‘Silivrİ Beledİye başkanlığına aday adayı olacak mı, olmayacak mı?' diye konuşulurken, bir baktık ki Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Bora Balcıoğlu aday adaylığını açıkladı. Genç ve dinamik bir isim Balcıoğlu. Silivri halkı tarafından saygısı, sevgisi ile takdir toplamış biri. En demokratik hakkını kullanarak başvurusunu yaptı ve adaylığını açıkladı. Birçok kişiden duymuşumdur. “Kendisini bu noktaya getiren Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ı yarı yolda bırakmaz, onunla yoluna devam eder” diye. Demek ki öyle olmadı. Balcıoğlu bir yol ayrımına geldi. Ya Özcan Işıklar ile yola devam edecekti ya da tek başına bir yola çıkacaktı. Şartlar nedir bilinmez ama Balcıoğlu tek başına bir yola çıkmaya karar verdi. Etik olmayacağını düşündüğü için de Belediye Başkan yardımcılığı görevinden istifa etti. Çıktığı bu yol kendisine hayırlı olsun. Güzel dileklerimiz onunla birlikte.
CHP'nin aday adayı başvuruları artık tamam. Bundan sonra adayların çalışma arkadaşlarına, beraber yol aldığı insanlara bakacağız. Aday ne kadar önemli ise bence çalışma arkadaşları da o kadar mühim. Silivri artık aynı yüzlerden sıkıldı, aynı işe yaramaz insanların koltuk işgal etmesinden bıktı. Yeni fikirlerin oluşabilmesi için yeni yüzler lazım, yeni yüzlerin gelebilmesi için koltuğuna yapışmışların oradan kalkması, kaldırılması gerek. CHP adayları için bundan sonraki takibim tamamen çalışma arkadaşlarına yönelik olacaktır. Isıtıp ısıtıp önüme aynı isimleri getirenlere, bundan sonra ağır eleştiriler yapmaktan çekinmeyeceğim. Çünkü ben Silivri'de artık yenilik istiyorum. Çağa ayak uydurmuş, genç beyinleri görmek istiyorum.
Gazeteci bir arkadaşım “Bu hafta CHP'ye gidip gelmekten bıktım'' dedi. Hayırdır bir şey mi oldu diyince? “Her gün bir açıklama, partide her gün aynı isimler” dedi. Gülümsedim, kendisine; “Dönem hızlı herkes bir çıkarın peşinde'' dedim. “Haklısın'' dedi. Silivri gündemini geçtiğimiz hafta CHP yüklendi, zirveyi tek başına oturdu. AK Parti bu kadar sessiz kalırsa seçimden sonrada aynı CHP aynı zirveye gene oturur.
AK Parti'nin kulislerde konuşulan adayları; Metin Karakaş, Ümit Kalko, Mustafa Saral, Hüseyin Turan. Başka isimler elbet çıkacaktır fakat şu sıralar Ankara yollarını aşındıran adaylarımız, Silivri'de pek görünmüyorlar. Bu sessizlik hayır mı olur yoksa farklı durumlar ve kişiler mi getirir bilinmez. Yoğun sessizliğin içinde kayıp olma ihtimali parti açısından çok yüksek.
Ahmet olmuş, Mehmet olmuş, Ali olmuş, Veli olmuş belediye başkanlarını yakinen tanımak ne kadar önemli sizce? Bence hiçbir önemi yok. Belediye başkanı vatandaşın yararına işini yapıyor ise, vaatlerini gerçekleştirebiliyor ise belediye başkanını tanısak ne olur tanımasak ne olur? O makama elinden hiçbir iş gelmeyen tanıdık birinin gelmesinin yerine hiç tanımadığım işinde uzman, belediyeciliğin ne olduğunu bilen birinin gelmesini isterim. Çünkü ben bir vatandaş olarak aldığım hizmete bakarım. Uğradığım hezimetler, beni mutsuz bir kentte tandık bir isim ile yaşatacağına, hiç tanımadığım deneyimli bir kişinin bana verdiği mutluluğu tercih ederim.
Albert Einstein “Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir” demiş. Bu sıralar beynimi kemiren bir söz oldu bu. Silivri siyasetinde aynı isimleri gördükçe kendime, ‘Gerçekten biz deli miyiz?' diye soruyorum…
Mutlu, huzurlu günler sizlerin olsun...