Ligin ikinci yarısı başladı ve Silivrispor yeni takviyeleri ile çıktığı Altay maçını 1-0 yenik kapattı. Sonuca bakıp da aldanmamak lazım.
Sonuç her ne kadar Silivrispor aleyhineyse de sahaya yansıtılan oyun keyfe değerdi. Belki önümüzde fazla bir zaman yok ama ikinci yarı için umutlu bakmaya yeterli bir oyun vardı İzmir'de.
O Altay taraftarı insanı futbola tekrar hayran bırakıyor. Bir başladılar ve üç puanı aldılar desem yalancı çıkmam.
Silivrispor karşısında üç puanı Altay takımı değil, taraftarı kazandı. Doksan dakika boyunca bir iki pozisyon yakalayabilir Altay aslında üç puanı hak etmedi. Hakem üstünde baskı kuran taraftardır asıl üç puanın sahibi. Helal olsun.
Silivrispor doksan dakika boyunca iyi mücadele etti. Müsabakanın ilk yarısı konuk ekibin üstünlüğü ile geçti denebilirse de bu durum oyunu kendi sahamızda kabullendiğimizden dolayıdır.
İkinci yarı ise bambaşka bir takım vardı sahada. Özellikle ikinci yarının ilk çeyreğinde ne yaptığını bilen ileride basan bir takım vardı. Ta ki penaltı pozisyonu kadar penaltı, penaltıydı.
Penaltı atışının ardından çabuk toparlanan Silivrispor baskısını kurdu. Bu baskı zamanında çok koşan Altay takımı defansı bizim oyunumuzu biraz bozdu. Ligin ilk yarısında yaşadığımız talihsizlik bu maçta da devam etti.
Rakip ceza alanının içine kadar giriyoruz son vuruşlarda ise yetersiz kaldık yine. İlk yarıda Ersin ile net bir pozisyonu harcadık, ikinci yarıda ise Murat ile.
Takıma yeni dahil olan Veysi ve İbrahim Fatih'in kaliteli ayaklar olduğu belli oldu bu maçta. Sağlı sollu bindirmelerde ve araya paslarda ne denli tecrübeli olduklarına şahit olduk.
Hele ilk yarıda Altaylı oyuncuların Silivri kalesinde bir pozisyonda yapılan vuruşta top yere de vurdu ve ağlara giderken kaleci Yunus Emre'nin uzaması akıllarda kaldı. Herkes gol diye ayağa kalktığı sırada yerinde bir refleks ile topu tokatlayarak tüm tribünün hevesini kursağında bıraktı.
Sağ bek oynayan yeni transfer Murat Akçay. Sen neymişsin be arkadaşım. Bir bizim defansta top çıkarma peşindeyken, bir rakip defansta orta peşinde. Kaliteli bir sağ kanat oyuncusu olduğunu gösterdi bu maçta.
Orta sahada kaptan Yunus'un yokluğu hissedildi. Tüm ataklarımız kanatlardan geldi. Orta da Özer yalnız kaldı. Belki de bu nedenden dolayı biraz zorlandık. Ortadan pas alamayan forvet kanatlara muhtaç kaldı ve kanatları da Altay defansı yerinde durdurmasını bildi.
Yine klasik bir yenildik ama ezilmedik maçı çıkardık. Müsabaka boyunca yedek kulübemizin, saha içindeki tüm oyuncularımızın aileleri ile akraba oldu Altay taraftarı. Moraller bozuldu. Her faulde sahaya atılanlar ve aşırı itirazlar hakemi de etkiledi. Sıkıntı yaşadık lakin sahada güzel futbol vardı. Üst sıralar için umut ve istek vardı.
