AK Parti'de yaşanan bu “istifa” sarsıntıları benim bile dengemi bozdu, belediye başkanları, ilçe başkanlarının Allah yardımcısı olsun! “En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir” sözü benim için söylenmiş sanki, belirsizlikten zerre haz etmem ruhumu daraltır. Zaten çok az şeyin net olduğu bir hayatta, belli sürelerle seçilerek görev alan kişilerin istifaya zorlanmasının yarattığı güvensizlik ortamı son dönem siyasetin üstüne kara basan gibi çöktü… Kabul olağan üstü koşullardan geçiyoruz ama bunları daha sağlıklı atlatmak için ekstra gerilimlere ihtiyaç yok ki?! Aksine sükûnet içinde, soğukkanlılıkla ve iyi düşünerek hareket etmemiz şart…
Cuma gününü AK Parti İl Başkanı Selami Temurci'nin istifasını, müsaade isteyerek sunduğu haberiyle tamamladık… Cumartesi günü AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden sonra istifasının kabul görüp görmeyeceğinin kesinlik kazanacağını aktardık… Erdoğan, Temurci'nin istifasını kabul etmedi! Temurci muhaliflerine göre Erdoğan, istifasını “Ben istediğimde istifa edeceksin, sen istediğinde değil” diyerek geri çevirdi. Destekçilerine göre de “Daha yapacak çok işimiz var görevine devam ediyorsun” dedi…
İlki kabul edin çok afaki bir şey gibi duruyor, ikinci şık daha mantıklı… Temurci ile benim bir işim yok da; olanlar açısından kalması güzel, gitmesini bekleyenler açısından keyifsiz bir gelişme!
Bana sorarsanız ‘gitti gidiyor' süreci ne kadar uzun sürerse o kişinin kalması için nedenler, aksi yönde hareketi sağlayanlardan daha güçlüdür.
AK Partililer 15 Temmuz'da yaşadıklarından (tüm milletçe yaşadık da onlar hükümette oldukları için ayrıca endişelendi) kurtulmadan, ‘istifa' ettirilme süreci ile alakalı ikinci bir travma yaşıyorlar… İktidarın bedeli ödenecek tabi de arada bazı şeyler ciddi erozyona uğruyor… ‘Ülke mi elden gitsin iktidarın güzide temsilcilerinin huzuru bozulmasın diye' derseniz; adalet ve hukuk sağlam işlesin biz her şeyin üstesinden geliriz derim, dileğim de bu…
Temurci'nin kalışıyla Metin Karakaş rahat bir nefes almıştır. Kadir Topbaş'ın gidişinden sonra ikinci şoku kaldırmasına kaldırır da, fazla hırpalanıyor… Son haber üzerine Silivri gündeminde bir başka renklilik içinde iki gündür yer alması sadece benim dikkatimi çekmedi muhtemelen : )
Rıfat Kutlu da İl Başkanına, Genel Başkanı tarafından gösterilen itimada sevinmiştir… Bakarsınız başka hayırlı haberleri de olur hafta içinde…
Diğer yandan Mehmet Müezzinoğlu'nun İl Başkanlığını bekleyip, Tülay Kaynarca'nın belediye başkanlığına umut bağlayanlar için olasılık azalsa da devam ediyor…
Şu AK Parti bir an evvel ne yapacağına karar verse de Adil Sirkecioğlu kağıdı, kalemi eline alıp parlak fikirlerini Hürhaber okuyucuları için yazmaya başlasa…
DARISI IŞIKLAR'IN BAŞINA
Bursa ile Edirne programı arasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Perşembe akşamı Çanta'da Özcan Işıklar'ın misafiri oldu. Bazılarına göre ‘Yine Işıklar lehine algıyı yönetmeye çalışıyormuşum' çünkü Kılıçdaroğlu güvenlik sebebiyle sadece belli özellikleri olan otellerde kalabiliyormuş! Çanta'daki Eser Diamond Hotel de bu yüzden CHP Genel Başkan'ının Trakya gezileri sırasında tercih ettiği konaklama yeriymiş… Yani Silivri veya Özcan Işıklar için değil... İsterseniz Bursa'dan Edirne'ye kadar ‘güvenlik nedeniyle CHP Genel Başkanının kalabileceği başka hiçbir otel olmadığına' inanın isterseniz Silivri'yi Özcan Işıklar'ı çok sevdiği ve görmeyince özlediğine… Mevzumuz bu değil çünkü… Edirne'de bir dizi hizmetin açılış ve temel atmasını gerçekleştiren Kılıçdaroğlu, Recep Gürkan'ın ikinci dönem adaylığını şimdiden ilan etti… Özcan Işıklar'ın da ikinci dönemi olsaydı; Çanta'ya uğramışken onunkini de açıklardı bence : ) Üçüncü dönem adaylığı için Işıklar'ın, Gürkan'ın tertiplediğinden daha yoğun bir açılış programı organize etmesi şart görünüyor…
İBB'nin adaylığı için Akif Hamza Çebi'ye söz verdiği iddia edilen Kılıçdaroğlu, CHP'nin tarihi İstanbul'u kazanma fırsatını üyelerinden daha çok önemser diye inanmak istiyorum…
Işıklar, ellinden geleni yapıyor gerisi CHP Genel Başkanının takdirine kalmış!