AK Parti’nin Başkan Aday Adayları

Cumartesi akşamı CHP’nin Garden’deki aday adayı tanıtımından sonra AK Parti de yerel seçimlere gireceği kadroları Mega Saray’da düzenlenen organizasyonla görücüye çıkardı.
Gecede gözler partinin 10 aday adayı üzerinde odaklandı.
Ahmet Yağcıoğlu, heyecan yaratamadı. Liderlik iddiasından ziyade ekip içinde yer almaya hazır olduğunu hissettirdi.
En sempatik Başkan Aday Adayı Emrah Maşalacı oldu. Olumlu mesajlar ve yaklaşımı, şiir okuması, başbakan çizgisi ve gençlik vurgusu, duruşu gayet iyiydi.
Esra Göncü de bence hoş bir etki yarattı; tepeden inen aday yargısını kırması imkansız olsa da kendini güzel ifade etti. Ayrıca gecenin en şık bayanıydı. Başkanlık iddiası yok tabi. Ne yeri, ne zamanı, ne konumu uygun değil. Ancak AK Parti teşkilatı tek bayan başkan aday adayına inceliğini hissettirdi, alkışlarından mahrum bırakmadı.
Programın hayal kırıklığı Tahir Sert oldu bana göre… Adaylık şansı kulislerinde çalıştığı kadar teşkilat önüne çıkmak için özenmediği her halinden belliydi. Partinin en iddialı üç belediye başkan aday adayı arasında ismi geçen biri için performansı çok yetersizdi.
Hüsnü Yaşar Yalman, siyasette bu dönemi de olgunlaşmak, tecrübe kazanmak için kullanacak, anlaşıldı.
Naif Yıldızlar, siyasete iyiden iyiye ısındığını gösterdi. Konuşmasını ezberlemiş olması dikkat çekti. Başkan olma potansiyeli zayıf kaldı.
Mevlüt Alkan’ın kayda değer bir duruşu olmadı.
Vural Sönmez’in "güzel bir teşkilat kurmuşum” iddiası gerçeklikle zaman farklılığı yaşasa da hanesine artı olarak yazılabilir. Geçmişe mazi derler söylemini çağrıştırdı girişi, coşku yaratma çabası ve totem söylemleri pek bir işe yaramadı.
&&&
Ve Hüseyin Turan… Ne kadar susmuşluk biriktirmiş içinde… Ses tonu yüksekliğini söylemlerindeki tekrarla güzel düşürdü! Hala doğalgaz, hala adliye, belediye binası… O tekrarlamaktan bıkmadığı için ben de hatırlatma ısrarımı sürdüreceğim. Yapılanların miladı çoktan doldu. Daha 2004’te o hesap görüldü bitti. Ağzı "Hatalarımızın farkındayız tekrarlamayacağız” derken aklı 2009’da neden kaybettiğini anlamadığını ve kabul etmediğinin bas bas bağıran şahidi. Teşkilatı iyi coşturdu derken… Karakaş çıktı sahneye…
Turan’ın tezahürat timi çalışması hakkında duyum almıştım ama yalnız o hazırlık yapmamış…
Karakaş’ın adı duyulmadan alkış ve sloganlar, davullar tam kapasite devreye girdi… Konuşmasında teşkilatın her bir bireyine dokundu, Silivri’nin gitmediği mahallesi, köyü kalmadı. Tarihsel vurguya Fatih Sultan Mehmet ile girdi Atatürk’ü andı, Menderes’i unutmadı, Erdoğan’la zirve yaptı… Karakaş bugünlere boşuna gelmediğini bir kez daha ispat etti.

Gecenin finalistleri tartışılmaz olarak; Metin Karakaş ve Hüseyin Turan oldu.
Kimseyi kayırmıyorum emin olabilirsiniz; Karakaş hem alkışlar hem de konuşma içeriği açısından Turan’ı geçti… Turan, 2004’te neden kazandığının gerçek sebeplerini görmek istemediği gibi 2009’da neden kaybettiği ile ilgili de net değil; bu sebepten 2014 tehlikede… Başkalarını kandırdığını sanıyor ama aslında kendinden başkası değil yanılttığı ve bunun sonucu ile zararı peşini bırakmaz.
Karakaş’ın Turan’ı geçmekle ilgili bir meselesi kalmamış, CHP’nin adayı karşısında üstünlük sağlayabilir mi? Bunu başarmak için elinden geleni yapacaktır…
Aday tanıtım gecesinin galibi bence Metin Karakaş’tı… Başka bir şey beklemiyordum ama sürprizlere de açıktım. Evet, şaşırdığım şeyler de oldu; Karakaş’ın rahatlığı, kendinden emin oluşu ve tam da kendisinden bekleneni (insan biraz azı veya fazlasını yapar; dengeyi güzel sağlamış) ortaya koyması.