Akpnin Sorusu Cevap Buldu

Aylardır meşgul olduğumuz 'AKP'nin yeni ilçe başkanı kim olacak' sorusu cevabını beklenen çerçevesinde buldu.
Metin Karakaş'ın Başkanı olduğu bir döneme girdi genel iktidarın ilçe yönetimi.
Karakaş, AKP'ye geçtiği günden bu yana parti içindeki muhafazakâr kesimin desteklediği isim olarak değerlendirildi. 'Milli görüş' geleneğinin yetiştirdiği ve siyaset kariyerinin merdivenlerini yavaş ama emin adımlarla atan bir siyasetçi olma özelliğini günümüze kadar taşıdı. Metin Karakaş, unutmaz ama yine de bir hatırlatmaya ihtiyaç var, 'milli görüş kesiminin temsilcisi' etiketine sahipken, Silivri koşullarını dikkate alarak yönetimini oluşturmalı.
İlçe Başkanlığı görevlendirilmesi ve yönetim çalışmaları hakkında ayrıntılar bu hafta değerlendirilmesi sürecek konular arasında olacaktır.

Merak ve heyecanın arttığı bu hafta son viraja girdiği bir diğer gündem konusu Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası seçimi. Zor yarış ve aynı koşullarda bir seçim olacak. Oda seçimi değil yerel seçimin imtihan bütünlemesi havasında yaşanan bir yarış. Oda seçiminin önüne geçmiş bir süreç yaşanıyor. Bu yüzden sonucu hakkında merak da daha büyük.
Neyse 7 Mart'ta yani bu haftanın son günü ve önümüzdekinin ilkinde bu sorunun cevabını da biliyor olacağız!

MUHALEFETİN GÖREVİ
'Muhalefetin görevi' başlığı altında genelledim ama bu kaideye ilçe siyasetinde uyan, gereğini yerine getiren, belki de biraz halkımızın verdiği oylar etkisinde meclise girebilen tek parti olarak, AKP'nin izlediği politikaya bakış açısına açıklık getirmek istiyorum.
AKP'nin görevleri ve bu alandaki bilinci arasında iktidara destek olma düşüncesini aradığı ölçüde halkın yetkilendirdiği kişi ve kuruluşların beklentileri boşa çıkar. AKP'nin görevi, iktidarı kaybetmesine neden olan CHP ve yerel yönetim kadrolarına destek olmak değildir, olması çok zordur. İnsanın doğasında böyle bir şey yoktur. Kaybetmenize neden olan kazanana destek olmak! Siz bir insan olarak bir şeyi kaybetmenize neden olan başkasının kazandığı şeyin keyfini rahat içinde sürmesine katkı sunar mısınız? Melek değilseniz bu zordur. Belki zarar vermeye kalmayacak kadar kötü değilsinizdir ama yardım edecek kadar iyi olmayı beklemek de söz konusu koşullarda hayal! Siyasi partilerin hamuru insandır. İnsanın doğasında hele günümüzde giderek daha ender rastlanan bir iyilik durumunu, partiden beklemek, siyasi çıkarların hükümdarlık alanında istemek boş bir uğraştır.
Dün CHP'nin yaptığı gibi, AKP bugünün iktidarını zora koşmak için elinden geleni yapacaktır. Ne söylediklerine bakıp aldanan varsa gözünü açsın. Yarın CHP tekrar seçimi kaybetse, AKP'nin başarısıyla övünmek yerine her alanda açığını gözetmeyi sürdürecektir. Kural budur.
Herkes bulunduğu yerin hakkını vermek zorundadır. Muhalefetin asla iktidarı yüceltmek, taktir etmek gibi bir fonksiyonu yoktur.
Bunun için bugünkü CHP'li iktidarın, AKP'nin muhalefet konumu ile ilgili durum ve gerçeği iyi kavraması ve bunu değiştirme beklentisinden vazgeçmesi lazım. Bu alandaki her uğraş boşunadır. CHP görevini layığı ile yapmalı bununla ilgili takdir bekleyeceği kesim AKP değil halktır.
AKP her milimetrik açığı kollayıp, bunu abartarak kamuoyuna lanse etme hakkına sahip görür kendini. Bu gerçeği CHP'liler değiştiremez.
Önümüzdeki 4 yıllık süreçte AKP eleştirecek, CHP en iyisini yapmak için çalışacak!
Her şeyin bir bedeli var iktidar olmanın da öyle!
Bunun için yaşanan tartışmaları kişiselleştirip, çokça alınganlık sebebi yapmaya gerek yok. Kimsenin onurunu, gururunu kırmadan yaptıkları üzerinden değerlendirmeler yürütülürse herkes için en doğrusu olur.
Şu da bilinmeli ki her haksız eleştiri yöneltildiği kişiden ziyade bunu gündeme getiren kesime asıl zararı verir.
İYİ HAFTALAR!