Zaman zaman Tc'nizi atın yerinizi ayırtalım bu maçı birlikte izleyelim diye telefon mesajları alıyorum. Bunlar çoğunlukla ya formasını terlettiğim kulüplerden ya da idari, teknik, çalışan eski arkadaşlarımızdan geliyor.
Bunlardan biri Silivrispor-Bayrampaşa maçıydı.
Bayrampaşa'nın yardımcı antrenörü hem eski takım arkadaşım hem de çok sık görüşüp futbol ve teknik adamlık hakkında istişarelerde bulunduğumuz Necdet Hoca.
“Bizim takımı gör” dedi, listeye yazdırdı. Biz de gittik. Kazandılar ama maç ‘Göreme'deydi' herhalde pek bir şey görememiştik.
İki takımında ligdeki durumlarından belli zaten.
İşin şakası bir yana gelmek istediğim nokta şu: Eskisine, yaşlısına, gencine, çalışanına, üyesine böyle jestler yapan kulüpler de varmış demek ki!!!
Mesela Nedim hoca.
Özellikle Silivri bölgesine hem profesyonel hem de amatör anlamda büyük katkılar sağlayan hocamız.
Bulgaristan'da formasını giydiği çalıştırdığı ARDA Takımının bu ayın sonlarında yapılacak olan bir kutlama gecesine davet edildi.
Kapı komşusu yaptığımız kulüpler dururken yurt dışından böyle bir davet almak, aranmak kimin hoşuna gitmez ki???
Yaşı biraz ilerledi.
Pandemi de var.
Gidebilir mi bilmiyorum ama konuştuğumuzda kapılar açılırsa ‘ben seni götürürüm beraber gideriz' dedim.
Nedim hocayı severiz çok hikâyemiz var. Hele bir Bulgaristan maceramız var ki müthiş…
Kumburgaz da şampiyon olmuştuk. Bir maç bağlayalım ‘kutlamayı Bulgaristan'da yapalım' dedi. Silivri'den takviyeli otobüs doldurduk ama Kapıkuleden çıkamadık. Meğer bizim kafile pasaportu tedavülden kalkalı yıllar olmuş. Polis şüphelendi otobüsü boşalttı, arabadan inenler eskiden futbol oynamış olsalar bile göbekli kelli felli abiler, biri de bizim kayınpeder!!!…
Polis sordu, “Bu da mı oynuyor”, Yok, O Başkan” dedik.
Tam bir komedi ancak o dönem Kumburgaz Belediye Başkanı Güngör Postacı kafile başkanını arayarak “dönüyorsunuz ama otobüsten kimse ayrılmıyor Kumburgaz'da falan otelde kalıyorsunuz yarın erkenden herkesin pasaportu çıkarılacak akşama kadar kapıdan çıkmış olacaksınız” dedi. 8-10 saatlik sürede 25-30 kişinin pasaportu hazırdı.
Aynı gün Plovdiv'e ulaşmıştık.
Bulgar Hakem Komitesi Üyeleri bizi karşıladı.
Ağırladılar.
Sonra onlar geldi, biz onları ağırladık.
Dolmabahçe'de Fener'in bir Avrupa Kupası maçını yöneten Kiril Horizonov yıllar sonra Dolmabahçe'yi görmekten çok mutlu olmuştu.
Futbolun güzel olan tarafı budur.
Hepsi böyle keyifli güzel olmasa da çok anılar biriktiriyorsunuz. Oynadığınız maçlar attığınız goller unutuluyor geriye sadece anılar kalıyor.
Bu yazının amacı birilerine sitem veya kendimizi hatırlatmak, davet almak falan değil.
Bugün geçtiğiniz yolları açanlara taş döşeyenlere biraz saygı ve vefa.
Sadece o kadar…
