Handan Demirkıran

Aileyi terk etmek

Aile, geleneksel tanımı ile anne, baba ve çocukları içine alan bir topluluk olarak açıklanabilir. Aile kurmanın getirdiği sorumluluklar çok fazladır. Dışardan gelecek olumsuzluklara karşın bağımsız bir aile birimi yaratmak, eşler arasında birbirinin gelişmesini ve ilerlemesini desteklemek, sevecen bir ilişki kurmak, temel ebeveynlik becerilerine sahip olmak, bireylerin birbirine değer verdiği bir aile atmosferi yaratmak, eşlerin kendi aralarında ya da aile içinde çıkan sorunları çözülebilmesi, aile bireylerinin ihtiyaçlarının karşılanması gibi birçok sorumluluk konuları aileleri ilgilendirmektedir. Ailenin amacı, her aile bireyinin, özgüveni yüksek, bağımsız ve üretken bir birey olgunluğuna erişmesi için gereken verimli ortamı yaratacak ilişkileri sağlamaktır.
Aile bireylerinin her birinin optimum düzeyde gelişmesini sağlamak ailenin amacıdır. Buradaki gelişimin anlamı, tüm kişilerin duygusal bağımsızlığa ve kendine bakabilecek kapasitede olduğu inancına ulaşmasıdır.
Anne babalarının veya kayınvalide kayınpederlerinin evine geçtikten sonra bu iki kuşaklı ailelerde büyük zorluklar yaşayan pek çok genç çift vardır. Örneğin; kocasının evine gelin gelen genç bir kadını ele alalım. Bu evi kendisine ait hissetmeyebilir; genç çift kendisine ait özel bir yaşam alanına sahip olmayabilir. Öte yandan kayınvalide ve kayınpeder de bu yeni duruma uyum sağlamakta zorluk çekebilir; dekorasyon zevklerinin, yaşam biçimlerinin ve düşüncelerinin gelinleri tarafından beğenilmediği duygusuna kapılabilir. Bu tür zor birliktelikler için, iki çiftin ilişkilerinin sınırlarını kesin bir biçimde belirlemeleri; hem genç çiftin hem de ebeveynlerinin bir hayli olgun ve bağımsız ruhlu olmaları gerekmektedir.
İlişkilerin ilk iki yılı, eşlerin birbirlerinin farklılıklarına uyum sağlamaya çalıştıkları en zor yıllardır. Bu yüzden genç çiftlerin birlikte yaşamaya mümkün olduğunca avantajlı olarak başlamaya ihtiyaçları vardır. “ Aşkın gözü kördür ama evlilik gözü açar.” sözünün gerçeklik payı oldukça yüksektir.
Genç çiftlerin ailelerinden fiziksel olarak ayrılmaları oldukça önemlidir. Ancak daha önemli olan duygusal olarak ayrılmalarıdır. Duygusal olarak ayrılmamışsa, genç yetişkinin baba evini terk etmesi çok zordur. Ailenin genç yetişkinleri evden ayrılmakta zorluk çekiyorsa, hiç kuşkusuz bu durum anne babanın çocuklarına bağımlılığını yansıtmaktadır. Bu ailelerde anne baba, çocuklarına bağımsızlık duygularını verememişlerdir. Bu anne babalar yaşamı çocuklarının aracılığıyla yaşarlar; bunu yaparlarken de hem kendilerinin hem çocuklarının duygusal olarak bağımsızlık kazanmalarını, kendilerine inanıp güvenmelerini engellemiş olurlar. Bu yüzden aileyi terk etmek bir sevgi işidir.
Ailesini seven ve terk eden yetişkinleri özellikleri şu şekildedir:
* Güçlü bir özgüven
* Kendine, ebeveynine, diğer aile bireylerine koşulsuz olarak değer vermek ve onları koşulsuzca sevmek
* Ebeveynini kendi haklarına sahip kişiler olarak görmek
* Kendiyle, ebeveyniyle ve diğer aile bireyleri ile ilgilenmek
* Ebeveynin ve diğer aile bireylerinin kendi yaşamlarının sorumluluğunu alabileceklerine inanmak
* Ebeveynin ve diğer aile bireylerinin inançlarına, değerlerine, ahlak yargılarına, dini inançlarına ve fikirlerine saygı duymak
* Ebeveynin ve toplumun, kendisinden ‘gerektiği gibi' biri olması beklentisinden uzaklaşmak
* Kendini yönlendiren, bağımsız ve kendi sorumluluğunu taşıyan biri olmak
* Değişime açık olmak
* Duyguları, hırsları, istekleri ve değerleri içinden geldiği gibi ifade etmek
* Güçlü ve zayıf yanlarının farkında olmak
* Haktan yana ve adil olmak
* Mahremiyetten hoşlanmak
* Yaşamı sevmek
* Manevi bir yanı olmak
* Çevreyle ilgilenip özen göstermek
* Sağlıklı bir yaşam biçimine sahip olmak
* Başkalarıyla değil kendiyle yarışmak
* Kendine, ebeveynine, diğer aile bireylerine veya başkalarına hayır diyebilmek
* Ebeveynin ya da başkalarının kendi yaşamına, evine veya ailesine karışmasına izin vermemek
* Doğrudan ve açık iletişim
* İhtiyacı olduğu zamanlarda yardım, güven, destek, öneri ve rahatlamayı istemek
* Yanlışları ve başarısızlıkları ders alınacak fırsatlar olarak görmek
Aile, yavruların kendi bağımsızlıklarını elde etmek üzere uçup gittiği bir yuvadır. Genç yavrular daha sonra isterlerse, bu bağımsızlık ve özgürlüğü yeni kuracakları bireysel bir düzene ya da aile ilişkisine taşırlar. Çocuklar anne ve babalarıyla, yakın, şefkatli, ilgili ve destek olan bir ilişkiyi sürdürmeli; ancak onların yaşam sorumluluğunu üstlenmemelidir. Ailesini seven ama olumlu bir şekilde terk eden kişinin içinde, kendisine, anne babasına, kardeşlerine ve başka insanlara karşı gerçek ve koşulsuz bir sevgi vardır.

 

YORUM YAP