AK Partili Belediye Meclis Üyesi Tuğba Alkaya, Mart Ayı Meclis Toplantısında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle yaptığı konuşmada kadın hakları konusunda büyük ve köklü değişikliklerin son 10 yıl içinde yaşandığını ileri sürdü. Kadınlarımızın toplum içinde giderek önemli roller üstlendiğini şöyle aktardı: “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlama değil anma ve anlama günü… Avrupa tarihinde 6'ncı yüzyılda kadının ruhu olup olmadığı, 16'ncı yüzyılda “kadın insan mıdır?” sorusu tartışılıyorken İslam dininin yüce peygamberi Hz. Muhammet (SAV) 7'nci yüzyılda dinimizin kadın hakları konusundaki duyarlılığını şu sözleri ile dile getirmiştir: “Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır. Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim.”
“OSMANLI DEVLETİNDE VE TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE KADIN HAKLARINA AYRI BİR ÖNEM GÖSTERİLMİŞTİR”
Türk tarihinde de kadınlar her zaman hak ettikleri değeri görmüş, toplumun her kademesinde temsil ve söz hakkına sahip olmuştur. Osmanlı devletinde kadının hukuki, sosyal, ekonomik alanlarda haklarını kullandıklarına dair örnekler bulunmaktadır. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinde muasır medeniyetler seviyesine ulaşma noktasında kadın haklarına ayrı bir önem gösterilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, “Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun ve keresteyi getiren, mahsulleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısı ile kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ilahi Anadolu kadınları olmuştur” diyerek yapılan devrimlerde Türk kadınını Avrupalı hemcinslerinden öncelikli konuma getirecek düzenlemeleri yapmıştır. 8 Mart 2016 yılına geldiğimizde özellikle son 10 yılda Türkiye'de hukuksal anlamda kadınlarla ilgili mevzuatta önemli eksiklikler giderilmiştir. Kadın sorunlarına bütüncül bir yaklaşımla eğilinmiş, yasal düzenlemeler kurum ve kuruluşların iş birliği ile gerçekleşmiştir.
“KADIN-ERKEK EŞİTSİZLİĞİ İLE MÜCADELE EDEN BİR TARİHE SAHİP OLMAKTAN GURUR DUYUYORUZ”
Son 10 yılda Anayasa değişikliği ile kadın-erkek eşitliği devlet güvencesi altına alınmıştır. İş kanununda, eşit işe eşit ücret düzenlemesi ile adaletsizlik giderilmiştir. Doğum öncesi ve sonrası izin süreleri kadınlar lehine yeniden düzenlenmiştir. Kadınlar istihdama ve üretime teşvik edilmiştir. Nüfusu 50 bini aşan belediyeye sığınma evi açma şartı getirilmiştir. Doğum yardımları ile aile ekonomisini rahatlatacak çözümler getirilmiştir. Alınan tedbirlerle anne-bebek ölüm oranları ciddi oranda gerilemiştir. Eğitimde eşitliğin önündeki engeller kaldırılmış, “Haydi Kızlar Okula”, “Ana-Kız Okuldayız” kampanyaları ile destek sağlanmıştır. Eşi vefat eden yoksul kadınlara maaş bağlanması, özürlü aile bireyine bakan kadınların toplumsal ve sosyal rahatlamasını sağlayan pek çok destek de verilmiştir. Kadınlar iş hayatında, siyasette “görünür” ve “etkin” konuma getirilmiştir. Cumhuriyet tarihinde, en fazla kadın siyasetçiye, bu dönemde TBMM'de ve yerel meclislerde görev verilmiştir. Kadınlar, merhameti, şefkati, koruma içgüdüsü ve yapıcı özelliği ile sağlam bir toplumun mihenk taşıdır. Kadını kutsal sayan ve her alanda yPücelten, kadın- erkek eşitsizliği ile mücadele eden bir tarihe sahip olmaktan gurur duyuyoruz. Toplumda kadının varlığını korumak, haklarına sahip çıkmak ve gerekli düzenlemeleri yapmak bize atalarımızdan kalma bir mirastır. Bu bilinçle, dünyanın her neresinde olursa olsun evde, iş yerinde, sosyal hayatta kadınların maruz kaldığı şiddetin karşısındayız. Karşısında olmaya devam edeceğiz. Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun…”
Hazal BAŞARAN