Haziran ayında yapılacak seçimlere iki ay kaldı. Aday, adaylıkları bu gün sona eriyor. Ocak ayından bu güne haşat oldular. Sinirler gergin. Patlamaya hazırlar.
Neyse, bu gün saat beşe kadar sıralama kesinleşecek bundan sonrası 12 Haziran akşamına kadar koşturma…
Partilerine oy isteyecekler. Dolaylı olarak da, kendilerine “temsil yetkisi” isteyecekler. Seçmenleri ikna etmeye çalışacaklar.
Evet, adeta haşat oldular...
Hele de CHP’nin aday, adayları…
Görevdeki ilçe başkanlarına daha geçtiğimiz Ocak ayında;
“eğer aday olacaksan istifa et” dediler. Onlarda ettiler.
Şimdi.
Nisan ayı içindeyiz…
Birçoğu kendi bölgesindeki örgüt temsilcileri ve parti ileri gelenleri toplantılar düzenledi…
Kimi, komşu ilçenin örgüt sorumluları ve belediye başkanları ile tanışma toplantısı yaptı...
Kimi, kitle örgütleri yöneticilerinden referans istediler. İmza kampanyaları yaptı. Oda temsilcileri, Muhtarlar, Sendikalar, Derneklerden önerme istediler…
Seçici kişilere ulaşma şansı olmayan bazıları, aracı aradılar bu süreçte…
Sınırlı sayıda da olsa bir tek CHP önseçim yaptı…
Onun dışında, partilerin hiç biri önseçim yapmadığı için aday adayları genel merkez önlerine yığıldı mecburen…
Kendini sıraya koyacak olanın gözüne girmek için göz önünde durdu bekledi görsün diye. Onu görmesi için gözünün içine baktı rastlaştığı etkinliklerde…
Göze girme yarışında en etkili olanı ise nerede rastlarsa rastlasın Genel Başkanın bulunduğu fotoğraf karesi içinde yer almak. O nedenle, Genel Merkezin önüne karargâh kurmak yerine Genel Başkanı kovaladı birçoğu…
Ve stres içinde geçen bu birkaç ayın sonu bu gün...
Bu süreçte, aday, adayları uzatılan mikrofonlara her ne kadar “sıralamaya girmem önemli değil” dese de, kötü sonucu kolay kabulleneceğini sanmıyorum…
Bakın şimdi!
Silivri, İstanbul 3. Bölgede…
Bölgeden çıkacak Milletvekili sayısı toplamı 28...
Seni de 21. sıraya koymuşlar...
Ne yaparsan yap, seçilme şansın yok…
İyi de…
Seçiciler oraya layık görmüş…
Ne yaparsın?
Cevap!
Yapabileceğin bir şey yok. İstifa edip gitmekten başka. Önündeki seçimlerde aday olmayı düşünmüyorsan şayet…
Kuralları biliyordun…
Ve bilerek müracaatını yaptın.
Seçilecek sırada ki gibi çalışmasan da çalışacaksın, gelecek seçim adaylığını düşünerek…
Sıralamaya hiç girmesen bile istifa edip gitmen doğru değil. Küsmemiş, darılmamış gibi yapıp, partindeki diğerleri gibi çalışmak en doğrusu…
Biliyorsun ki…
Milletvekilliği seçimi (4) yılda bir yapılıyor. Bu uzun bir zaman dilimi değil. Bu gün küsüp etrafı kırıp döken, yarın aday, adayı bile olamaz…
Milletvekilliği için “ben (4) Yıl bekleyemem” diyenlere…
Önümüzde (3) Yıl sonra Yerel Seçimlere hazırlanmalarını tavsiye ederim…
Sonuç…
Siyaset, ayni zamanda bir maraton işi…
O nedenle…
Nefesi iyi ayarlamak lazım…
Siyasetçi…
Adımları dikkatli atmalı ve sabırlı olmalı…
Devamı 11 Nisan 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde