Duyduğumuz bir şeye inanmak istemediğimizde kanıta ihtiyaç duyarız.
Aşkın somut bir kanıtı olur mu? İnanmak istediğimiz için inanırız. Aksini yüreğimizi kanata kanata kan kaybından tüketmek pahasına.
Aşktan söz etmeyeceğim bugün korkmayın!
Günlerdir gündemimizi meşgul ettikten sonra açıklanmaya başlayan Wikileaks Belgeleri, kime yeni bir şey söyledi bilmiyorum. Türkiye ile ilgili açıklanan iddiaların tümüne yakınını biz zaten biliyorduk. Ama doğru kabul etmek için kanıta ihtiyacımız vardı değil mi?!
Dünya otoriteleri diyor ki; ABD bu olaydan etkilenmez ama Türkiye gibi ülkeler etkilenir… Ona ne şüphe… Kuşkularımızı alevlendiren bu son girişim genel seçimler üzeri ülkemizi yönetenlere karşı güvensizlik duygularımızı epey körükleyecek.
Türkiye’de gelişecek bir iktidar değişimin yine ve her zamanki gibi bir yabancı el, hareket sonucunda oluşunu seyredeceğiz bilmem kaçıncı kez. Yabancılara itaat etmedikleri için giden, ülke çıkarlarını onlarınkinin altında tuttukları için iktidarda kalanlar… Tercihlerimiz birbirinden berbat değil mi…
Dünya ve Türkiye açılımından sonra Silivri’ye gelelim…
Silivri’nin AKP’ye inanıp, güvenmeye zaten gönlü yoktu… Türk toplumu unutkanlık süresinin kısalığında tavan yapmazsa, AKP’nin sadece Silivri’de değil genelde de bu kez işi zor.
Türkiye çok ilgi alanımıza girmiyor, Silivri’mize bakalım!
Devamı 01 Aralık 2010 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde