Aksu: Türk Milliyetçiliğini benimseyen parti MHP’dir

Aksu: Türk Milliyetçiliğini benimseyen parti MHP’dir

11.05.2023 11:59:53

Küpe FM'de Turhan Alyakut'un konuğu olarak 14 Mayıs seçimlerini değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı İsmail Faruk Aksu, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesinin Türk Milliyetçiliği olduğunu biliyoruz. Türk milliyetçiliğini, parti programında benimsemiş, bunu ilke edinmiş partinin biz olduğumuzu ifade ediyoruz. Eğer birisi ‘'Atatürk'' diyorsa, ‘'Mustafa Kemal'' diyorsa Milliyetçi Hareket Partisi'ne bakması gerektiğini söylüyoruz” dedi.346065076_769423997897041_8949798309631229633_n

Seçimlere sayılı gün kala MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı İsmail Faruk Aksu, MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın, MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın, Ülkü Ocakları Başkanı Özgür Bedel ile birlikte Küpe FM'de Dilek Sırdaş ve Turhan Alyakut'un misafiri oldu. Aksu, katıldığı programda Turhan Alyakut'un seçim sürecine ilişkin sorularını yanıtladı.
“VATANDAŞIMIZIN HAYAT KALİTESİNİ İYİLEŞTİREN, BİRÇOK MESELEYİ HALLEDEBİLME İMKÂNI BULDUK”
Turhan ALYAKUT:MHP Genel Başkan Yardımcısı aynı zamanda üçüncü bölgeden ikinci sıra milletvekili adayısınız, seçime çok az bir zaman kaldı ancaksiz seçim tarihi tam olarak belli olmadan önce bölgede seçim çalışmalarına başlamıştınız yanılmıyorsam?
İsmail Faruk AKSU:Evet. 1 Temmuz 2021'de, pandemi nedeniyle Sağlık Bakanlığı'nın normalleşmeyi ilan ettiği tarihtir.O tarihten itibaren parti olarak sadece İstanbul'da değil, tüm ülke genelinde kapsamlı bir çalışma başlattık. Tabi bir özlem de vardı, insanlar pandemi döneminde evlerine kapanmıştı. Siyasi faaliyetler, tüm faaliyetler gibi, azaltılmıştır. O sebeple biz 1 Temmuz 2021'den itibaren önce bölge toplantıları, ardından 81 ilimizde 964 ilçemizde programlar, köy ve mahalle programları, ev ziyaretleri şekliyle zaten alandan, sizin de ifade ettiğiniz gibi hiç çıkmadık. Yakından takip ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada bunun geridönüşlerinide memnuniyetle alıyoruz. Yani toplumsal meselelerin neler olduğunu, bunlara nasıl çözüm getirilebileceğini, ilgili mecralara bunları nasıl izletebileceğimizi, bu süreç içerisinde değerlendirdik ve birçok problemi devatandaşımızın hayat kalitesini iyileştiren, artıran birçok meseleyi de halledebilme imkânı bulduk.Bazı meseleler aslında çok basit, iletişimsizlik nedeniyle hallolamayan işler ama akut bazı sorunlar eğer üzerinde durulmaz ise kronik hale gelebiliyor.
“TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR KAVŞAKTA ÖNEMLİ BİR KARAR ARİFESİNDE”
Seçime çok az bir süre kaldı. Pazar günü inşallah insanlarımız demokratik tercihlerini kullanacaklar ve Türkiye önemli bir kavşakta önemli bir karar arifesinde kararını verecek ve milletimiz yoluna devam edecek.
“BÖLGE İNSANI BİZİ YAKINDAN TANIYOR”
Turhan ALYAKUT:Bizlere kendinizi tanıtır mısınız?
İsmail Faruk AKSU:Ben, 2015 yılından itibaren İstanbul 3. Bölgeden Milliyetçi Hareket Partisi milletvekiliyim. Şu anda Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan vekiliyim. Aynı zamanda partimin de Ekonomik Ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım. Tabi biz özellikle bu bölgede çok önemli işlerin hallolmasına, çözülmesine, vatandaşımızın beklentilerinin karşılanmasına vesile olacak önemli işler de yaptık. O sebeple bölge insanımızın bizi yakından tanıdığını da düşünüyoruz, değerlendiriyoruz. Vatandaşlarımızla iç içeyiz.
“BU SEÇİMİN ÖNEMİNİ HERKES VURGULUYOR”
Kuşkusuz hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekillerinin bulunması ve yapması gereken işler ve parti faaliyetleri var.Dolayısıyla bu anlamda hepsini optimize eden bir anlayış içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bundan sonra da inşallah sürdürmeye gayret edeceğiz. Tabi bu seçime kadarmeseleyi getirdik ama bu seçim önemini herkes vurguluyor. Biz vurguluyoruz. Parti olarak,Cumhur İttifakı olarak vurguluyoruz ama bir yandan da bu seçimin ne kadar önemli olduğunu, bizim dışımızdaki, özellikle de yurt dışındaki birçok yayın kuruluşu, düşünce kuruluşlarının raporlarında önemli gazetelerin köşelerindevurguladığını görüyoruz.
“SÖZÜN BİTTİĞİ NOKTA”
Aynı zamanda Kandil ve PKK her gün açıklama yapıyor. Onlar da bu seçimin aslında ne kadar önemli olduğunu, bu virajın kendileri açısından dönülmesi gerektiğini söylüyorlar. Kandil ‘'Yüzyıllık Cumhuriyeti bitireceğiz. Terörist başını ev açmaya çıkartacağız. Demirtaş'ı serbest bırakacağız'' diyor.Ve bunlara ilişkin de alınan sözler olduğunu itiraf ettiriyorlar. ‘'Kapalı kapılar ardında görüşülen şeylerin neler olduğunu'' ve‘'kamuoyuna açıklanması gerektiğini'' söylüyorlar. Kartlar açık oynanıyor. Aslında bize göre eğer birisi ‘'100 yıllık Cumhuriyet'i bitireceğiz'' diyorsa, bunun üzerine söylenecek bir söz yok. Yani bu sözün bittiği noktadır.
“TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİ BENİMSEYEN PARTİ MHP'DİR”
Bizim gür sesle, özellikle sizin hitap ettiğiniz, yayın alanınızdaki bölgede olan vatandaşlarımızın,Atatürk'ü seven,Atatürk'e bağlı, Atatürkçü düşünceyi kendisine yol izlemiş olan vatandaşlarımızın “Bir dakika ne yapıyorsun, sen kimsin!'' diyebilmesi çok önemlidir.Biz bunu söylüyoruz, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk devletinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesinin Türk milliyetçiliği olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Türk milliyetçiliğini, partiprogramında benimsemiş, bunu ilke edinmiş partinin biz olduğumuzu ifade ediyoruz. Eğer birisi ‘'Atatürk'' diyorsa, ‘'Mustafa Kemal'' diyorsa Milliyetçi Hareket Partisi'ne bakması gerektiğini ifade etmek istiyoruz.
“BU SEÇİMLER ÇOK ÖNEMLİ”
Cumhuriyet Halk Partisi bugün Atatürk'ün partisi olduğunu ifade ediyor. Atatürk'ün koltuğunda oturduğunu iddia edenler var ama ne hazindir ki, ne kadar üzücüdür ki Kandil'in, PKK'nın ifadesine karşı çıkıp da birisi “Siz kimsiniz? Haddinizi bilin. Cumhuriyeti yıkmak kimin harcıdır?'' diyememesinden dolayı da ben bir milletvekili olarak üzülüyorum. İnanıyorum ki aynı üzüntüyü bizi dinleyen vatandaşlarımızın birçoğu da duyuyordur ve hissediyordur. O sebeple bu seçimler çok önemlidir.
“MHP'NİN VARLIK SEBEBİ TÜRK MİLLETİNİ İLELEBET YAŞATMA ÜLKÜSÜ”
Milliyetçi Hareket Partisi'nin varlık sebebi Türk devletini, Türk milletini ilelebet yaşatma ülküsüdür. Geçmişte, çeşitli dönemlerde,Türkiye'nin,Türk demokrasisinin önünü açacak birçok hamleyi Milliyetçi Hareket Partisi hiçbir siyasi ikbal hesabı yapmadan ortaya koymuştur. Bugün de bunu yapmaktadır.
“DÜNYADA ÖNEMLİ SORUNLAR VAR”
Dünyada önemli sorunlar var. Bir pandemi süreci yaşandı. 2020 yılında tek konuştuğumuz “Hayatta kalabilecek miyiz?Ölecek miyiz?'' gibi ifadelerdi. Birçok huzurevlerinde insanlar ölüme terk edildi. Daha sonrasında Ukrayna-Rusya savaşını yaşadık. Bizim gibi %99'a varan oranda enerjide dışa bağımlı olan bir ülkenin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Sonrasında Hollanda'nın birkaç misli büyüklüğü bir alanı kapsayan, 11 ilimizi etkileyen büyük bir depremle karşı karşıya kaldık. Dünyanın en büyük depremi olarak uluslararası jeologlar, bilim insanları bunları ifade ettiler.
“TÜRK TARİHİNİN EN BÜYÜK İHANETLERİNDEN BİRİSİYDİ”
Tabii bunlardan ayrı olarak Türkiye 2016 yılında, 15 Temmuz'da bir hain darbe girişimiyle de karşı karşıya kaldı. Bu sadece Türkiye Cumhuriyeti tarihinin değil, Türk tarihinin en büyük ihanetlerden birisiydi. Türkiye, Orta Doğu, Suriye bataklığına çevrilmek, parçalanmak istendi, işgal edilmek istendi. Bu çok açık ve net. Aynı bugünkü seçimlerdeki gibi o zaman da kartlar çok açık oynandı ve darbeyle başarılamayan, darbe girişimiyle başarılamayan işler, ekonomik operasyonlarla yapılmak istendiği açıkça ifade edildi. “Türkiye'ye ekonomik yaptırımlarla diz çöktüreceğiz'' dendi. Tüm dünya sıkıntılı bir süreçten geçti.
“TÜRKİYE BU SÜRECİ İYİ YÖNETTİ”
Türkiye daha fazla sıkıntılı dönemlerden geçti geçiyor ama çok şükür bu süreci emsali ülkelere göre çok iyi yönetti. Hiçbir vatandaşımızı hastane kapılarında bırakmadık. İyi bir pandemi mücadelesi yaptık. Hiçbir insanımızın arkasından faturalar göndermedik. Bunları başarabildik. Ukrayna -Rusya savaşını da bazı olumsuzluklar olmasına rağmen iyi yönettik.
“RAKAMLAR SÖYLÜYOR”
Sıkıntılarımız yok mu? Elbette var. Hayat pahalılığı bunların başında geliyor. Bizim her yıl bir milyon gencimize iş yaratma zorunluluğumuz var. Bugün Avrupa Birliği ülkeleri Amerika ve benzeri ülkelerde tam istihdama yaklaşmış, bazı sorunlarını çözmüş ülkeler bunu deneyebilir, yapabilir. Nitekim uyguladılar ve şu anda oradaki daraltıcı politikaların sonucu olarak bir resesyon tehlikesi baş gösterdi. Ve bunun sonucu olarak da mevcut politikalardan vazgeçmeye yavaş yavaş başladılar. Faiz artışını artık durduracaklarını veya işte azaltacaklarını ifade etmeye başladılar. Çünkü oralarda da işsizlik, dünyanın en büyük şirketlerinde binlerce insanı işten çıkartmalar başladı. Bunlar dünya çapında yetişmiş olan nitelikli insandı. Türkiye bununla da mücadele edecek, ediyor. Nitekim bunların sonuçları da alınmaya başlandı. Önümüzdeki dönemlerde bunu daha da hissedeceğiz. Bir ülkenin, bir ekonominin nasıl olduğunu tespit etmek için belli kriterler var. Bunlardan birisi büyümedir. Birisi istihdamdır, birisi ödemeler dengesidir. Birisi işte fiyat istikrardır. Birisi de gelir dağılımı adaletidir. Borçlanmadır. Şimdi bütün bunlara tek tek bakıldığı vakit Türkiye'nin dünyada en çok büyüyen, en çok istihdam yaratan, en az borçlu ülke, en çok ihracat yapan ülke olduğunu görüyoruz. Bunu rakamlar söylüyor.
“BELİRLEYİCİ OLAN UNSURLAR BUNLAR DEĞİL”
Turhan ALYAKUT:Üst düzeyde ekonomik politikalarından sorumlu bir kişi olarak, ülke yönetiminde üst sıralarda söz sahibi olan birisi olarak söylediklerinizin doğru olduğunu kabul ediyoruz. Pratik olarak vatandaşların yaşantısında bu söylediklerinizi görebiliyor muyuz? İkincisi de önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanlığı seçimini bir kenara koyarsak, milletvekilliği seçimleri için acaba belirleyici olacak olan unsur, anlattığınız bu konulardan hangisi olacaktır?
İsmail Faruk AKSU:Bakın, biz toplantılar yapıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarıyla, vatandaşlarımızla bir araya geliyoruz. Biliyorsunuz örneğin soğan gibi tarım ürünlerinde, geçiş dönemlerinde fiyat yükselişleri veya düşüşleri olur. Geçmiş dönem hasat edilen ürünün bittiği, yeni hasat edilen ürünün de piyasaya çıkmaya başlayacağı nokta arasında 3 gün, 5 gün, bir hafta veya 10 gün gibi aralıklar olur ve bu aralıklarda da fiyat yükselmeleri olabilir. İktisadın işte temel kurallarından birisi NedretKanunudur. Şimdi soğan sezonu kapanmış,yeni sezonda başlamış ama bunun nakliyesi, büyük kentlere ulaşımı için bir haftalık bir zamana ihtiyaç var. Bu süre içerisinde soğan 30 liraya çıkmış olabilir. Bunu speküle edecek,bunu istismar konusu haline getirebilecek bir durum olarak görmemek lazım. İşte siyasetin kötü yanlarından birisi de maalesef bu. E şimdi fiyatlar 5 liraya kadar düştü. Peki buna ne diyeceksiniz o zaman?
Dolayısıyla sorunuza dönersek. Belirleyici olan unsurlar bunlar değil. Bakın o toplantıda vatandaş kalktıbiz bunları anlatırken “Bizim derdimiz soğan, patates değil, bizim derdimiz vatan'' dedi. Kandil'deki adam bugün “vatanı böleceğim'' diyorsa ve ‘'Sayın Kılıçdaroğlu'na destek olacağız'' diyorsa ben buna bakarım, benim için bitmiştir. Dolayısıyla belirleyici olan inanın bunlar olacaktır ama şunu da söylemek istiyorum ki, saydığım şeyler gerçekten vatandaşımıza doğrudan yansıyan şeyler.
“TÜRKİYE ARTIK GÜÇLENİYOR”
BakınŞubat 2021, yani pandeminin başladığı dönem, bizde mart ayı, yani ondan evvelki dönem olanak ile mukayeseler yapılır. Yani pandemi öncesi döneme yeniden eriştik mi? Şubat 2022'den bugüne Türkiye 6 milyonun üzerinde ilave istihdam yaratabildi. Bu kime yaradı? İşte sokaktaki vatandaşımıza yaradı. Bugün bizim bölgede biliyorsunuzsanayi Türkiye ihracatının tek başına%40'tan fazlasını yapan bir yer. 25 gündür alanda dolaşıyoruz. Bize en çok iletilen 2 konu var. Bakın bir tanesi eleman bulamama sıkıntısı “hem vasıflı usta hem de vasıfsız işçi bulamıyoruz'' diyorlar.
İkincisi de kapasite genişleme ihtiyacı.Vatandaşımız “Eğer ben kapasitemizi 2 katına çıkartabilirsem, istihdamı da en az 2 katına çıkartacağız,ihracatı da en az 2 katına çıkartacağız'' diyorlar.
Bu Türkiye'nin artık rüzgâr aldığını. Büyüdüğünü, güçlendiğini, dünyada rekabet edebilen güçlü bir ülke haline geldiğini gösterir.
“UFAK TEFEK SORUNLAR VAR”
Ufak tefek sorunlarımız var. Bunların başında da bazı fiyatlardaki yükseklikler. Ancak birkaç gün evvel TÜİK açıkladı. Enflasyon %43'e kadar düştü. Bu daha da düşecek. 15 Mayıs sabahı inanın bazı spekülatif hareketler kendiliğinden bitecek. E şimdi et fiyatlarıyla oynuyorlar. Araç fiyatlarıyla oynuyorlar. Araç stokları yapıyorlar. Aynı şekilde belli ürünlerin fiyatlarıyla oynuyorlar. Buradaki maksat şu;‘'Acaba seçime kadar ne kadar insanı manipüle edebiliriz?''. Biz bazı gerçekleri zaten söylüyoruz, söylemek zorundayız.
“BİR MÜCADELE VERİLİYOR”
Bu bizim sorunumuz değil. Almanya dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi ama vatandaşlarına 20 maddelik öneriler paketi yayınladı. Almanya insanlar “Tüketim tarihi yaklaşan ürünleri kullanın çünkü bunların fiyatları daha düşüktür”. “Belli şeyleri bağınız balkonlarında üretebilirsiniz'' dedi. Doğalgaz sıkıntısı çekilebileceği endişesi vardı. Enerji krizi nedeniyle kendi ülkesindeki Türk vatandaşlarına veya Sırp vatandaşlarına‘'Ülkelerinize giderseniz, kışı orada geçirirseniz aylık size şu kadar euro para veririm'' dedi. Almanya gibi dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden birisi olan bir ülke bunu söylüyorsa, bu sıkıntıları hissediyorsa ve süreci iyi yönetebilmek adına bazı tedbirler alıyorsa bizim de bazı sıkıntılarımızın olması doğal. Devlete düşen görev bu sıkıntıları en az şekilde vatandaşımıza yansıtmaktır. Türkiye ne yaptı? Gelir artırıcı politikalar da uyguladı. Bir yandan devlet 440 milyar vergiden vazgeçti. 2023 yılı için işte şu ürünün fiyatı x liraysa ondan KDV'yi kaldırdı. Belli bir miktar düşüş sağladık. Dolayısıyla enflasyonla mücadeleyi aslında bu ve benzeri tedbirlerle yapıyoruz ama bir yandan da hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek için gelir artırıcı politikalar uygulandı. Emekli maaşlarında, çalışanların aylıklarında,asgari ücrette önemli artışlar yapıldı. Bunlar yeterlidir diye söylemiyorum bakın ama bir şeye dikkat çekiyorum, bir mücadele veriliyor.
“TÜRKİYE, POZİTİF YÖNDEN AYRIŞAN ÜLKELERDEN BİRİ”
Türkiye'nin, tüm dünyayla beraber karşılaştığısorunları ifade ediyoruz ve her şeye rağmen Türkiye dünyada pozitif yönde ayrışan ülkelerden birisi olmuştur. Bunu biz söylemiyoruz. Artık bu uluslararası kaynakların verilerinden elde ediliyor. Türkiye'nin yakaladığı istikrar vardır, o istikrar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yakalanmıştır. O istikrar Cumhur İttifakı ile yakalanmıştır. Dolayısıyla da bu istikrar devam etsin. Türkiye büyüsün, güçlensin istiyoruz.
“BU SİSTEM AYAĞIMIZDA BİRÇOK PRANGAYI VURDU”
Hatırlıyorsunuz, Türkiye 1946 yılında çok partili hayata geçti. 2017 yılına kadar 72 yıllık dönemde parlamenter sistemle yönetildi. Türkiye 20 günlük hükümetler, 40 günlük hükümetler, 3 aylık hükümetler ama ortalaması bir yıl 5 ayolan hükümetlerle yönetildi. Hiçbir iş yapamadan koltuğuna oturup, ondan sonra da koltuğundan kalkmakla bu süreci doldurdular. 3 yılda bir muhtıra, 10 yılda bir darbe Türkiye'yi hedeflerinden uzaklaştırıldı. 1973 yılında Japonya, Güney Kore, İtalya ile Türkiye aynı gelişmişlik kategorisindeydi. Peki bu insanlar bizden daha mı akıllılar? Niye şimdi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girdiler de biz gidemedik?İşte bu sistem bizim ayağımızda birçok prangayı vurdu. O sebeple bu bir devlet aklıdır ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmiştir. ‘'Antidemokratik'' diyorlar.Tam tersi yürütmeyi de, yani hükümeti de seçme hakkını doğrudan vatandaşa yönlendiriyorsunuz. Amerika'da da bunu uyguluyorlar. Amerika'da uygulandığı zaman Amerika demokrasinin beşiği oluyor, en demokratik ülke oluyor da Türkiye'de uygulandığı zaman niye antidemokratik olsun? Dolayısıyla bu Türkiye'ye önemli fırsatlar sağlamıştır. Türkiye'nin ufkunu açmıştır.
“BU İSTİKRAR CUMHUR İTTİFAKI'YLA SAĞLANMIŞTIR”
Kim olursa olsun bu sistem devam etmelidir ama bu istikrar Cumhur İttifakı'yla sağlanmıştır. İnşallah önümüzdeki dönemde de bu istikrar sürecek. Türkiye'nin gücüne güç katacaktır.
“ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLADIK”
Milliyetçi Hareket Partisi olarak parlamentoda şu anda 48 milletvekilimiz var. 48 Milletvekiliyle Türkiye'nin hem beka anlamında hem de toplumsal refahı geliştirme anlamında çok önemli katkılar sağladık. Sadece ülkemizin güvenliği, bekası için değil, ekonomik ve sosyal tedbirler anlamında da çok ciddi öneriler getirdik. Bugün eğer asgari ücret vergi dışı bırakılmışsa, kangren haline gelmiş bu 3.600 ek gösterge meselesi çözülmüş ise bunun gibi birçok ekonomik sosyal tedbirler alınma başarısı gösterilmişse, EYT problemi çözülebilmiş ise bunda Milliyetçi Hareket Partisi'nin çok önemli katkısı vardır ve aziz milletimiz de bunun farkındadır.
“MHP GÜÇLÜYSE, TÜRKİYE GÜÇLÜ VE GÜVENDEDİR”
O sebeple Milliyetçi Hareket Partisi'ni güçlendirelim. Parlamentoda sadece 48 milletvekiliyle kalmayalım, bunu artıralım.MHP güçlüyse Türkiyegüçlüdür, Türkiye güvendedir. Milletimizin geleceği de aydınlıktır. Dolayısıyla hemCumhurbaşkanımızı ilk turda güçlü bir şekilde yeniden seçelim ama aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi'nin milletvekili sayısını da en çoğa ulaştıralım,bugünden çok daha ileri bir seviyeye taşıyalım istiyoruz. Bu seçimdeki temel hedefimizin de budur.
“MİLLETİMİZİN SAĞDUYUSUNA GÜVENİYORUZ”
Turhan ALYAKUT:Kim seçilirse seçilsin, Cumhurbaşkanlığında ilk turda seçilmesini ben de diliyorum. Son olarak ilave etmek istedikleriniz var mıdır?
İsmail Faruk AKSU:Ekonomide de, her alanda öngörülebilir olması, ülkenin insanların, yatırımcının, radyocuların, müteşebbisin, herkesin pozisyon almasını kolaylaştırır, önünü görür. Deminden beri arz etmeye çalıştığım bu istikrar vurgusu öngörülebilirliği de sağlayacak bir husustur. Türkiye önemli bir demokrasi deneyimine sahiptir. Türkiye dünyada seçimleri en iyi yapan ülkelerden birisidir. Türkiye, pazar günü de inşallah sandığa gidecek demokratik tercihlerini elini vicdanına koyarak, yapılana söylenene bakarak, olana bitene bakarak tercihini kullanacaktır. Biz milletimizin sağduyusuna güveniyoruz, ferasetine inanıyoruz. Provokasyon girişimlerine vatandaşımız prim vermeyecektir, güvenli bir şekilde de seçim sonuçlarını hep birlikte alacağız. Bizim hiç kimsenin oy tercihini ipotek koymaya ne hakkımız, ne yetkimiz, ne de böyle gücümüz kuvvetimiz var. Vatandaşımız gidecek sandıkta hür iradesiyle oyunu kullanacaktır.
“MİLLETİMİZE VE ÜLKEMİZE HAYIRLI OLSUN”
Ben Pazar günü yapılacak olan hem Cumhurbaşkanı hem de milletvekili seçimlerinin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sizlere bu fırsatı verdiğiniz için size çok teşekkür ediyorum, hayırlı çalışmalar, başarılar diliyorum.
Turhan ALYAKUT: İsmail Faruk Aksu, MHP Genel Başkan yardımcısı, MHP İstanbul milletvekili aynı zamanda da üçüncü bölge ikinci sıra milletvekili adayı yayınımızda konuktu. Bu yoğun çalışma temposu içerisinde Vakit ayırdığınızteşekkür ediyoruz. İnşallah hepimiz için, ülkemiz için,hayırlı bir sonuçla pazar günü seçimleri bekliyoruz ve tekrar kolaylıklar diliyoruz.

Sevginar SALİ

 

YORUM YAP