Aile ve arkadaşlık ilişkileri duygusal bağlar içeren ilişkilerdir. İnsan, temelinde yalnızlık istemeyen, yalnızlığı sevse bile ona mecbur kalmayı sevmeyen bir sosyal varlıktır. Kişi etrafında diğer insanlar olmadan sosyalleşemez; hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan gelişim göstermesi beklenir. Bu nedenle sosyalleşebilmek için olumlu aile ve arkadaş ilişkileri kurulması gerekir. Yardımlaşarak, paylaşarak özellikle arkadaşlıklarda olumlu ilişkiler kurulur. Maslow, ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramında sosyal ihtiyaçlardan bahsetmiştir. Bu kurama göre, insanlar tek başına yaşayamazlar, yaşamlarını sürdürebilmek için başkalarının varlığına gereksinim duyarlar. Başkalarıyla birlikte yaşama, başkaları tarafından kabul görme, arkadaşlık, sevme ve sevilme gibi sosyal ihtiyaçlar insanlar için önemlidir. Fizyolojik ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesi kişinin diğer ihtiyaçları için bir kaynak oluşturmaktadır. Eğer insanlar sosyal ihtiyaçlarını gideremezlerse, aidiyet duygusundan yoksun, yalnız ve terk edilmiş hissedeceklerdir. Aile kurma ve etrafındaki kişilerle duygu alışverişinde bulunma gibi davranışlar insanların sosyal ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır. Birçok derneklere, kulüplere, partilere hatta çetelere üye olmanın altında bu ihtiyaç bulunur. Kişi, üyesi bulunduğu ya da desteklediği grubun başarısı ile (sanki kendi başarmış gibi) mutlu olur. Bunu sağlayan, bireyin, grup ile kendisi arasında hissettiği aidiyet duygusudur.
Maslow'un beş temel kategoride incelediği ihtiyaçlar şunlardır: İlki olan fizyolojik ihtiyaçlar yeme, içme, barınma, hava, uyku ve seks gibi ihtiyaçlardır. Maslow, bu ihtiyaçların hiyerarşide en temel ve içgüdüsel ihtiyaçlar olduğunu düşünmekte ve bu ihtiyaçlar karşılanmadığında insan benliğinde huzursuzluk yarattığını söylemektedir. İkincisi olan güvenlik ihtiyacı, kendini güven ve emniyet içinde tehlikeden uzak hissetme, bağlanma, dayanma, korunma ihtiyaçları, korkusuz, kaygı ve kargaşadan uzak yaşama ihtiyacı, yapılanmış, düzenli, kurallı, ilkeli, kanunlu, sınırların belirli olduğu bir ortam ihtiyacı şeklindedir.
Güvenlik ihtiyacı, yaşamsal faaliyetler için çok önemlidir ancak fizyolojik ihtiyaçlar kadar hayati değildir. Üçüncüsü ve konu aldığımız ait olma ve sevgi ihtiyacı, sevme, sevilme, bir gruba mensup olma, başkaları ile ilişki kurmak, kabul edilmek, yardımseverlik ve şefkat türünden ihtiyaçlar bu gruba örnek gösterilebilir. Dördüncüsü olan saygı ihtiyacında, insanlar sevmek, sevilmek dışında kendilerine saygı duyulmasını da isterler. Tanınma, kendine değer verme, sosyal statü ya da prestij/itibar sahibi olma, başarı elde etme, takdir edilme gibi ihtiyaçlara yönelirler.
En son ihtiyaç olan kendini gerçekleştirme ihtiyacı ise, hiyerarşinin en son ve en üst aşamasında bireyin ideallerini ve yeteneklerini gerçekleştirme ihtiyacıdır. Kişinin amacını gerçekleştirmesi ve potansiyelini ortaya çıkarması, kişisel tatmin, yaratıcılık, gelişim, kişisel başarı ve bilimsel buluşlar bu aşamadaki ihtiyaçlar arasında sayılabilir. Maslow'a göre kişi, ihtiyaçlarını karşıladığı sürece kendini gerçekleştirebilir.
Maslow'un araştırmalarına göre kendini gerçekleştirmiş insanlar şu özelliklere sahiptir:
1) Fiziksel, duygusal ve bilişsel özelliklerinin farkındadırlar yani kendilerini iyi tanırlar.
2) Böyle kişilerin nesnel bir gerçeklik algıları vardır.
3) Fiziksel ve psikolojik özelliklerini olduğu gibi kabullenirler.
4) Kendilerini bir işe adayabilir, sorumluluk alabilirler.
5) Davranışlarında sadelik ve doğallık egemendir.
6) Özerktirler ve özel yaşamlarına saygı gösterilmesini isterler.
7) Tüm insanlığa yönelik sevgileri ve empatileri vardır.
8) Demokratik bir karaktere ve yaratıcılığa sahiptirler.
9) Ben merkezli olmaktan çok diğer insanlara ve topluma ilgileri fazladır.
10) Ortak olan noktaları, çocukluğun ilk iki yılında fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmış olmasıdır.