Gergin değil belki ama sancılı geçmesi beklenen bir meclisin ilk oturumunu adeta tereyağındın kıl çeker gibi başarıyla kotardı Başkan Bey…
Grup Sözcüleri ile ilgili değişikliğe tek giden partinin MHP olması, ne yalan söyleyeyim, ilk etapta kalbimde bir ağrıya neden olmadı değil. Meclisin en haşin meclis üyesi sayılabilecek Ömer Tekin kadar, Encümen Üyeliğinden ayrılışı dolayısıyla, Sultan Aşkın hakkında dokunaklı bir söylev çekemeyeceğim için, altta kalmamak adına, hiç kalkışmıyorum. Ama bu Tekin'in sözlerinin altına imza atmama mani değil… Geride bıraktığımız dönemde, iktidar partisi mensubiyeti dolayısıyla da olabilir, en aktif ve etkin meclis üyemiz kuşkusuz ki Sultan Aşkın oldu. Grup Sözcüsü olup olmaması ne iş yaparsa yapsın bunu en iyi şekilde yerine getirme özelliğine bundan sonraki süreçte de engel olmaz diye düşünüyorum… Kafamda bu düşüncelerin bir kısmını evirip çevirirken Erdoğan Kalaycı ilk kez grup sözcüsü olarak söz aldı… Başlangıç performansı için hiç de fena değildi…
Devamında Sultan Aşkın'ın Gökhan Dirik ile yer değiştirmesi, yani Başkan Bey'in sağına ve solunda iki kadın meclis üyesinin kâtipliğinde göreve devam etmesi grup sözcüsü değişimindeki burukluğumu epey alıp götürdü.
Kalp sancısı ve burukluk derken, siyasetin ve ifade ettiği kamu görevinin ne denli gönül işi olduğunu düşünün lütfen. İnsanlar bir yerlere gelebilir veya getirilir de ama bu konumları onlardan başkası hak edemez! Sultan Aşkın gibi dilerim Erdoğan Kalaycı da MHP Grup Sözcülüğün hakkını verir; ki ilk izlenim oldukça umut vericiydi…
Filiz Güler'in değişmesine kesin gözüyle bakılırken, tıpkı 2019'da meclis üyesi listesinde yerini koruyan tek geçmiş dönem meclis üyesi olma başarısı gibi Grup Sözcülüğünde de kalmaya muktedir olması dikkat çekiyor. AK Parti'nin kadın yüzü ve ağırlığı kesinlikle avantaj. Bunu değerlendirmek de doğru bir yaklaşım.
Süheyl Kırkıcı önümüzdeki dönemde de CHP'nin Grup Sözcüsü olarak mecliste en kritik ve zor görevlerden birini sürdürmeye devam edecek. Tecrübe ve bilgi birikimi bu sorumluluğun üstesinden başarıyla gelmesi için yeter de artar bile.
Mecliste önemli başka konular da ele alındı ve Cuma günü kararlaştırılmak üzere ilgili komisyonlara havale edildi.
Birincisi; köylerimize önemli avantajlar içeren Kırsal Köy Statüsünün sağladığı avantajları Ocak 2022'yi beklemeden Silivri'de İstanbul'da 39 ilçe (Türkiye'de 519 ilçede ilk ve tek olacak) arasında ilk olarak uygulanmaya başlanması…
İkincisi; Mülkiyeti belediyemize ait olan Silivri, Gümüşyaka Mahallesi, 11908 parselde kayıtlı taşınmazın (dün sağlık alanı diye yazmıştım, spor alanıymış düzeltiyorum…) yaklaşık olarak 22 Milyon TL değerinde vergi borçlarımıza karşılık Maliye Bakanlığına devri…
Üçüncüsü; Silivri, Kavaklı Mahallesi 232 ada, 1 parseldeki belediyemiz taşınmazı üzerine “Kenan- Çelebi Nakip 112 Acil ve Aile Sağlığı Merkezi” isminin verilmesi şartıyla Kenan Nakip tarafından şartlı bağış karşılığında yaptırılması… 3 Milyon TL değerindeki yerden gelir elde etmek sağlık yatırımlarında hem de hayırseverlerin desteği ile değerlendirilmesi bölge insanımızın acil ve öncelikli ihtiyaçlarına önemli bir katkı.
Dört; İlçemiz Piri Mehmet Paşa Mahallesi, 48 ada 146 parsel ile Mülkiyeti Belediyemize ait olan Sancaktepe Mahallesi, eski 174 ada 11 parsel, yeni 220 ada 8 parselin trampa (takas) işleminin değerlendirilmek üzere görüşülmesi. Merkezde belediyemize kazandırılacak bu yerin kamu hizmetinde kullanılacağını belirten Başkan Bey, 50. Yıl Sağlık Ocağının yıkım kararından sonra doğan sağlık yatırımı ihtiyacı için yeşil ışığı da yakmış oldu. Yani her zaman olduğu gibi konumunun gerektiğinin fazlası ve tam olarak da kendisinden bekleneni yaptı.
***
İki yılın ardından bakıyorum da kim ne derse desin kabul etmemiz gereken bir gerçek var… Oldukça fırtınalı bir denizde birçok yerinden su almaya başlayan geminin kaptanlığını üstlendi Volkan Yılmaz, beraberindeki mürettebatla. Şimdi her yeni günle farklı limanlarda hizmet ve yatırım kazanımlarımızı konuşuyorsak bu azımsanmayacak bir başarıdır.