İnsanı insan yapan sonra da varlığını sürdüren emektir. Doğaya karşı mücadelesini alet yapıp sürdürürken, çeşitli müsaadelerle de kendini değiştirmiş oluyor.
İnsanın insan olması gibi bir olgu yüzyıllardır sürmektedir. Emek işte bu saygınlıkla insanoğlunun yanındadır.
Önce bir gerçek
Emek aslında yaşamın dayattığı zorlama, zahmetli bir uğraştır. Kelimenin kökeni de bunu yansıtır.
Mesela Fransızcada emek çalışma anlamında ''travaıl '' kelimesi bir de Latince olan güçlük çıkaran atlar için kullanılan ''trıpalıum '' kelimesinden türemiştir.
Emek her zaman zahmetli bir uğraş olmuştur.
Ama şu var ki, İnsan en temel ihtiyaçlarını sağlamış da olsa çalışmaya devam eder. Örneğin gündüz evde olduğumuz zaman bazen ufak- tefek işlerle çalışarak kendimizi avuturuz. Aslında bu da bir emektir.
Ancak ne olursa olsun sosyal boyutu nereye bağlı olursa olsun emek hepimizin ortaya koyduğu bir çalışmadır.
Ortaçağ'ın önemli filozoflarından Hegel emeği aklın bir kurnazlığı olarak betimler. Emek bir aracıdır burada.
Ancak biz konuyu felsefeden çıkarıp bir başka emekçiyi gündeme getirmek istiyoruz.
Ali Koç'un daha önce defalarca dile getirdiğim gibi futbol yaşantısı Anadoluhisarı'nda kaleci olarak başlar. Sonraları adı ''Kırkyalan Orhan'' diye anılan rahmetli Orhan ağabeyimizin kendisini okuldan alıp her gün Dereağzı'na Fenerbahçe antrenmanına götürmesiyle başka bir boyut kazanır.
Ali Koç Türkiye'den ayrılır ve Amerika'ya gider. Uzun yıllar sonra Türkiye'ye döndüğü vakit Aziz Yıldırım tarafından yönetime alınır.
Ardından da başkanlığa seçilir.
İlk yıldan itibaren başarısızlıklar zinciri gün boyu artarak büyür ve bugünlere gelir.
Oysa sezon başı dünyanın en iyi hocalarından biri olarak kabul edilen Jorge Jesus takımın başına gelir. Portekizli hoca ister Ali Koç alır. Ancak Türkiye'yi daha önce futbol açısından küçük ülkelerle kıyaslayan Jesus'un işler umduğu gibi olmaz.
Bunu kendisi de itiraf eder.
Sevilla ile yapılan maçlar da kaçırılan gollerin haddi hesabı yoktur. Ama Jesus'un aklı Brezilya'dadır. Hem milli takım hem de Flamengo'dadır.
Şimdi gelelim şu soruya.
Ali Koç görevi bırakır mı? Bunu ''istifa'' seslerine dayanarak söylemiyorum. Bana göre özünde çok iyi bir insan olan, benim yıllarca önce tanıdığım Ali Koç artık mecalinin son noktalarında olduğunu yavaş yavaş belli ediyor. Bir de Koç Holding'de Ömer Koç'un emekliliğe doğru yanaşması Ali Koç'u şirkete yöneltebilir.
Bırakır mı bırakmaz mı önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Hoşça kalın…