Esnaf kan ağlıyor muhabbetini hep yararız ama bu aralar istisnasız herkes kan ağlıyor.
Ülke gündeminde yapılamayan darbelerin muhasebesi sürerken siyasetçilerimizin, toplumun geçim derdinden bi haberliği daha net ortaya çıkıyor. Devletin tepesinde süren kavgada vatandaşın cebine girmeden elektrik, doğalgaz, su ve diğer borçlara giden gelirin buhar oluşu hayat sinemasında her ay kapalı gişe sergileniyor.
Esnaf bir umut oda seçimlerine odaklandı, süregelen sıkıntılara bir çare şimdi de umudunu yeşerten kongre sürecinin sonucunu merak ediyoruz.
CHP, Şoförler ve Otomobilciler Odası'nı hallettik sıra Esnafın Başkanını belirmeye geldi.
Bize göre hava hoş malzememiz bu. Kendi hayatlarında bir şeyler değiştiremeyince insanlar, değişimi başka yerde arıyorlar.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın, "Çevrenizde istediğiniz değişimin kendisi siz olun!" sözleri geldi aklıma. Vatandaşın bırakın çevresini değiştirecek gücü, ayakta kalacak hali kalmadı.
İçinizi karartmak değil derdim. Kimsenin bilmediği bir şeyi söylemiyorum.
Her güne yeni telaşlar ve sorumlulukların ağırlıyla uyanmaya alıştık, hayat böyle sürüp gidecek anlaşılan.
Esnaf ve Sanatkarların "Gülen yüzlü" adayı, çıtasının yükselişine katkı sunmak adına rakiplerine laf çarpıştırıyor. Bir esnaf olarak gözlemlerini paylaşması gerekiyor. Ama Muammer Eren, Necati Özkök'ün muhalefet konusunda eksik olduğunu söyleyerek haksızlık etmiş bence. Daha doğrusu bu konuda eleştirilecek son kişi Özkök. Oda yönetiminin eksikliklerini söylemek için illa oda başkanlığı yapma zorunluluğu yok. Her esnaf oy verdiği oda yönetimi hakkında artıları kadar eksileriyle ilgili de yorum getirmeli. Yıllarca susup, sonra "iyi yönetilmedik" demek nafile.
İktidar koltuğundayken insanları övgülerle donatmak, o koltukları kaybettikten sonra eleştirmek de yapılabilecek en anlamsız hareket.
Muammer Eren, oda yönetiminde bir eksikliği fark ederek, yönetim kademesinde daha iyisini yapabileceğine inandığı için ekibiyle elini taşın altına koymaya aday oldu. Seçim ve rekabet sürecine renk, anlam kattı.
Eren, bana CHP'nin seçiminde Erdoğan Ataç'ın durumunu çağrıştırıyor giderek daha fazla. Eğitimli, dürüst ama eleştirdiği ölçüde halk ile ilişkileri konusunda zayıf. Bir aylık zaman diliminde bu iletişimi arttırdığı ölçüde oda başkanlığı konusunda şansını yükseltecek. Kimsenin sizin yerinize bir şeyler yapmasını beklemeyin. Kimse beklemesin! Sonucunda hayal kırıklığına uğrar.
Her dönem tartışıp tartışıp, önünde tıkandığımız bir konu var. Ama bunun ayrımını insanlara anlatmaktan henüz vazgeçme lüksümüz yok. Çok iyi, düzgün bir insan olabilirsiniz ama bu sizi aynı ölçüde iyi siyasetçi veya yönetici yapmaz. İlkeli davranarak, taviz vermeksizin seçim kazanıldığına da bu yaşıma kadar şahit olmadım ne yazık ki. Kamuoyunda iktidarınızın meşruluğunu tartıştırmadıktan sonra yöntemlerinizi sürdürebilirsiniz.
Esnaf ve Sanatkarlar Odası seçiminde de tarafsız bir bakış gerekirse adaylardan ziyade hangisiyle esnaf kazanacaksa onun kongre yarışında birinci gelmesi noktasında durmanın doğru olabileceğini söylemek mümkün. Ama gönlümde, bu yarışı götürebileceğine inandığım bir isim var tabi ki.
Neyse bu konu daha çok yazı götürür. Bir aylık zaman dilimi de yabana atılacak gibi değil.
BİRLİKTE YAŞLANMAK DİLEĞİYLE
Hürhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sevginar Uygun'un doğum günü bugün. Aynı zamanda başımın püsküllü belası, gözlerinde dünyaları unuttuğum kadın.
Birlikte yaşlanmak dileğiyle…
(Bak Çağlar Bey, sen hatırlatmadın diye unutmadım, edebi yönü biraz eksik kaldı kabul ediyorum!)