Akgün Duru’nun isyanı!

Salı öğlen Silivrispor Kulüp Başkanlığına aday olan Cenk Teker'in proje tanıtımını takip ettikten sonra günü mevcut Başkan Akgün Duru'nun basın toplantısı ile tamamladık.
Duru'nun açıklamalarını haberinden takip edebilirsiniz… Benim değinmek istediğim mevzunun başka yönü.
Bir işi yaparken kendinizi ziyadesiyle hırpalamaya, başkaları ile kötü olmaya, eskiye nazaran daha çok tartışmaya, beden ve ruh sağlığınızı bozmaya, başladıysanız süreçte uyguladığınız yöntemi gözden geçirmeniz gerektiğini düşünmek lazım. Duru'yu dün izledikten sonra buna yönelik inancım pekişti.
Akgün Duru ile yaklaşık olarak 18 yıldır tanışırız ilk ve tek tartışmamız Silivrispor dolayısıyla oldu. Dünkü toplantıda da kendisi bu düşüncemi destekleyen itirafı mı dersiniz, tespit mi kendisi de ifade etti zaten.
Uğruna mücadele ettiğimiz, emek verdiğiniz şeyleri tabi ki savunacağız. Ama bunu yaparken izlenecek yol, uygulanacak yöntem ve yaklaşımlar da çok önemli. Ne yaptığınız kadar bunu nasıl yaptığınızın haklılığınızı korumak adına her şeyden mühim olarak hesap edilmesi gerektiği kesin. Haklıyken bunu anlatmak çabası içinde kendinizi haksız duruma düşürürseniz savunduğunuz, yaptığınız şeyin kıymeti artmaz, düşer?
Duru'nun Silivri Belediyesi tarafından, biriken terminal ve otopark kiralarının ödenmesi ve yerlerin tahliye edilmesine ilişkin ihtarnameye tepkisi ve bunu ortaya koyma şeklinin kulübe faydalı olacağını düşünmüyorum. Belki bilmediğimiz pek çok şey varken bu yorumu yapıyorum ama anlatılan kısmı Kulüp Başkanını haklı çıkartmıyor. Kaldı ki kimin haklı ya da haksız olduğundan ziyade biz Silivrispor Kulübünün zarara uğratılmamasını gözetmeliyiz.
Silivrispor ‘normal bir ticari işletme' midir? ‘Normal' olmamakla birlikte resmiyette öyle ve yasal zorunlulukları var. Onun da ötesinde Belediyenin uyması gereken kurallar, kaideleri söz konusu. ‘Bugüne kadar uyulmamış şimdi mi uyulacak?' diyorsunuz da; baştan beri sistemin yasalara uygun şekilde inşa edilmesi gerektiğini göz ardı edemeyiz, biz etsek bu yanlış bir yerden zaten döner. Belediye, Kulübe destek de sunacaksa bunu doğru bir şekilde yerine getirmeli. Yarın öbür gün bir şikayet veya müfettiş denetiminde ‘iyilik' yaptığınızı zannederken ‘suç işlediği' gerçeğiyle kimse karşı karşıya kalmasın. ‘Aman Silivrispor için kalsın' diyorsanız, öyle bir sevda yok! Kalanlar bedelini öderken de yanlarında kimse yoktu!
Ben bu konuyu belediye başkanı ile kulüp başkanının sakin bir şekilde oturup, ortalığa mevzu saçılmadan değerlendirip, çözüme kavuşturmaları gerektiğini düşünüyorum. Yapamadıysalar sıkıntı terminal ve otopark gelirinden daha büyük demektir. Belediyelerin, ilçe kulüplerine destek verme zorunluluğu yok denecek kadar azdır. Konuşulan ölçülerdeki desteği zaten bu saatten sonra ne vermek ne de almak mümkün görünüyor.
Kavganın kazananı yoktur! Biri daha az, diğer taraf daha çok kaybeder ve daha az ya da çok sorumluları vardır!
Duru, özele girdi, siyasi göndermelerde bulundu pek çok yersiz ve temsil ettiği kulübü zora sokacak söylemlere imza attı. ‘Ben mi bir başıma yanacağım. Verdim odunu yansın ortalık!' dedi adeta.
Ama ne kadar ve nasıl bir fedakarlık yaparsa yapsın; başkanı olduğu kulübe sevgisi, kamu adına hareket eden insanlara yasal sınırları unutmalarını gerektirecek bir etken değil.
Duru'ya naçizane önerim Silivrispor sevdası ve bin'e yakın kulüp üyesinin kendisine hissettirdiği gücü 46 ile çarpsın! Destek beklerken, yerden yere vurduğu belediye başkanın hareket mantığına yaklaşır diye düşünüyorum.
Toplantıda en çok etkilendiğim husus, diplomasını bile almadan Avukat adayı Sena Duru'nun belediyemiz adına hareket eden avukatlardan daha etkileyici bir hukuk çıkışı yapmış olması; ihtarname üzerinden. Bir arsa satış felaketimiz varken, yeni hüsranlara hiç ihtiyacımız yok!
Akgün Duru'nun son çıkışı bir yönü ile de yeni Belediye Başkanımızın tabiri caiz ise; ‘incilerini döktü' biraz. Ama zaten fazla miktarda sahip olduğundan bu hususta bir zarardan söz edemeyiz : ) Dengelendi ufaktan diyelim…
İyi niyeti, emeğine saygı duymakla birlikte Akgün Duru'ya ya kulüp yöneticiliği hususunda niyetini ya da yöntemini gözden geçirmesini tavsiye ediyorum bu şekilde kendini de, yaptığı işleri de zora sokmaktan, tartıştırmaktan çok öteye gidebilecek gibi durmuyor.