İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara… Ekrem İmamoğlu'nun hakkını teslim etmek gerek; Silivri'nin bir dediğini iki etmeme anlayışı sergileniyor. %62'nin hakkını da sonuna kadar teslim ediyor. İstanbul'un 39 ilçesi arasında Silivri açısından yılların mahrumiyeti sona ererken, İBB bakımından herhangi bir sıkıntımız olmayacağı kesinlik kazandı gibi bir şey. İster CHP'li meclis üyelerinin takibi ister Belediyenin talebi olsun; gelen hizmetler konusunda halk gerekli takdirin ayrımını yapacaktır, sıkıntıya mahal ve gerek yoktur.
CHP'deki heyecanın aynısından Silivri Belediyesinde de var; hizmet ve ilçemize kazandırdıkları yatırımlar ile konuşulmak istiyorlar…
Siyasi engellemeler ilçemiz açısından tamamen ortadan kalktı mı? Değil tabi ama daha ustaca manevralar ve sağduyu ile savuşturulduğunun altını çizmek gerek…
6 ayda; 5 kreş, bir üst geçit asansörü, Selimpaşa Battı-Çıktı projesinin devamı, Seymen Katı Atık alanına yönelik yaklaşım iyi niyetin ispatı… Mutlaka devamı gelecektir…
CHP AÇISINDAN DAHA İYİ ORGANİZASYON GEREKLİLİĞİ
CHP Silivri ve İBB Meclis Üyelerimiz açısından bu dönemde daha net bir organizasyona ihtiyaç duyulduğunu ifade etmek gerek.
Eminim bir sürü görüşme ve değerlendirmeler gerçekleştiriliyor bunlara yönelik kamuoyuna bilgi akışı daha sağlıklı oluşturulmalı.
İKİ KONGRE VE PARTİ DAHA
Silivri'de iktidar ortakları da ilçe kongresi hazırlığı içerisinde. Önce Şubat ayında AK Parti ardından MHP kongrelerini gerçekleştirecek.
AK Parti ile ilgili mevcut ilçe başkanın yanı sıra sürpriz isimlerin adaylık hazırlıkları konuşuluyor.
MHP'de Zafer Yalçın'ın tek aday olarak yenilenen bir yönetimle kongreden çıkması beklentisi hakim.
Şubat sonunda Silivri'nin yeni siyasi haritası şekillenmiş olacak.
Tabi bu arada Ahmet Davutoğlu ve özellikle Ali Babacan'ın kurduğu yeni partilerin etkisinde ilçemize yansıyacak gelişmeler büyük bir merakla değerlendiriliyor.
Siyasi seçeneklerin çoğalması, rekabet ve beraberinde iyi hizmet getirsin inşallah!
Son yerel seçimler bir bakıma kısır çekişme politikalarının iflası gibiydi; artık herkes hizmet ve vatandaşın sorununu çözme peşinde… Tabi yapabilen var, yapamayan var ama en azından siyaset ait olduğu mecraya döndü. Gerisi yetki sahiplerinin beceresine kalmış…
Vatandaşın gerçek çaba ve iyi niyeti 10 km'den tanıdığı, ideolojilere mahkûmiyet zincirlerini kırıldığı bu dönemlerde siyasette çemberin içinde kalanların yürüyeceği tek yol; hizmet istikameti… Diğer tüm ve aksi yollar finiş çizgisine götürüyor; anlayanlar anlamayan arkadaşlarına geç kalmadan anlatsın…