Süleyman Hoca'ya ithaf olunur; “Sevginar ha şöyle yazılar yaz ara sıra… Ne o hep “AK Parti şunu dedi”, “CHP bunu yaptı”, “Başkan şöyle konuştu” yazıları… ” Ve tabi dış dünya yerine kendi iç alemine odaklanmak isteyenlere gelsin…
Köşe yazılarımı ne ölçüde sizin için ne kadar oranda kendim için yazıyorum; şimdi düşündüm de… Değişiyor. Ama bugün bu alıntıyı seçtiğimin tesadüf olmadığını düşünüyorum… Sonunda nedenini paylaşacağım… Önce bir okuyalım…
Başkalarını affettiğimizde biz özgürleşiriz…
*Nefret yaşamdan zevk almamızı, insanların güzel yanlarını görmemizi engeller. Hiç kimse saf iyi ya da saf kötü değildir. Salt kötülükleri görmek bir süre sonra şüphe, depresyon ve umutsuzluk denizinde boğar insanı…
*Nefret dolu bir yaşam, mutsuz bir yaşamdır. Affetmek insanı derinleştirir.
*Affetmek için, insanın ruhsal ve zihinsel olarak kendisini hazır hissetmesi gerekir. Çünkü affetmek bir seçimdir.
*Kimsenin zorlamasıyla affetmek mümkün değildir. Affetmek bir süreçtir. Birdenbire affedişler bile bir sürecin ürünüdür.
*Affetmeyi seçtiğinizde kimse size borçlanmayacaktır. Yani koşullu affetme yoktur. Diğer insanın da sizi affetmesini, değişmesini veya sizin istediğiniz gibi olmasını beklemeyin.
*Affetmek bir seçimdir. Amacı sizin rahatlamanızdır, sizin özgürleşmenizdir. Nefret duyduğunuz kişinin yaşıyor ya da ölmüş olması sizin affetme sürecinde duyduğunuz acıların yoğunluğunda bir farklılık yaratmayacaktır. O acılar sizin acılarınız.
*Affetmek kolay değildir. Fakat özgürleşmek için gereklidir. Çoğu insan affetmenin nefret ettiği kişiyi suçsuz ya da haklı bulduğu anlamına geleceğini sanır. Oysa affetmek, geçmişteki anıların boyunduruğundan kurtulmak, yaşamımızı kontrol altında tutmasına son vermek demektir.
Affetmek, o kişiyi sevmek değil…
Affetmek, o kişiyle konuşmak zorunda olmak değil…
Affetmek, o kişiyle ilişkiyi sürdürmek değil…
Affetmek, o kişinin beklentileri doğrultusunda davranmak değil…
Affetmek, o kişiyi kucaklamak değil…
Affetmek, o kişiyi suçsuz bulmak değil…
Affetmek, o kişiyi haklı bulmak değil…
Affetmek, o kişinin verdiği zararları telafi etmek için çaba göstermemek değil…
*Affetmek kırgınlığın, küskünlüğün, nefretin hapishanesinden özgürlüğe kavuşmaktır.
*Affetmek artık acıyı hissetmemektir. Yapılanları zihinsel olarak unutmak zaten mümkün değildir. “Duygusal unutma” affetmenin diğer adıdır.”
* Alıntı
***
‘Kimi affetsem de bu yazı boşa gitmesin' diye düşünüyorum oturduğum yerden dakikalarca… Ben en çok kendimi affetmekte zorlandım galiba… Geçmişteki hatalarım geldi bir bir gözümün önüne… Ama onları yapmasaydım bugünkü ben ben olamazdım… Bugünkü huzur ve mutluluğumun, dünyaya bakış açımın hatırına kendimi yaptığım tüm hatalarım dolayısıyla af ediyorum : )) Ve özgürlüğüme özgürlük katıyorum…
Hayırlı Cumalar, keyifli bir hafta sonu olsun, huzur ve mutluluğumuzu bozan şeyler gündemimizden tümden çıkmaz da az biraz ara versinler de nefes alalım inşallah : )))