Bu haftaya dair söyleyeceklerden önce geçtiğimiz hafta sonu AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın 40. yaşına basarken, düzenlediği basın toplantısı ve burada söylediklerine biraz daha değinmek istiyorum.
Basın toplantısı Karakaş’ın, doğum günü nedeniyle düzenlenmedi. Sadece denk geldiğini biliyorum çünkü haftalardır düşünülen buluşma için gündemin hızla değişmesi nedeniyle daha fazla ertelenecek hali kalmamıştır.
Basın toplantısı demişken, davet edilen ve katılan insanların gerçekten Silivrili basın mensupları olmasından şahsen duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Bu alanda emek harcayan, insanların bir araya gelişinden mutluluk duydum. Siyasetçi evsahibimizin misafirlerinden ne kadar yararlandığını bilmiyorum ama ben faydalandım, bildiklerime yeni ilaveler yapılırken, bazı durumlara ilişkin farkına varmam sağlandı.
Seçicilik her alanda olduğu gibi siyasetçilerin, basınla ilişkilerinde de etkin olarak kendini hissettirmeli. Bu meslektaşlarımızı daha özenli kılarken, siyasetçilerin de derdini kamuoyuna daha iyi anlatması için zemini iyileştirecektir.
Onlarca tanımadığımız insanın basın mensubu olarak katıldığı “Bu kim”, ya da “Bunun burada ne işi var” diye birbirimize sormadan, Silivri’de yaşananlardan gerçekten haberdar basın mensuplarıyla AKP’nin evsahipliğinde gerçekleştirilen toplantı için bir kez daha teşekkürler.
AKP Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş, Anayasa paketi değişikliğini gündem olarak kendine belirleyince, yereli ilgilendiren konuları basın mensupları öne sürdü. Silivri’nin yerel siyaset dinamitlerini harekete geçiren sonuçlarda Karakaş’ın çarpıcı öngörülerinin de etkisi yok değil tabi. MHP bile aylar sonra mı, yıllar sonra mı ilk kez gündemdeki bir konuya ilişkin basın açıklaması yapma ihtiyacı hissettiğine göre Karakaş, boşuna nefes tüketmemiş.
Silivri ile ilgili konularda sessiz kalan MHP, genel merkez ve başkanları hakkında değerlendirmelerde olumsuz bir yoruma bile tahammül edemeyeceğini hissettirdi. Demek ki yersiz değil MHP’nin Silivri’de siyaseti yerele indirgeyememe eleştirileri.
Toplantının içeriğinde, yerel kısmında AKP’li İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın, Özcan Işıklar’ı yerme gayretinde Selami Değirmenci ile ilgili övgülü tespitleri akıllarda en çarpıcı şekilde yer edinen yorumlardı. Karakaş, Işıklar’ı doğrudan eleştirince istediği sonucu alamıyor anlaşılan. Selami Değirmenci üzerinden gerçekleştirdiği vuruşlar, Işıklar’ın üzerinde daha etkili sonuç doğuruyor diye düşünüyor olmalı. Geçtiğimiz dönem Hüseyin Turan’ı en çok rahatsız eden Selami Değirmenci ile kıyaslanmasıydı. Işıklar’ın böyle bir rahatsızlığı hiç olmadı, bundan sonra da olacağa benzemiyor. Karakaş bile Işıklar’ı Turan ile kıyaslamak, AKP döneminin başarısından söz etmek yerine, Değirmenci’nin Başkanlık zamanından dem vuruyor.
Sonuçta Silivri halkı, AKP’nin dediğine uysa bugünkü kararından vazgeçerek, Selami Değirmenci’yi istese bundan Karakaş’a yine bir fayda yok. “Ben Işıklar ile Değirmenci’yi birbirine düşüreyim, AKP kazanmasa da olur” diye düşünmediğine göre Karakaş’ın istediği CHP’de iç savaşta olası rakiplerinin kan kaybetmesi. Değirmenci de Işıklar da bunu bilecek kadar uyanık da birbirlerine olan sevgi, gözlerini kör ediyor. Ya da daha doğrusu şu iktidarın gözü kör olsun!
Karakaş, Silivri koşullarında yapabileceği her şeyi deniyor. CHP’lileri birbirine kırdırmasa onu çok fena ‘kıracaklar’, mecburen rakiplerinin önüne kendi dışında hedefler koyuyor.
Karakaş’ı bu ustaca ancak etik olarak şık olmayan manevrası için kutlamakta zorluk çekiyorum, Işıklar ile Değirmenci’yi birbirlerine yönelik zaaflarına bu kadar yenik düştükleri için uyarmak istedim.
Yerel seçimlerde birliktelikleriyle ciddi bir kan kaybına uğrattıkları AKP’nin kendi aralarında barış sağlayamamakla bu kez kan vererek toparlanmasını sağlıyorlar.
Diyet yapmak kötü bir şeydir ama sonucunda istediğiniz şekilde sağlığınızı tehdit eden koşullar ortadan kalkacak, fit bir görüntüye kavuşacaksanız buna katlanırsınız değil mi?!
Ben de öyle düşünüyorum işte...