Sevginar Sali

“Adayım” demekle iş bitmiyor

Siyasi yarışlarda sıkça karşılaştığımız hatalardan birine değinmek ihtiyacı hissediyorum bugün… Belli niyetler ve hedefler doğrultusunda adaylık ilan eden bazı kimseler, sanıyorlar ki mesele aday olduğunu açıklamakla bitiyor… Aslında yeni başlıyor… “Adayım” diye ortaya çıkan kişiye insanlar haber üzerine dönüp bakıyor ama devamında bir hareket ve ilgilerinin devamını sağlayacak hamleler gelmezse, o kişiye çevrilen bakışlar bir süre sonra diğer adaylar ve arayışlara doğru kayıyor… O ilk anda yöneltilen bakış hayal kırıklığı ile sizden yüz çevirmeyle sonuçlandıysa devamında, tekrar ilgiyi kazanmak için bu defa iki kat daha fazla efor sarf etmeniz gerekli… İlgi çekmek amacıyla yaptığınız çıkışı tepki toplayarak sonlandırmamak için siyaseten çok akıllı, mantıklı ve programlı ilerlemeniz gerekiyor.
Siyasi pozisyonlara sahip herkes konumunu hak ederek orada durmuyor; bunu kabul ediyorum. Toplumsal yozlaşmamız siyaseti es geçmedi; her alanda uğradığımız nitelik erozyonu maalesef politik çerçevede de son derece bariz aklımızı zorlayan örnekleriyle hükmünü sürdürüyor… Diğer bir yandan da başarı karalamayla cezalandırılıyor, başarısızlık kayıtsızlıkla ödüllendiriliyor! Bu yıkıcı yaklaşıma rağmen işini hakkıyla yapmaya çalışanlara gözümüz gibi bakma ihtiyacı, zorunluluğu inkar edilemez.
Ankara'ya bakınca içimizi kaplayan üzüntü bulutları, İBB seçim sonuçları ve Silivri'de yürütülen çaba ile dağılıyor ama istikrar ile somut neticeler gerekliliği de göz ününde bulundurulmalı…
Herkes kendi kapısının önünü süpürür ve temiz kalması için gerekli çaba ile özeni sürdürürse ülkemizin arınması da gerçekleşir…
Farklı düşünce yapılarımızı muhafaza edelim, üstünlük kurmak için daha iyi, gelişmiş ve yetişmiş olmaya gayret edelim… Başkalarını itibarsızlaştırarak ya da onların zayıflıklarına güvenerek kurulan istikbal hayalleri er ya da geç yerle bir olmaya mahkumdur…
İyi niyeti ile yol alan herkes mesafe kat eder ve daima kazanır… Belki girdiği yarışları kaybeder ama öyle şeyler kazanır ki; dünyalar bir araya gelse elinden alamaz…

YÜKSEL: BEN DE ADAYIM
Konu adaylık süreçlerinden açılmışken, sevgili Oktay Yüksel bana gönül koymuş; “Ben de adayım, CHP'nin tek ilçe başkan adayı Mümün Koçoğlu'ymuş gibi yazmışsın” diyerek sitem etti. Yüksel iyi bir CHP'lidir, iktidar borazanlığı yapmaz, yanlış ve doğrularını her dönem ve yerde açıkça söylemekten imtina etmez ama ne olursa da olsun partisinden vazgeçmez! İyi bir partili olmak, ilçe başkanı olmaya yeter mi? Buna CHP'li delegeler karar versin. Ama adaylığı konusunda güçlü bir kamuoyu oluşturmak da Yüksel'in eksik bıraktığı husus. Aslında bence her zaman öyleydi ama özellikle bu dönemde CHP'nin ilçe başkanı sadece CHP'lileri ilgilendiriyor diye yaklaşım sergileyenler yanılırlar… %48'lik bir oy oranı ile seçimi kazanan yerel iktidarın dışında %52'lik bir kesim var ki en önce CHP'nin ne yapacağına, nasıl hareket edip, söylemlerine kulak kabartacak. CHP'nin bu dönem kimseden hesap sorma hakkı olduğu kanaatinde değilim aksine kaybettiği yerel iktidarı geri kazanmak için kazanamadığı seçmeni ikna etme önceliğinde olmalı diye düşünüyorum. Belki siyasetçi değilim diye böyle yanlış yaklaşımlar benimsediğimi söyleyenler çıkabilir! Ama seçmenim ve siyasetçi kendi düşüncesinden çok seçmen ile üzerinde etki edebileceği konuları değerlendirmeli…
Siyaseti siyasetçi daha iyi biliyor olabilir ama oyu veren seçmen! Gücünü seçmenden değil de oturduğu makamdan alan siyasetçi eksikliklerinin farkında olarak hareket etmeli; kaybetmemek ve kazanabilmek için…
Konu CHP'nin kongre sürecinden açılmışken; Ekrem İmamoğlu'nun seçim başarısı dolayısıyla İstanbul ilçeleri ile ilgili kongre takviminin bir yıl ertelenmesi talebi olduğu konuşuluyor; bu da Silivri'de bir yıl daha kongre olmama ihtimalini barındırıyor. Diğer yandan da genel merkezin Şubat'a kadar kurultay sürecini tamamlama kararlılığı değerlendiriliyor… “Nasıl olsa Aralık'ta olağan kongre var olağanüstü kongre için imza toplamaya gerek yok” yaklaşımı, bu gelişmeler ışığında farklılık arz edebilir…
Bu bölümün özeti (konu fazla dağıldı; toparlamak için belirtme ihtiyacı hissediyorum): Sevgili arkadaşım Oktay Yüksel de CHP İlçe Başkanlığına aday ve iddialı!

YORUM YAP