Tam da ‘Yerel seçimin baş aktörleri bu hafta kesinleşiyor' demeye hazırlanırken CHP'de 5 Ocak'ta ilan edileceği konuşulan Silivri Belediye Başkan Adayının önümüzdeki haftaya ertelenebileceği bilgisi geldi.
5 Ocak'ta Recep Tayyip Erdoğan'ın İBB ve İlçe Belediye Başkan Adaylarını kamuoyuna ilan etmesi bekleniyor. Silivri'nin Cumhur İttifakı kapsamında bu dönem de MHP'ye bırakıldığı ve yola Volkan Yılmaz ile devam edileceği, bu noktada resmiyet kazanacak.
CHP'nin Silivri adayı, Cumhur İttifakının İBB adayı gibi büyük bir merakla bekleniyor. AK Parti'nin Ali Yerlikaya kozunu İstanbul'da ileri sürmesi artık kimse için sürpriz olmayacak sanıyorum. Söylentiler ile bu adaylık kamuoyuna sunuldu iyi bir şekilde de ‘satın alındığını' eklemek gerek. İmamoğlu'nu kolay bir seçimin beklemediği düşünülürken, zor olabilme ihtimali hiç göz ardı edilecek gibi değil. İstanbul adaylarını seçerken bu kadar sık eleyip, ince dokumakta haklı. İlçelerde kendi rüzgarına eklenecek yerel unsurlara ciddi şekilde ihtiyacı var. DEM'in aday çıkarma hazırlığı, İYİ Parti ile iş birliğinin gerçekleşmemesi ile kalmayıp, tatsız bir sürece evrilen yol ayrılığı, Kemal Kılıçdaroğlu kırgınları, Alevilerin tepkisi, il kongresi ve kurultayın yol açtığı hasarlar, İmamoğlu hanesine artıdan çok eksi yazdı.
Silivri ziyaretinde İstanbul seçimine dikkat çekerken CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in, “1989'da çok tarihi bir yerel seçim zaferi elde ettik, tıpkı 2019'daki gibi. Ancak onun devamını getiremediğimiz, bir sonraki yerel seçimde başarılı olamadığımız için bugün Türkiye'yi yöneten siyasi iktidar yavaş yavaş iktidarının taşlarını ördü. Eğer biz 1989'daki o yerel seçim zaferimizi devam ettirebilseydik bugün Türkiye bu ağır şartları yaşanmayacaktı. Çünkü bugün Türkiye siyaset sahnesinde AK Parti diye bir parti olmayacaktı” sözleri konuşmasının bel kemiğini oluşturdu.
CHP Silivri'de bu yerel seçim öncesinde, çok aday adaylı durumuna karşın, şimdiye kadar iyi bir sınav verdi. Kaybetmesine sebep olarak gösterilen bölünme tehlikesi, bu kez neredeyse yok. Ancak partinin bütün dinamiklerini bir arada tutacak motivasyon işleyecek mi, asıl mesele bu…
Dışarıdan gelen saldırılar, her yapı için genelde tehdit sayılır. Bu unsurun içte doğurduğu doğal kenetlenme hak ettiği değeri görmüyor bence. Dış saldırı karşısında içteki bütün yakıcı meseleler rafa kaldırılır, güçlü bir karşı savunma ortaya çıkar. Bir yapıyı güçlendirmek istiyorsanız dıştan saldırın, zayıflatmak için içten sorunları besleyin! Ama kendi gücünüze ve yaptıklarınıza inanıyor, güveniyorsanız bu taktiklerin hiçbirine ihtiyacınız yok, işinizi yapın, kendi yolunuzda yürüyün.
CHP'nin Silivri adayı, Cumhur İttifakının İstanbul Adayı yerel seçim sonucuna ilişkin bize erken bir net fikir verecektir. 2019'daki gibi heyecanlı bir seçim yaşayacağımızı düşünmüyorum, gerçi o kadar heyecanlı olmasın da aynı seçimi iki kez yaptık!
CHP'de ibrenin iki isim arasında gidip geldiği söyleniyor, bunlardan üçüncü bir ismi seçme durumu da olasılık dışı değil üstelik. İmamoğlu'nun ilçelerde kazanırken de, kaybederken de +1 oy fazla hangi adayla alınıyorsa onu belirlemek için kapsamlı bir inceleme yaptığı söyleniyor; malum meclis çoğunluğu meselesi…
İBB Başkanı hem seçimi tekrar kazanmak, hem de ne bir beş sene daha oyçokluğuna sahip olmadığı bir meclisle devam etmek, ne de Cumhurbaşkanlığı adaylığı için istifa etmek durumunda kaldığında koltuğu AK Partili birine bırakmayı istemiyor! Çok engelli maraton koşusu..
İyi, seneler ve mutlu haftalar herkese...
