Adaylarını açıklamama ısrarını bir türlü anlamadığım CHP üzerine (16 Ocak'ta açıklanacağı haberini de es geçmeyelim bu arada) içimden yazı yazmak hiç gelmiyor. AK Parti'nin bu husustaki cesaretini kutluyorum doğrusu. Neyse ne; tamam ya da devam, net ve kesin… Bir şeyi gereksiz uzatmak herkesin tadını kaçırmaktan başka ne işe yarar göreceğiz! Eğer aday olamayanlar başka yere gitmesin, aleyhte çalışmasın diye yapılıyorsa bu saçmalık bunun da korkaklık ve özgüven eksikliğinden başka bir şey olmadığı aşikar… Neyse… Yeni haftaya başlıyoruz daha fazla tadınızı kaçırmayayım…
Cumhur İttifakı çalışıyor ya da en azından öyle görünüyor… Volkan Yılmaz, milletvekilliği adaylık dönemlerinden aşina olduğumuz güçlü performansını beklendiği üzere yerel seçimlerde başkan adayı olarak epey yükseltti. Cumhur İttifakı adayı mesafe alırken CHP her kimi aday yapacaksa ve hali hazırda beklenti içinde kalan tüm isimlerin sinirlerinin harap oluşuna hizmet ediyor. İstanbul'u almak bir yana, var olan ilçeleri de kaybetmek üzere kurulan bir genel merkez stratejisi izleniyor sanırsınız!
Dönelim Cumhur İttifakı'na…
AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu'nun çok güzel yaptığı bir şey var Belediye Başkan Adayını teşkilata adım adım tanıştırıyor, kabul görmesi için tüm samimiyeti ile elinden geleni yapıyor. Volkan Yılmaz ile iki çift, karşılıklı laf edenin karşıtlığı zaten yok olur da sempatisini kazanmak ile oyunu almak bir seçmenin çok farklı iki şey, karmaşık bir mesele… Bozoğlu, partisindeki yeni durumu ayarlarken başkan aday adayları ile ilgili iyileştirme yaklaşımlarını biraz ihmal ediyor kanımca. Bu yönüyle de en büyük zararı aslında kendi ilçe başkanlığı ve Cumhur İttifakı adayına veriyor bilmeden, istemeden. Bir Hüseyin Turan, Metin Karakaş kolay yetişmiyor… Bu isimler AK Parti yokken de Silivri siyasetinde vardılar. Evet, en yüksek etkinliklerine AK Parti zamanında kavuştukları da bir gerçek ama önemsememek kayıp bence… Fanatik sevenleri kadar, kendince hadi hatta haklı sebepleriyle karşı çıkanları da vardır ama denge unsuru oldukları, güç ifade ettikleri göz ardı edilemez.
Kendi içinde sahip olduğu dinamitleri ortak amaca yöneltemeyen yapı bölünür, parçalanır, yok olur…
***
AK Parti'de geçtiğimiz hafta meclis üyesi aday adayları mülakatları tamamlandı. MHP'de müracaatlar devam ediyor.
Her iki parti de başkan adaylığı konusunda yaptıkları ittifaka uygun inşallah güçlü meclis listeleri hazırlar ve keyifli bir yarışa şahitlik ederiz…
CHP'nin aday adayları da artık adaylık konumuna eriştikleri anda ekipleri içerisinde son görüşmelerini gerçekleştirirler.
31 Mart 2019 ile ilgili kritik bir haftaya girdik gibi görünüyor… Gerçi bundan sonraki her süreç kritik. Kaybedenlerin zararı, kazananların sorumluluğu büyük…
Herkesin gözünün üzerinde olduğu konumlar ve insanlar için “dışı seni, içi beni yakar” durumu tüm şiddetiyle geçerli. Bir şey dışarıdan ne kadar parlak ve cazip görünüyorsa emin olun içinde yarattığı ateşin yakıcılığı o denli fazladır; yoksa dışı nasıl parlasın : )
İyi haftalar, güzel heyecanlar, keyifli çalışmalar, bereketli kazançlar diliyorum...