Sevginar Sali

AKP - CHP - MHP - HDP

Oldukça sessiz, sakin bir Pazar gününün ardından yeni haftaya ‘Merhaba'…
AK Partililer olağanüstü kurultay ve yeni genel başkanları Binali Yıldırım'ı onurlandırmak için Cumartesi gecesi Ankara'ya yola koyuldu. Dün sabah ofise gelirken AK Parti İlçe Binasının Ahmet Davutoğlu resimli giydirme camlarına gözüm ilişti. En kısa sürede değişimi izleyeceğiz kuşkusuz.
AK Parti'de işler ne kadar Tayyip Erdoğan'ın istediği şekilde ilerlerse erken seçim tehlikesi o kadar az. Erken seçim sireni ne kadar az çalarsa ekonomi o denli iyi seyreder. Artık ‘iyi' dediysem anlayış işte; kötünün iyisi! Ama Allah var yukarıda ‘başarılı bir genel başkan' ve hatta ‘Başbakan' değiştirme operasyonu sahneledi AK Parti. Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığı döneminde kazanamadığı saygınlığı görevden ayrılma sonrasındaki tutumu ile elde etti. Milletvekilleri arasında önemli ölçüde siyaseten yalnız bırakılma bedelini teşkilat daha fazla sahip çıkarak telafi etti sanıyorum.
İshak Alaton'un anılarında yer alan bir Turgut Özal anekdotu vardı. TÜSİAD'ın bir toplantısında Alaton oldukça cesur bir hareketle dönemin cumhurbaşkanını eleştiriyor. Konuşmasından sonra Özal kendisini masasına çağırıyor ve “Sen, ben Cumhurbaşkanıyım diye her şeyi yapabildiğimi mi sanıyorsun?” diyor…
Ahmet Davutoğlu'nun yapabileceklerin sınırını varın düşünün işte…
Binali Yıldırım'ın genel başkanlığı AK Parti'de yanlışların düzeltilmesinin, doğru çalışmaların sürmesine vesile olması ümidiyle; ne kadar olursa artık. Mucizelere inanma yaşımız geçti, durumumuz yok!
MHP'de muamma devam ediyor. Sorun belli, çözüm çetrefelli… Meral Akşener'i çok severim; politik kimliği bir yana siyaset kadınlığı çok etkileyici. Ama önüne engeller sürüldükçe klasik siyasetçilere benzemeye başlaması beni korkutuyor. Pes mi etsin peki? Kasten engellendiği apaçık ortada. Bir muhalife harekatı sürdürmenin maliyet ve bedeli yüksek; bunu tahmin etmemek mümkün değil. Bahçeli, MHP'de gelişmelerin olağan akışını engelleyerek koruduğunu sandığı teşkilat ve yapıya en büyük zararı veren konuma getirdi kendini. Çoğalan muhalifler, kendi aralarında anlaşmazlıkları, dış güçlerin müdahalesi… Ne usturubuyla geliş ne de zamanı gelince efendi efendi gidiş yok! CHP yerinde sayıyor da MHP resmen kan kaybına girdi…
E iki kelam da CHP'nin İnce karnı üzerine sarf edelim… Muharrem İnce yine dalgalandırdı isyan bayrağını. Geçtiğimiz gün televizyonda bir canlı yayında izledim son çıkış argümanlarını. Sunucu kadın “Sayın İnce kaçıncı genel başkanlık adaylığınız?” diye sordu. “Sadece bir kere aday oldum” yanıtı sunucuyu da beni de ayılttı. Kronik aday yaftası İnce'nin üzerine yapışmış bile. İktidar dışında kimseyi eleştirmeden görüşlerini gayet ölçülü ve destekli izah etti İnce. Olması gerekenler ve olanları son derece hakkaniyet içinde değerlendirdi. Ama olmuyor… Ve o kadar güzel olmuyor ki insan şaşıp da kalıyor CHP'deki gelişmelere…
HDP… Selahattin Demirtaş'a Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde duyduğum sempatiden utanıyorum maalesef. Oy verip de son dönem gelişmeler hakkında üzülenlerin yerinde hiç olmak istemezdim. 3-5 oydan bir şey olmaz da terör örgütü ile arasına mesafe koyamayan siyasetçiler bence ilk gruba taraf ciddi bir kayma içinde algı ve değerlendirme açısından.
&&&
Bu gibi günlerde ve konularda tam bitireceğim yazıyı gazeteciliğe ilk başladığım günlerde dönemin Değirmenköy Belediye Başkanı Mümin Tuğlu'nun sözü geliyor aklıma; “Yerel yazmazsan okumazlar”...
AK Parti Silivri'nin 2019 aday adaylarından Hüseyin Turan ve Metin Karakaş arasında kapışma giderek hız kazanıyor. Korkarım 2014 senaryosu tekrar etmesin; iki kişi kapışırken üçüncü isim sıyrılıp gelmesin. Gelmek de bir şey de; gökten zembille inince sıkıntı : )
CHP'de Özcan Işıklar dışında 2019 hedefleri hususunda hayal kuranlar sessiz… Bunun yanı sıra şevksiz, isteksiz, dayanaksız… Işıklar, saçmalığın Allah'ını yaparsa ancak kendilerine gün yüzü doğacağını bilenler beklemede, yapacakları başka bir şey yok! Işıklar'ın tırnaklarıyla kazıyarak kazandığı zaferi kendi elleri ve akıl tutulmalarıyla teslim edilmesi sadece onun değil CHP'nin de kaybına dönüşme potansiyeli taşıyor hatırlamakta fayda var. Silivri'de CHP kan kaybederse kimin güç toplayacağı, iktidara otomatik olarak iki tık yaklaşacağı aşikar. Selami Değirmenci'nin 2004 deneyimi CHP'nin daha uzun süre başkan ve adaylarına ders olmalı.
MHP? Mevcut tabloda ne genel ne yerel iktidar şansları yok. Ama iktidara giden kapının kilidi arkadaşların kıymetli ellerinde…
Gündemimizde olmayan ne kadar konu varsa, bir gün olduklarında bambaşka şeyleri konuşma zamanımız gelecek kuşkusuz.

ÇALIŞKAN 4 YIL DAHA BAŞKAN
Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifinin iki yılın ardından dün gerçekleştirilen olağan kongresinde Ercan Çalışkan ve yönetimi güven tazeledi. Çalışkan ve yönetim 4 yıllığına yeniden seçildi. Haberin ayrıntıları yarın Hürhaber'de…
Ayarım kaçtı yine : ))) İyi haftalar herkese...

YORUM YAP