Acil

Acil kelime anlamı hemen, ivedi, acele, önemli, zorunlu kaçınılmaz yapılması yerine getirilmesi, gereken şeydir, yani zamanın yaşamın sonlanması ile karşı karşıya olduğumuz bir durumda, mesela otobüslerde denk geldiğiniz acil durumda kolu çeviriniz yazısı bundandır… Çünkü yaşam sonlanabilir… Zaman ile yarış halindesinizdir… Her dakikanın her saniyenin önemi vardır…
Peki, bizlerde nereden çıktı bu acil, aciliyet hali bizim yaptığımız meslekler tıp ve türevleri değilse (bir canlıyı yaşatma çabaları) acil olan ne olabilir ki insan düşünmeden edemiyor… Acil denildiği vakit birçoğunuzun aklıma gelen bende ki gibi yaşamsal fonksiyonların sonlanabilme ihtimalidir. Ya da can kayıplarının olduğu olağan üstü hallerdir. (yakın zamanda yaşadığımız deprem, sel, maden göçükleri v.s)
Oturduğumuz koltuklar sayesinde var olma çabası içerisinde olan bizlerin aciliyetleri söz konusu abeste iştigaldir. İstenen şeylerin tutarlı olması halinde mesai saatleri içerisinde yapılmasını ya da mesai saati bitimine kadar yapılması gerekliliği anlaşılır bir durumdur. Buna kimsenin itirazı olmaz. Olamaz da… En ufak şeylerde “acil” demek cehaletle eştir.
Örneğin; devlet kurumlarında bir süreklilik vardır, her yıl bakanlıklardan tutun da devletin en alt kurumundan en üst kurumuna kadar her birim bir faaliyet raporu oluşturur. Burada her kurum ihtiyaçlarının giderilmesi adına yapacaklarını aşağı yukarı planlandığı, sorunlarını saptadığı, aciliyetleri, riskleri, getirileri, beklentileri, süreçleri, zaman zaman geçmişe dönüp inceleme yaptığı, matematiksel tahminlerde bulunur. Bu belirlenme işi de öyle bir anda olmaz, yılların tecrübesi işte burada devreye girer (tecrübe edindiyseniz tabi) yoksa bazılarımız gibi yaş alıp tecrübe kazanmadıysak, sürekli olarak aynı hataları yapıp, hep bir dahakine düzelteceğiz deyip yıllarımızı geçiririz.
Sonra ağzımızda bir “Acil”, “Aciliyetler” ile söylenip dururuz. Dikkat edelim de geçirdiğimiz sadece bizim zamanımız olsun.