Merhaba,
Baslığa bakıp konunun nereye varacağını kestirememiş olabilirsiniz. Hele hele Fenerbahçe'nin kazandığı bir Spartak Trnava maçı sonrası ortalığın pembe güllerle donatılmış olabileceği bile aklınıza gelebilir. Sonra başka başka hayaller içine de girebilirsiniz. Bu uzar gider sonu halüsinasyona kadar varır.
Fenerbahçe takımı ilk yarı boyunca gol atamamış ıslıklarla devreyi kapamıştı. İkinci yarı biraz da yorulan Slovak takımının yüzü suyu hürmetine Slımanı'nın bireysel becerileri sonucu getirince ortalık sükun buldu.
Acaba sükun buldu mu?
Ali Koç, Rize'deki facia sonrası tribünlere koşup ne demişti? “Artık sabredin demiyorum. Sizi anlıyorum. Futbolcularda bu işin, kulübün ağırlığını taşıyamıyorlar. Gerekeni yapacağım.”
Sabır hayatımızda en önemli şeydir. Ben Kuran- ı Kerim okuduğum için sabır nedir başkaları gibi bilirim. 42 yılı da aşan, sadece 17 yılı MİLLİYET'te, diğerleri de büyük televizyonların kurulumuyla geçen çalışma yıllarımda sabrın ne olduğunu hayat öğretti bana. Hem de ne öğretme.
Kendimizi bırakıp yine Fenerbahçe'ye geçersek şöyle tanımlarız bunu:
Arkadaşlar bir gülle bahar olmaz. Cocu'nun işi zor. Sıkıntıdan sakal bile bıraktı (Sanki her sakallı sıkıntılıymış gibi) Başakşehirspor maçını bekleyelim. Ali Koç bu açmazdan kendisini de, takımını da çıkaracaktır.
TERİM MAICON'U UYANDIR!
Geçelim Galatasaray'a.
Porto maçına gidiyorsun. Elinde eksiklerin var. Çok şık futbol oynuyorsun. Hatta oyunu kazanma durumuna bile geliyorsun ama olana bak. Defansta uyuyan ve yanındaki oyuncunun bile farkında olmayan Maıcon'un hatası üç puanı aldı götürdü. Şimdi Fatih Terim susuyor. Çünkü ipin ucunda sadece Maıcon yok. Diğer ‘ikili' yani Feghoulı ve Belhanda var. Burayı sıradan bir Arap ülkesi gibi gören Kuzey Afrika'nın şımarık ülkeleri Cezayir ve Faslı iki futbolcu. Ben böyle oyuncuların İngiltere ve Fransa gibi yerlerden gelip buradaki ‘aymazlıkları' yani umursamazlıkları yüzünden davranışlarına ‘Deli' oluyorum. O yüzden Fatih Terim hocamın susmasını doğru buluyorum.
ŞENOL GÜNEŞ'İN EKSİKLİĞİ
Şenol Güneş Malmö faciası daha doğrusu (faciası biraz ağır kaçar) yenilgisi öncesi 4 oyucuyu kenara alıp başkalarıyla sahaya çıkmasına ‘Benim eksikliğim' dedi. Hz. Mevlana ‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım' diyor rubaisinde. O zaman Malmö'yü düşünmek yerine Konya'yı düşünmek lazım. Konya'ya gitmişken Hz. Mevlana'nın görkemli türbesini de ziyaret etmek lazım. Böyle yaparsak ‘zihni' de dinlendirmiş oluruz.
Evet, üç büyük kulübün son durumunu elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Çünkü Türkiye'mizde, yani bu güzel ülkemizde herkesin bir görüşü var. Buna saygı duyuyorum.
Önümüzdeki hafta size anılarımdan birini anlatacağım. Türkiye'de bugün herkesin konuştuğu ACUN ILICALI'yı 1996 yılında nasıl Şansal Büyüka'nın önüne koyduğumu anlatacağım. Onu nasıl sabaha karşı saat 04.00'da uçaktan aldığımı anlatacağım. Beşiktaşlı Amokachi'nin bu kaçırma ile ilgili görüşlerini anlatacağım. Tabii Acun Ilıcalı'nın görüşlerini de anlatacağım.
Hoşçakalın
İyi hafta sonları...