulmasına oy birliği ile karar verildi."
TEHLİKE GEÇTİ Mİ?
Danıştay kararına karşın endişelerinin sürdüğünü söyleyen Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, "Şimdi termik santrali yer değişikliği yapılarak kurulmak istendiği yönünde çalışmaların olduğunu öğrendik,. Çerkezköy-Kapaklı bölgesinde kurulması için hazırlık içini girildi. Endişelerimiz giderilmedi, başından beri kendi pencerelerinden bakarak işi devam ettirme görüşündeler. Şimdi Çerkezköy-Kapaklı bölgesinde 300 bini aşan nüfusun olduğu bölgede kurulmak isteniyor. Termik santral su kullanımına, havaya etkileri nasıl olacak? Atıklar nereye atılacak, nasıl taşınacak? Taşınacak kömürlerin suyu nereye boşaltılacak? Vatandaş ve bizim kafamızdaki soru işaretleri devam ediyor. Devletin enerji politikası var ama burada 300 bin nüfus var. Devam eden göçle birlikte 600 bin nüfustan bahsedeceğiz. Biz çözümü göremiyoruz, tereddütlerimiz devam ettiği için de karşı duruşumuzu devam ettiriyoruz" dedi.
Haber Merkezi