Geçenlerde Halk Arenasını izlerken Yılmaz Özdil'in söylediği bir şey aklıma takıldı… Anketsiz bir iş yapmayan, hatta adım bile atmayan Recep Tayyip Erdoğan'ın 3-5 aydır anket yapılmasını yasakladığını iddia etti. Nitekim de inanılmayacak bir şey değil… Seçimlere 5 yıl kala havada uçuşan anketleri bir yıl kala ara ki bulasın…
Erdoğan'ın meselesi bizi aşar da tıpkı onun gibi bir seneye 2-3 anket sığdıran Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'dan da bu yönde bir ses seda yok…
Özdil, Erdoğan'ın anketlerden uzak duruşunu istediği sonuçların çıkmayışına bağlarken, Silivri özelinde bu işe ayrılacak kaynağın yetersizliği de eklenebilir…
Yine de seçimlere 3-4 sene kala yaptırdığı ve yüzünü güldüren sonuçları göğsünü kabarta kabarta paylaşan Işıklar'ı özledim mi ne ben?!
***
“CHP'nin adayı Işıklar” diyorum, bu dönem (her şeye rağmen; çünkü kendini paralamak için olağan ve insan üstü bir efor sarf etti) her zamankinden az adaylık sorunu olduğunu düşünüyorum ama birileri ikna olmadığı gibi benim de aklımı karıştırmak için çabalamaktan vazgeçmiyor.
Enteresan şekilde Işıklar'ın Silivri'de aday olmayı başardığı taktirde mevcut tabloda rakipsiz olduğundan seçimi kazanacağı hususunda anlaştığımız bu kimse ne dese beğenirsiniz? “Adaylık sorunu olmayan biri niye ulusal medyada bu kadar reklam yapmak için uğraş versin?!”, “Ulusal medya üzerinden satın alınan reklamın hedef kitlesini herhalde Silivri olarak düşünmüyorsun?!”…
Biz düşünmüyoruz zaten, belediye başkanımız var o hepimizin adına düşünüyor, her şeyin en iyisini o biliyor!!!
Kabul ediyorum benim olayım Silivri… Ne İl Başkanlığında dönen dolapları ne kaldı Genel Merkezde kurulan planları bilmem, bildiklerimi bile hazmetmekte zorluk çekiyorum… Bir çok şeyi bilmek de istemem doğrusu… Almayayım!
Maksadım ilk torun müjdesi sevinci yaşayan Özcan Işıklar'ı üzmek değil…
Silivri Belediye Başkanı olan kişinin bu ilçeye borcunu ödemesi öyle kolay ve basit bir mesele hiç değil… Işıklar da çok şey borçlu bu kasabaya… Bir yıl sonra giderse Silivri kendisinden çok da alacaklı kalacak! Üçüncü döneminde mucizeler bekleyecek kadar saf değilim; ne Silivri ne de kendim adına…
Bildiğimiz kötüsünü, bilmediklerimize tercih etmek bir seçim midir? Bir teslimiyet mi?
Hala daha güvendiğim şeyleri sıralayayım size;
*Belediye Başkanımız Işıklar, haklı eleştirilerin farkında ve bilincinde; bunu başkalarına çok ender vakitlerde itiraf etse de kendi içinde çoğunlukta kabul ettiğine inanıyorum…
*Doğru olanı yapmaya gayret ediyor… Ama başarıyor ama yüzüne gözüne bulaştırıyor… Azimle çabalıyor, vazgeçmiyor…
Hiç kimseyi önceliği kendi iktidarına verdiği için suçlayamazsınız; yerinde hangimiz olsak aynısını yaparız…
Şans mı, lanet mi bilmiyorum ama zamanın kendi adalet terazisi var; bütün vakitlerdeki bilinen/bilinmeyenlerin toplamında bir hüküm veriyor ve bundan geriye dönüşü çok zor oluyor…
Özcan Işıklar hatalarının ceremesini bir başına çekecek ama doğrularının keyfini Silivri sürecek; bu da siyasetin, iktidarın cilvesi...
