22 yıl aktif siyaset yaptığı İstanbul 3. Bölgeden kuruluş çalışmalarını sürdürdüğü partinin tanıtım startını veren Meral Akşener, “İlan ediyorum; milletimiz partimizi doğmadan, Türkiye'nin partisi olarak tescilledi. Türkiye'nin dört bir tarafında sorun çözücü bir parti olarak görülüyoruz” dedi, kurucularının bir bölümünü tanıttı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Eski TBMM Başkan Vekili ve İçişleri Bakanı Meral Akşener, kurduğu yeni parti hakkında son gelişmeleri Avcılar'da medya mensupları aracılığıyla kamuoyuna aktarırken, “En az %50'nin seçerek görevlendirdiği ama %100'e hizmet edecek bir parti kuruyoruz. Gelecekte torunlarımız bizleri saraylarımızla, servetlerimizle değil, hizmetlerimizle anacaktır. Biz milletimizin hayır duasını en muhteşem saraya, servete, şatafata tercih eden olacağız. Ben ve arkadaşlarım saraylara değil, hizmete talibiz. Bir atasözü vardır; “Bıldırcının beyliği ekin biçilene kadardır.” Biz tarla sahibi olarak geri döndük ve ekinimizi biçmeye başladık, bıldırcınlara selam söyleyin, beylikleri bitiyor artık” şeklinde konuştu.
“Partimizin kuruluş çalışmalarının sona yaklaştığı günlerdeyiz. Yoğun ancak bir o kadar da umut, şevk ve heyecanla dolu bir gayretin içindeyiz. Yüksek bir tempo ve büyük bir azimle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gösterilen ilgiden çok memnunuz. Çalışmalarımıza vatan hizmeti olarak bakan ve destek olan 81 vilayetimizdeki her düşünceden ve kesimden insanımıza teşekkür ediyoruz. Bugün birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımızın bir bölümü ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile bir araya geliyoruz. Bu vesile ile bazı bilgileri sizler aracılığı ile milletimizle paylaşmak istiyoruz” diyen Akşener, gördükleri ilginin güçlerine güç kattığını belirtti.
“DOST DÜŞMAN HERKES BİLSİN Kİ ÇALDIĞIMIZ MAYA TUTTU”
Akşener açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bugün memnuniyetle görüyoruz ki partimiz resmi bir kimliğe kavuşmadığı halde milletimiz çok büyük bir ilgi gösteriyor. Dost düşman herkes bilsin ki çaldığımız maya tuttu. Her yöreden, her kesimden ve her düşünceden büyük ilgi görüyoruz. Ben bir seçim ortamında, bu rüzgârın daha da büyüyeceğini ve fırtınaya dönüşeceğini görüyorum.
“MİLLETİMİZ PARTİMİZİ DOĞMADAN, TÜRKİYE'NİN PARTİSİ OLARAK TESCİLLEDİ”
Partimiz Türkiye'nin partisi olarak doğuyor. Bu sadece bizim çaba ve gayretimizle değil, milletimizin istek ve arzusu ile oluyor. Buradan ilan ediyorum; milletimiz partimizi doğmadan, Türkiye'nin partisi olarak tescilledi. Türkiye'nin dört bir tarafında sorun çözücü bir parti olarak görülüyoruz. Sorun çözücü bir parti olarak doğuyoruz. En büyük beklenti, Türkiye'nin kötüye gidişini durdurmamız, devleti ve ekonomiyi tek kişinin çiftliği olmaktan kurtarmamız yönündedir. İnşallah milletimizle el birliği ve gönül birliği içinde bunu başaracağız.
“DAR BİR ANLAYIŞLA DEĞİL, EN BÜYÜK BİRLİĞİ SAĞLAYABİLECEK ANLAYIŞLA HAREKET EDİYORUZ”
Kurucu kadromuzu, programımızı, tüzüğümüzü, isim ve amblemimizi büyük bir özen ve dikkatle hazırlıyoruz. Türk milleti tehlike anlarında korunma içgüdüsüyle kendiliğinden en uygun yerde bir araya gelme ve güç oluşturma özelliğine sahiptir. Biz ülkemizin sıkıntılı halini gören insanımızın yeni bir Kuvay-i Milliye ruhuyla hareket ettiğini, her şeyi bir kenara bırakarak ümit olan yerde toplandığını düşünüyoruz. Bu durum bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Gerçekten tüm insanımızı aynı sıcaklık ve yakınlıkla kucaklayarak, bir ekip ve programla milletimizin karşısına çıkmak sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Dar bir anlayışla değil, en büyük birliği sağlayabilecek bir kadro ve program anlayışı ile her insanımızın kendinden bir parçayı göreceği bir parti kurma anlayışıyla hareket ediyoruz. Programımızı da Türkiye'yi uçurumun kenarından kurtarma, her şeyi yeniden düzenleme amacıyla hazırlıyoruz.
“EN AZ %50'NİN SEÇEREK GÖREVLENDİRDİĞİ AMA %100'E HİZMET EDECEK BİR PARTİ KURUYORUZ”
En az %50'nin seçerek görevlendirdiği ama %100'e hizmet edecek bir parti kuruyoruz. Gelecekte torunlarımız bizleri saraylarımızla, servetlerimizle değil, hizmetlerimizle anacaktır. Biz milletimizin hayır duasını en muhteşem saraya, servete, şatafata tercih eden olacağız. Ben ve arkadaşlarım saraylara değil, hizmete talibiz. Bir atasözü vardır; “Bıldırcının beyliği ekin biçilene kadardır.” Biz tarla sahibi olarak geri döndük ve ekinimizi biçmeye başladık, bıldırcınlara selam söyleyin, beylikleri bitiyor artık.”
KURUCULAR KURULUNU TANITTI
Kurucular kurulunun bir bölümünü açıklayan Akşener konuşmasını şöyle sürdürdü: “Büyükelçi Ahmet Erozan, eski bakan Aydın Tümen, hukuk mezunu ev kadını Berna Sukas, (eski) Adana Milletvekili Cevher Cevheri, rahmetli Aşık Veysel'in torunu iş kadını Çiğdem Özer, 22 yaşında Tokyo Üniversitesi Küresel Ekonomi Bölümü mezunu Elif Gökdemir, 15 Temmuz gazisi Avukat Fatih Eryılmaz, Eğitim Ataşesi Erdoğan Bozdemir, iş kadını Fulya Yasemin, üst düzey yönetici Hatice Bilici, iki gözünü terörle mücadele sırasında kaybetmiş gazi Hüseyin Özlük, (eski) Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu, mühendis Orhun Ertürkmen, eski bakan Suat Çağlayan, üst düzey yönetici Taylan Yıldız, Büyükelçi Tugay Uluçevik, üst düzey yönetici Ersagun Yücel, Avukat Nafi Özgür Rifaioğlu.”
Basın toplantısını soru ve cevap şeklinde sürdüren Akşener, kamuoyu yoklamalarındaki durumlarına ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Sanırım Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra ekonomik ölçülerine göre en fazla anket yaptıran siyasetçiyim. Partimizin toplumun her kesiminden çok ilginç bir şekilde oy aldığını görüyoruz. 81 ilin her yerinden, her kesiminden oy aldığımız ortaya çıkıyor. Benim yaptırdığım anketlerde, oylarımız %10'un çok üstünde çıkıyor.”
“ERDOĞAN BEYEFENDİ KENDİNE “BİR KADINDAN KORKTU” DEDİRTMEZ”
Parti kuruluş aşamasında karşılaştığı güçlükleri aktaran Akşener, “25 Ekim'de Ankara'da partimizin logosu, ismi, programı, tüzüğü ve kurucular kurulunun tamamı sizlerle paylaşılacak.
Korku çok saygı değer bir duygudur. Korkunun bulunduğu yerde, korkutan birileri vardır. “Bu partiyi kurdurmazlar, Meral Akşener partiyi kurma girişiminde bulunursa onu ve etrafındakiler hapsedilir” şeklinde dedikodular var. Benim bildiğim Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beyefendi kendine “Bir kadından korktu” dedirtmez. Dolayısıyla bu parti kurulur. Varsa bir şeyim tutuklayın dedim, dokunulmazlığım yok. Bana çok iftiralar yapıldı. Hakkımdaki iftiraları ispatlamayan şerefsiz, ahlaksız, namussuzdur dedim. 1 yıl 2 aydır, hakkımda konuşan bu kadar insan şerefsiz, şerefsiz şerefsiz ortalıkta dolaşıyor.”
“DIŞ POLİTİKAYI İÇ POLİTİKANIN ÖZNESİ KESİNLİKLE YAPMAYACAĞIZ”
Yurt dışında yaşayan Türkler ile ilgili yaklaşımının sorulması üzerine konuşan Akşener, “Yurt dışında özellikle Avrupa Türkleri dediğimiz kardeşlerimizden bir tanesi Fulya Yasemin kurucular kurulu üyemiz. Yurtdışında okumuş, inşallah “ajan” denmez kendisine. “Almancı” denilen bir ailenin kızı. Dolayısıyla o da içerde bizlerle beraber olacak. Dış politikayı iç politikanın öznesi kesinlikle yapmayacağız. En önemli kararımız, vaadimiz, sözümüz budur. Siz eğer dış politikayı Türkiye'de seçim kazanmak amaçlı iç politikanın öznesi haline getirirseniz Türkiye itibarını kaybeder. Siz bir seçimle ilgili kazanç elde edebilirsiniz ama ayrılıp dönüğünüz zaman orada bulunan vatandaşlarınız eziyet görür. Türk dış politikası Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren gerçekten soğukkanlı, belli kriterleri olan bir anlayıştır. Bir birikimi mevcuttur. Bu birikim “monşerler” denerek bir kenara atıldı. Yeni Osmanlıcı olduklarını iddia eden bugünkü Türkiye'yi yöneten arkadaşlarımızın Sultan Fatih'in izinden gittiklerini zannederdim, Sultan Fatih bir medeniyet tasavvuru ortaya koymuş bu kanaatten gitmiyorlar, köprüye ismini verdikleri Yavuz Sultan Selim savaş tarihinde en önemli stratejik isim olarak derslere konulur o yoldan da gitmiyorlar, GATA dahil pek çok yere ismi verilen cennet mekan Abdülhamit Han hazretlerinin peşinden gidiyorlar mı? Onun bilgisi birikimi bu arkadaşlarımızda var mı, diye baktığımda valla onunla ilgili de hiçbir şey göremiyorum. Atatürk zaten yok. Sonuç itibariyle varsa yoksa biziz. İster içeride, ister dışarıda vatandaşlarınızın ülkenizin genel çıkarlarını öncelediğiniz bir dış politikayla bunlar çözülür ama iç politikanın malzemesi olduğu için bu hale geldik” dedi.
“TUTUKLANMA ENDİŞEM YOK”
Tutuklama endişesi olup olmadığının sorulduğu Akşener, “Tutuklanma endişem yok” dedi.
“BÜTÜN SAHTEKÂRLIKLARA AYNA TUTACAĞIZ”
Parti kurmakta amacını özetleyen Meral Akşener, “Türkiye'de büyük bir sahtekârlık hüküm sürüyor. Temel amacım bütün bu sahtekârlıklara ayna tutmak” şeklinde konuştu.
“GÜNEYDOĞU'YU ŞEHİR ŞEHİR GEZECEĞİM”
Ahlat ilçesinde kiraladığı evin sorulması üzerine Akşener, planladıklarını şöyle anlattı: “Adaylık, arkasından referandum süreci geldi. Hiç değiştirmediğim bir şey oldu, O da Türkiye'ye ait bir bayram sofrası metaforu. Bitlis'in Ahlat İlçesi'nde, kirasını bizzat şahsımın ödediği bir ev kiraladım. Orada hep beraber bir sofra kuracağız, orada yaşayan herkesle beraber yemek yiyeceğiz. Partiyi kurduktan sonra 15 gün gideceğim ve Güneydoğu'yu tek, tek, şehir, şehir dolaşacağım ama toplantı yapmayacağım. Her ile gideceğim, rastgele el sıkacağım. Bir kahveye gideceğim ve arkadaş ne anlatırsın bana, ne sorarsın bana diyeceğim. Buna ihtiyaç olduğunu görüyorum.”
“CUMHURBAŞKANLIĞINA 100 BİN İMZA İLE ADAY OLACAĞIM”
Akşener, yöneltilen bir soru üzerine CHP'den Cumhurbaşkanlığı konusunda kendisine teklif gelmediğini, her partinin yarışa kendi adayı ile girmesinden yana olduğunu anlatırken, kuracakları partinin seçime yetişeceğine inandığını, parti tabanının kendisini aday görmek istediğini, söyledi. Meral Akşener seçim döneminde de aynı istek olması ve partinin seçime girememesi halinde, “100 bin imza ile aday olacağım bunu da herkes bilsin” dedi.
Akşener, medya mensupları ile buluşmasından sonra toplantının düzenlediği binanın bir başka salonunda kendisine destek için gelen İstanbul 3. Bölgeden siyasiler, STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle buluştu.
Sevginar SALİ/Hazal BAŞARAN
