Aile dizimi; Alman Psikoterapist Bert Hellinger'ın ortaya çıkarttığı bir kavramdır ve bireyin içsel dünyasının, aile sistemi içerisinde anlamlandırılmasına odaklanan terapi sürecini kapsar. Buna göre kişi artık bireysel olarak değil, bir bağlam içerisindeki bileşenler olarak görülmektedir. Aile dizimi önemini; insanın toplumsal ilişkilerinde veya bireysel oluşumunda etkilendiği yapı taşının aile üzerine kurulması fikrinden alır. Buna göre aile; yetişkinlikte verdiğimiz kararlarımız, şimdiki problem veya çözümlerimiz için şekillendirici bir etkiye sahiptir.
Aile sistemi yaklaşımına göre insan, sosyal bir varlık olarak değerlendirilir ve belirli toplumsal grupların üyesi olarak nitelendirilir. En temel üyelik kurumu ise ailedir. Her birey belirli bir aile dinamiği içerisinde doğar ve şekillenir. Bu nedenle kişinin içeresinde büyüdüğü aile yapısı, çözümlenmeyen aile dinamikleri, kaoslar ve aile bireylerinin kaybının; psikopatolojilerin veya problemlerin kaynağı olduğu düşünülür. Aile burada bakım veren (teyze, anneanne, dede vs.) kişileri de kapsayabilmektedir. İçine doğduğumuz aile bizi çocukken kurulu bir serüvenin içine çekmiş olur. Ailenin düşünce ve tecrübelerinin çocuğa etkisi, bir bağ oluşturur ve bu birliktelik, ortak bilinci beraberinde getirir. Bu oluşum bir veya birkaç nesli içinde barındıran aile arasındaki kadersel ve ilişkisel bağın yapı taşını hazırlayarak aile dizimini ortaya çıkartmaktadır.
Aile dizimini diğer terapilerden ayıran önemli unsurlarından biri; kişiyi içsel faktörlerine yoğunlaştırırken, dışsal faktörleri -aile dinamiklerini- de işin içine katması ve belirli bir oluşum üzerinden değerlendirmesidir.
Aile dizimine göre ailede; birinin kaybı, önceden aile bireylerinden birinin tacize uğraması, doğal afetlerde travma yaşaması çocuğa aktarılarak kişinin hayatına şekillendirici etki oluşturmaktadır. Bu bilinçdışı etkinin yanı sıra aile bireylerinin çocuk yetiştirirken; ebeveynlerin arasında rollerin çatışması, çocuğu yok sayma, çocuğun ebeveyn rolüne bürünmesi, anne baba ayrılığı, aile içi kaoslar gibi durumlarda kişinin hayatına etki etmektedir.
Nesiller arasında yaşanan bu gibi durumların bir bellek kültürü oluşturarak aktarımının olduğunu ve bunun sonucunda doğan devralmaların kişinin tutum ve davranışlarına bir etkisi olduğu inancını taşımaktadır. Dolayısıyla aile dizimi terapisinde bu aktarımların doğasını bilmek çözüm yoluna atılan adımı kolaylaştıracaktır.