1948 yılıydı babam İstanbul'da Yüksek Ticaret'i bitirmiş ve Koç Holding'e girmişti. 1955 yılında Koç Holding'in önemli grubu Beko'nun kuruluşunda bulunmuştu. Babam ailenin de önem verdiği bir adamdı. Çünkü dürüst insanı seviyorlardı. Sonra yıllarca babam gruba hizmet etti. Hayatının son döneminde de Rahmi Bey tarafından ''Koç Yöneticileri Derneğini'' kurması istendi, yaptı da. Benim aile ile tanışmam 1990'lı yılarda oldu. Rahmetli Mustafa Koç ile çok iyi bir arkadaşlık geçirdim. Ali henüz Amerika'daydı. Mustafa çok iyi bir Fenerbahçeliydi. Ama yönetimlere girmesine önce Vehbi Koç sonra da Rahmi Koç izin vermezdi. Ali ile tanışmam yıllar sonra oldu. Ali, Mustafa'ya benzemezdi. Başına buyruktu. Ama ruhu çok güzeldi. Arkadaşlığı mükemmeldi. Daha öncede yazdığım gibi Aziz Yıldırım yönetimine girerken kimseye sormamıştı bile. Galatasaray'dan hiç hoşlanmazdı. Aziz Yıldırım ile anlaşamadı ve yönetimden ayrıldı.
Geçtiğimiz sene çok büyük bir farkla başkan oldu. Akıllı olduğu için “pembe” tablolar çizmiyor, ayağını yere sağlam basıyordu. Ama getirdikleri Fenerbahçe'yi futbolcu çöplüğüne çevirdi. Çünkü hem koca şirketi yönetiyor, hem ailesini ve rahmetli Mustafa'nın kızlarıyla ilgileniyordu. Kendisi Fenerbahçe'yi çok seviyordu. Yaptığı “finansal” atılımlar başarıya ulaşmıştı. Yükü ağırdı. Çevresinde Başkanlığı bırakmasını da isteyenler vardı. Çünkü yardımcısı yoktu. Semih Özsoy, Fatih Terim'e ve Galatasaray'a saldırmaktan başka bir şey yapmıyordu. Yönetimde futboldan anlayanlar değil, dostları vardı. Sadece Burhan Karaçam çok değerli bir kişilikti. Bankacılığın duayeniydi. Ama yetmiyordu.
BU YIL DA TRANSFERLER ZAYIF
Ali Koç'un bu yıl ilk işi 35 yaşındaki Emre'yi takıma getirmek oldu. Çünkü hocasından pek umudu yoktu. Vedat Muriç'i 3,5 milyon Euro'ya transfer ettiler. Arkasına Werder Bremenli Kruse'yi getirdiler. Kayseri'den Deniz Türüç derken Rodrıgues derken, kaleci Altay ve Martin Jorgensen ile transferi tamamladılar. Aylardır yolu gözlenen Kolarov'un ne olacağı belli değil. Geçtiğimiz günlerde bayramda Ali Koç'un ortalarda gözükmediği ve Kolarov'un ya da bir başkası ile transfer pazarlığı yaptığı yazılıyordu. Oysa bana göre Ali Koç ailesine vakit ayırmıştı ve hem kendi çocukları, hem rahmetli Mustafa Koç'un çocukları, babası, annesi ile birlikte olmuştu. Bu arada muhalefette boş durmuyor çalışıyordu. Yaptıkları bir ankette Ali Koç'tan memnun olmayanların sayısı %34 çıkmıştı. Bunun sayısının ilerde daha fazla çıkacağı kesindi. Şimdi Ali Koç'un ne yapmak istediğini kimse bilmiyor. Takımın şampiyon olacak bir gücü yok. Transferler yetersiz ya da Sadık gibi Fenerbahçe ismi ile uyum sağlamıyor. Bakalım bu işin sonu nereye varacak?
FUTBOLUN YAŞAYAN EFSANESİ: FETHİ DEMİRCAN
Yaşı şu anda 81. Ama onu gören 60 civarı der. Dipdiri ve hareketli. Tanıdığımda 1975 yılıydı. Galatasaray'ın başında unutulmaz başkan Selahattin Beyazıt vardı. Beyazıt'ın İngilizlerle arası mükemmeldi. O sezon takımın başına İngiltere'nin çok önemli menajeri Don Howe'ı getirmişler, yanına da Fethi Demircan'ı koymuşlardı. Sonra Galatasaray teknik direktörü ve Milli takım patronu da olacak Demircan asker kökenliydi. Komandoydu.
Kore'de de görev yapmıştı. Sarı-Kırmızılı takım Şampiyon kulüplerde Avusturya'nın Rapid takımı ile oynayacaktı. Fatih Terim o maçta ilk kez libero olarak sahaya çıktı. Rapid'de Krankl gibi Krauss gibi çok klas oyuncular vardı. İlk maç Viyana'da 1-0 Rapid'in üstünlüğü ile bitmişti. Mithatpaşa (İnönü) stadı tıklım tıklım doluydu. Galatasaray'da Gökmen gibi B. Mehmet gibi, Bülent Ünder gibi çok klas oyuncular bulunuyordu. Maç bir ara 2-1 duruma gelmişti. Ama bu skor Galatasaray'a yetmiyordu. 89. dakikada B. Mehmet sağdan kavisli bir orta yaptı. Ben yükselen santrfor gördüm ama Gökmen gibi havaya çıkanı görmedim. Füze gibi uçtu, füze gibi kafayı çaktı. Hoop Galatasaray ikinci tura.
İşte bu hikayeyi yaratan Fethi Demircan'dı. Demircan Türk futbolunda çok önemli işler yaptı. Kocaelispor'u, Samsunspor'u birinci lige çıkardı.
Türk futbolunda West Ham'da, Arsenal'de yıllarca görev yapan, Budapeşte'deki Futbol Akademisini bitiren ilk adamdı. Sana uzun ömürler, sağlıklı günler sevgili hocam.
