Sevginar Sali

AK Parti çözülürken; Silivri

Olurdu, olmazdı derken Ahmet Davutoğlu aralarında İstanbul bir önceki dönem İl Başkanı Selim Temurci'nin de yer aldığı isimlerle birlikte AK Parti'den istifa etti.
Beklentiye göre Davutoğlu hareketinin etkisi tartışılır da biz yerel etkileşimine bakalım…
‘AK Parti Silivri'den kimler bu istifa sürecine ne zaman katılıp, katılmayacak'ı sorgulayalım biraz…
AK Parti'den ümidini tamamen kesmeden kimse kolay kolay Davutoğlu'nun peşine takılmaz.
Birincisi; yeni kurulan partilerin hayatta kalma ve siyasi kuvvete kavuşmasın peşine gönümüz siyasetçileri, AK Parti'de belli geçmişi bulunan ve de daha önce parti değiştirenler kolay kolay göze alamaz… Dışarıya karşı ‘Kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik' demeye devam ettiklerini bir süre daha izleriz, birebirde olup bitenleri de gizleyen yok artık zaten…
AK Parti toplama bir siyasi kuruluş olduğu için buraya başka yerlerden gelenler, parti değiştirme limitlerini yarıladıklarından, e epey de bulundukları ortama emek harcadıklarından, “Taş yerinde ağıdır” atasözünü kolay kolay kulak ardı yapıp, kapıyı çekip gidemez; arkalarında bırakacaklarına kıymaları, gözden çıkarıldıkları gibi onların emeklerini çıkarmaları kolay değildir…
2002 genel seçimlerinde iktidar olmadan ve olduktan sonra AK Parti saflarına Silivri'de katılanların hatırlayın!
AK Parti Silivri'de kongre süreci var; bu aşamada olacakları kesin olarak görmeden AK Parti'den kimse istifa etmeyi bırakın sesini bile çıkarmaz… Kongrenin rengi belli olsun hatta fotoğrafı çekilsin ondan sonra asıl atraksiyon kısmına dair seyre hazırlanabilirsiniz…
AK Parti'yi bir arada tutan harç ‘güçlü iktidar' algısıydı; artık bu yok. Ama hala iktidarlar… Allah'tan ‘daha güçlü' denilebilecek hiçbir siyasi hareket yok da, hepsinin güçsüzlüğü kaynayıp gidiyor arada… Siyaset hızla kan kaybediyor… Siyasetçiler gücünden bir adım önce güveni kaybetti… Siyasetin hakim olduğu her yapıda da bu güvensizlik duygusu en güçlü algı olarak belirleyicilik saltanatını kurdu… Güven kredisini halktan alan yürüyüp gidiyor, her koşulda iktidar şansını yakalıyor...
Silivri açısından bir de şöyle bir durumdan söz etmemiz mümkün; eskiden CHP ile AK Parti arasında kurgulanan yerel siyaset artık farklı noktalara taşındı. CHP ile MHP yarışında AK Parti artık iktidar alternatifi klasmanında 3. ... Buradan yükselirler mi? O da kendi becerilerine kalmış.
Yerel siyaset her daim mahalli seçimler odaklı şekillenir. Genel ve İBB iktidar etkisi tabi ki göz önünde bulundurulur ama aday alır işi götürür…
Aynı siyasi anlayıştan olsun bağı zincirini ilçe ve İBB arasında Ekrem İmamoğlu kıracak gibi konuşuyor, şimdilik öyle davranıyor…
İmamoğlu ve CHP'nin derdi İstanbul'un ötesinde Türkiye'de iktidar olmaksa rakibine en ağır yarayı verdikleri ‘yandaşçılık', ‘partizanlık' yanlışına düşmezler!
Eşitlik ilkesi başlı başına bence siyasetin kaybettiklerini geri kazanması için yeterli değil; adalet anlayışını tesis edemeyen her yapı çökmeye mahkûmdur. Çökerken altında en başka içinde bulunanların kalacağı da belli bir şey…

GÜNÜN SÖZÜ
“Enerji düzleminde en pahalıya mal olan tercih,
Korku ile hareket etmektir.
Bir korkuya inanmak,
Enerjimizin bir kısmını o korkuya bağlar.
Ve bu bağlantı inancımızı, sonuç haline getirir!
Korku ile yapılan seçimler,
Bizi istediğimiz yere götürseler de,
İstenmeyen yan etkiler üretirler!
Korkudan korunmanın yolu,
İlahi iradeye güvenme cesaretini göstermekten geçer.''
*Caroline Myss

YORUM YAP