Adil Sirkecioğlu

AK Parti neden kaybetti?


Işıklar’ın kazanmasındaki basitliği geçen yazımızda anlatmıştık. Anlattık derken, anlatacak yazacak fazla bir şey bulamamıştım. Aynı satırları tekrarlayarak muhteşem zafere gölge düşürme niyetinde değilim. Basitlikten amacım hiçbir taviz vermeden, burnunun dikine gidilerek kazanılan bir seçimi ifade etmek istiyorum.

CHP ve Işıklar bu kadar yalın bir seçim yaşayıp kazanırken, Ak Parti kanadı inadına çetrefilli ve de karmaşık bir kayıp yaşadı. Çok zor elde edilen bir kayıp diyebilirim. Herkes ve her kademe el ele verdi üniversitelerde tez konusu olacak bir kaybetme başarısına imza attılar. Bu kadar zoru başaran ekip önümüzdeki beş yıl içinde yaraya merhem olacak adımları atabilecek mi bilemiyorum. İl başkanı kendi başarısızlığını kamufle edebilmek için başarısız ilçelere bile teşekkür edecektir. Hatta plaket verip, üstün hizmet madalyası takarsa şaşırmam.

Her gelişmenin yakınında olan biri olarak sayfalar, kitaplar, ciltler tutacak başarısızlık öyküsünü özetlemeye çalışacağım. Birileri tersini inatla iddia etse de ben altını çizerek son kez yazıyorum. Karakaş ilçe başkanı olduğu anda Ak Parti kaybetti. 2009 da kaybeden başkan yardımcısını; belediye meclis üyesi, İBB meclis üyesi görevlerinin yanında mükafatlandırırcasına ilçe başkanlığıyla da ödüllendirmek akıllara zarar bir uygulamaydı. Silivri Ak Parti İlçe Teşkilatının Silivri’ye, memlekete, partiye değil de; şahıslara hizmet edeceğinin ve ettirileceğinin en güçlü sinyalleri böylece verilmiş oldu.

Karakaş niyet güzelliği yaşasaydı, kendi belirlediği delegeyle kongreye giderken demokrasi talep eder, yarışacağı adaya müsaade edilmesini isterdi. Bunlar benim dışımda, yapamazdım diyecektir. Kongreyi kazandığı, atanmışlıktan seçilmişliğe geçti gün "kaybetmekte sorumluluğum var, kazandırmak boynumun borcu, 2014 seçimlerini kazanmak için aday olmayacağım” diyebilseydi Silivri Ak Partinin kalesi olacaktı. Karakaş o zaman "efsane başkan” yakıştırmasını hak ederdi. Şimdi aday olmamasının tesellisi, bırakamadığı siyasi hırslarının mükâfatı olarak görüyor. Pöh.. 2009 da kaybettireceksin, 2014 de kaybettireceksin buna rağmen efsane başkan olacaksın. Mübarek adam, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’na benzediğinin farkında değil misin? İnsan biraz düşünür, Düşünürsen yüzün kızaracaktır.

İmam yürüse cemaat koşar. Örnek aldıkları insan ödüllendirildikçe yaptıklarının doğru olduğuna inanan parti yöneticilerinin pervasız tutum ve davranışları dillere destan oldu. Milletvekili, İl ve Hürhaber desteği sarhoşluğun devamını sağladı. Bir yıl öncesindeki danışma meclisinde "minare eğri” tespitine rağmen, eğriliği düzeltme zahmetine katlanılmadı. İsyan edip dükkan kapatın daha kolay seçim kazanırız dediğimde, dişlerini gıcırdatanlar mağlubiyetin kahramanları oldular. Tekrar ediyorum, bu gün çalıştık ama kazanamadık diyenler hakikaten çalışmasalardı seçim rahat kazanılırdı. Beğenmediğiniz aday Tahir Sert’le bile kazanılırdı. Başbakan aşkıyla Silivri Sahiline koşanların oylarını bile alamamak nasıl bir maharettir. Anlayan beri gelsin.

Bu kadar rezalet sınırındaki hal, tavır, duygu, düşünce ve davranış bozukluklarıyla beş yıl heba edildikten sonra; Karakaş aday olmazsa kazanma şansımız var yaklaşımı iyimser bir duyguydu. Çıkmadık candan umut kesilmez çabasıyla Tahir Sert’e sarılanlar, sarılamadılar. Tanıdıklarını sananlar bile Tahir Sert’le hayal kırıklılığı yaşadılar. Eski dava arkadaşlarına ve CHP içindeki yoldaşlarına güvenen Sert iki bayanın emrine amade olmakta hiçbir sakınca görmedi. Arttığı ileri sürülen oy, başbakanın aldığı hatta gölge yapanlar yüzünden alamadığı oydur.

Kaybedenler, kaybettirenler Karakaş önderliğinde yollarına devam ediyorlar. Karakaş’ın aday yapılmama intikamını almayı siyasi gelecek olarak görenlerin Ak Partiye hiçbir faydaları olmaz. Rest çekerek, tehdit ederek siyaset yapabileceklerini düşünüyorlarsa cumhurbaşkanlığı seçimlerine bile zarar vereceklerini şimdiden ilan ediyorum. Hep beni haklı çıkarmak zorunda değilsiniz. Aklınız varsa hırslarınızın önüne geçtiğini görmek beni mutlu edecektir. Utandırın beni de alnınızdan öpeyim sizin.

Yukarıdaki satırlar okuyucuyu bilgilendirme maksatlıdır. Dikkate alınacağını bilsem yazacaklarım karşısında bazıları kaçacak delik arar. Niyetim bağcı dövmek değil. Daha fazla teferruata girmeden kesiyorum.

Karakaş’sız, Sert’siz kalın, Ak Partisiz kalmayın.


YORUM YAP