Tabanın ardından, kanaat önderleri aracılığı ile atanacak ismin kesinlik kazanması bekleniyor. Bu kadar ince eleyip sık dokumanın ardından görev verilecek kişi ile yönetimini hakkında merak hat safhaya ulaştı ciddi ciddi.
Bu arada AKP dün Boğluca Deresi çevresindeki istimlak konusu hakkında toplantı düzenlendi. İktidar düzenler de muhalefet düzenleyemez mi diyenlere cevap olsun diye değil sadece her halde. Anlaşılan iktidar ve muhalefet konuyla ilgili çalışmalarını ayrı kollardan sürdürüyor. İktidar kamoyu ve basına açık bir şekilde süreci değerlendirirken, muhalefet partide kapalı bir toplantıdan yana tercihini kullanıyor.
İnşallah sonuç vatandaş açısından olumlu olur.
İKTİDAR İLE MUHALEFETİN
AYAKLARI ALTINDA
EZİLEN BİR SİLİVRİ Mİ?
Dün Akşam Gazetesi'nde yer alan haber ile Hamoğlu Holding'in Silivri Belediyesi'ne gerçekleştirdiği bağış konusu işlendi. 'AKP'li bir meclis üyesi'nin yaptığı açıklamalar ile bağışın manidarlığına dikkat çekmenin dışında haberde bilmediğimiz veya kamu vicdanını rahatsız edecek bir unsur yok.
İsmi belirtilmeyen ama görüşüne haberde yer verilen kişinin Metin Karakaş olduğu öğrenildi. Öztekler'den dili yanan muhalefet, epey tedbirli bir şekilde Hamoğlu üzerinden iktidarın açığını kollayan havada…
'Manidar' kelimesi ile üstü kapalı şekilde bu kadar büyük bir işin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde yapılması örnek bir çalışmadan başka bir his uyandırmadı.
Hamoğlu, Silivri'ye yatırım yaparken, sağladığı şehir rantının karşılığında Silivri'ye bağışta bulunmayı uygun bulmuş. Muhalefet de aksi yönde argümanlardan yoksun sadece iktidara 'bravo çok güzel bir iş çıkardınız' dememek için adeta çırpınmış izlenimini veriyor.
Öztekler hezimetine karşılık, muhalefetin iştahını Hamoğlu ile Silivri Belediyesi arasında anlaşmazlık yaşaması pek doğal olarak kabartabilir. Ama önemli bir ikaza ihtiyaç duyulduğu ortada; Siyasi rekabetinizi sürdürürken, Silivri çıkarlarının ayaklarınız altında çiğnenmesine mani olmakta yarar var beyler.
Karakaş, kendi söylemiş "1/5000 ile 1/1000'lik planlara göre inşaatın önünde hiçbir yasal engel yok". Projenin planları İBB'den de ilçe meclisinden de oybirliği ile geçti nitekim. Bugün gündemimizi meşgul eden konunun özü; Hamoğlu, Silivri Belediyesi'ne bağışta bulunması dert, bulunmaması başka dert.
Silivri'ye bir çivi çakmaya kalkanlar iktidarla uzlaşsa, muhalefet ayak diretiyor. Muhalefet sıcak yaklaşım sergilese iktidar işi yokuşa sürerse "Silivri'ye ihanetin" kitabını yazarsınız bu dönem.
İktidar ile muhalefet arasında siyasi nedenlerle yaşanan tartışmada 'ben yapınca çok iyi oluyor, onlar yapınca kötü' tarzındaki anlayış çok gereksiz ve bir o kadar sevimsiz. Silivri yararına olan işleri kim yaparsa yapsın halk hizmet kazanımının 'mimarlarını'na hak ettikleri değeri verir. Silivri'nin çok farklı bir konumu var yeni dönemde. Genel ve İBB iktidar düzeyindeki AKP, bağlantısı yerelde kaybedilen iktidara farklı bir anlam ve durum kazandırıyor. 'Kaybettiler diye Silivri'yi cezalandıracaklar' anlayışını ikide bir hortlatacak nedenler AKP'ye yakışmıyor, çok zorlarsanız siyasi anlamda iktidarın işine yarar.
Silivri'de iktidar ile muhalefet arasındaki sıkıntının temel nedeni de belki bu noktadan kaynaklanıyor. Kimse tam olarak kaybetmiş değil, kimse de tam olarak kazanmış! Silivri'ye hizmet kazandırmak için birbirlerine elleri mahkum.
Silivri'ye hizmet aşkınızın önüne siyasi çekişmelerin geçmesine izin verenler asıl her şeyi tamamen kaybeder.
Yanlışları hep birlikte eleştirelim ama doğru yapılan işin de hakkını verelim. İktidarın, Hamoğlu süreciyle ilgili çabası taktire dahi şayan. 1 Yıllık görev süreleri içerisinde seçilmelerini sağlayan halk desteğine layık olduklarını kanıtlamak için sarf ettikleri gayreti çiğnersek, iyi ve doğruyu yapma şevklerini kırarız. Tabi ki her şeyi sorgulayacağız, gerekirse çürük elmaların ayıklanmasını da sonuna kadar savunacağız. Elmalar ile armutları ayırmak da şart.