Altay maçının ardından

Ligin ilk maçında açılışımızı Altay takımı ile yaptık. Altay, Türk Futbol tarihinin en önemli, en saygın, camialarından biridir. Hangi ilde oynadığına bakmaksızın takip edilen desteklenen büyük Altay’dır.

Takımını yalnız bırakmaya tavır, davranış olarak ve şehitler için gösterdikleri duyarlılıkla bu farkı bize çok iyi gösterdiler. Aynı tavır ve davranışı bizim taraftardan görememek bile düşündürücüdür.

Bu maçtan 3 puan ile ayrılmak lige iyi başlamak adına önemliydi. Bizim çocuklar bunu başardı. Hep birlikte Altay’ı yenme becerisi gösterdik.

Bu galibiyet önümüzdeki haftalar için de iyi bir moral motivasyon sağlayacaktır bu galibiyetimiz.

Parasını isteyen Altay’ın asıl kalecisinin kulüp başkanı tarafından kadro dışı bırakılıp, oynamayan kalecisinin katkılarıyla maçı çevirdiğimizi de kesinlikle unutmayalım.

Millet Sivas’ta, Kayseri’de, Antalya’da, Kasımpaşa’da 10 liraya, ETO’ları, gol krallarını, dünya yıldızlarını izliyor. 50liraya yıllık kombine alıyor olabilir.
Fakat burada unutulmaması gereken asıl konu izlediğiniz takım Silivri’nin takımı Silivrispor’dur.
Bunun bu yönüyle ele alınması gerekir.
Silivrispor topu kullanarak oynayan takımdı. Şimdi ise topa vurarak, uzaklaştırarak oynamaya çalışan birtakım görüntüsü veriyor ve Silivri’de bu maçları 10 liraya izleyecek 10 kişi kalmayabilir. Bu konuda taraftar da haklıdır. Az daha sabır herkesin ilacı olabilir.

Bunu da dikkate almak lazım.
Taraftar oyuncuya, oyuncular birbirine forma numaralarıyla sesleniyor. Takımın ne olduğuna, ligin ne olduğuna karar vermek için zamana ihtiyaç var.

Gollerden sonra herkesin kulübeye koşması takımdaki arkadaşlık dayanışması adına güzel bir görüntüydü.

Belli ki bu takım Selim Özer hocanın eseri.
Selim hocam, futbolu üst düzeylerde oynamış biri ancak kulübede panik halindeki elleri kolları havada, feryat figan halleri kariyeriyle çelişiyor.

Her an sahaya girecekmiş gibi adeta. Oysaki yeniden yapılanan takımlarda onun gibi birinin daha sakin olup, güven telkin etmesi beklenir.

Şimdi bunları ilk haftadan yazarak Engin Akın baltaları bilemiş diyebilirler, lakin aksine dost acı söylermiş denilmelidir.

Konunun bu yönüyle değerlendirilmesinde fayda vardır.