Yoksa, Recep Erdoğan hükümeti sendikal haklarda reform yaptı, siyasi parti ve seçim kanunu değiştirdi, vergi düzenlemelerinde evrensel standartları yakaladı, üniversitenin sorunlarına neşter vurdu, yerel yönetimlere hak ettiği konumu verdi, başörtü sorununu çözdü, cem evlerini ibadethane kabul etti de bizim mi haberimiz yok?
Bu açılımın özü belli coğrafyada yaşayan Türk vatandaşlarının etnik kimliklerinden ötürü hukuki haklar vermektir.
Bu nedenle, bu açılımın tam adı demokrasi değil kürt açılımıdır.
Bölünme ve APO Üzerine
Açılımın başladığı ilk günlerde Radikal Gazetesi yazarı Prof. Dr. Nuray Mert madem bu açılım başladı bölünme seçeneği de tartışılmalıdır mealinde bir açıklama yapmıştı NTV ekranlarında.
Bu açıklama açılıma ilişkin en doğru tespitlerden biriydi.
Kürt etnik grubu ve diğer etnik gruplar arasında bir millet olma ortak iradesi var mı sorusu cesaretle sorulmalı ve araştırılmalıdır.
Eğer taraflardan en az birinde bu irade yoksa neyin açılımını yapıyoruz ki?
Öte yandan,açılımın ilerleyen günlerinde ise DTP terörist başı Apo'nun muhatap alınmasında ısrar etti.
Bu açıklama da açılımın en doğru tespitlerinden biri de buydu.
Dolaylı ve dolaysız İmralı'nın dahil edilmediği bir açılımda terör örgütü üyelerinin dağdan tıpış tıpış inmelerini beklemek akılcı mıdır?
DTP
DTP kapatıldı diye üzülmedim.
Çünkü güneydoğu'da sıklıkla gözlenen namus cinayetlerine, bölge vatandaşları arasında gelir dağılımını olumsuz etkileyen toprak ağalığı sistemine, anlamsızca sürüp giden kan davalarına isyanlarını duymadım ne ekranlarda ne meydanlarda.
Terör örgütü gölgesinde siyaset de bu kadar oluyor sanırım!!!
Demokrasi ve Demokrat Nedir ?
Başbakanın meclis başkanına talimat verdiği rejimlere demokrasi, bunu içine sindirenlere de demokrat diyoruz.