MHP İstanbul Milletvekili Dr. Hayati Arkaz, HDP'li 3 belediyeye kayyım atanması kararının, terörle mücadelenin gereği olduğunu söyledi.
Silivri MHP'ye yeni üye katılım törenine dün katılan MHP İstanbul Milletvekili Dr. Hayati Arkaz, HDP'li Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınmalarını şöyle değerlendirdi: “Büyük bir kararlılıkla yürütülen terörle mücadelemiz hainlerin planlarını yerle bir etmeye devam ediyor. Terörle mücadele Cumhur İttifakı ruhuyla son hız devam etmektedir. Tek bir terörist kalmayıncaya kadar da devam edecektir” dedi.
HDP'li Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye Başkanları dün sabah görevden uzaklaştırıldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Başkanı Bedia Özgökçe Ertan görevden alındı. Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, belediye başkan vekili olarak görevlendirildi.
ARKAZ: TERÖRLE MÜCADELE KARARLILIĞININ ADI DEVLET BAHÇELİ
Gelişmeler hakkında MHP İlçe Başkanlığında değerlendirmede bulunan MHP İstanbul Milletvekili Dr. Hayati Arkaz, şunları söyledi: “Terör sadece kırsalda değil, ne yazık ki yerel hizmetlere kadar sızmış durumdadır. Bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkânları illegal amaçlar için kullanılmaktadır. Hatta bu belediyeler, ülkemizin diğer bölgelerinden ayrı bir yönetim modelinin parçası haline getirilmeye çalışılmaktadır. Bu durum Anayasamızın “ülkemizin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” içerikli 3. maddesine açıkça aykırıdır. Halkın oylarıyla Belediye Başkanı seçilenler bölücü terör örgütü yöneticilerinin talimatları doğrultusunda hareket ediyorsa, terör örgütüne katılımın azalması nedeniyle, örgüte katılımın desteklenmesi için terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlarda etkisiz hale getirilen PKK'lı teröristlerin yakınlarına iş imkânı ve ailelerine maddi destek sağlanıyorsa, vatan uğruna can vermiş şehit yakınlarına mobbing uygulanıyor, görev yerleri değiştiriliyor, işten çıkarılıyorsa, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için hizmet üretmek yerine; Devletimizin bölünmez bütünlüğüne kastediliyorsa, teröristlerin cenazelerine katılarak mezarları ziyaret ediliyor, alenen destek veriliyorsa, belediyenin araçları terör örgütlerinin hizmetine sunuluyorsa, belediyenin kasası teröre maddi kaynak haline getiriliyorsa bu belediyelere kayyım atanmayacak da ne yapılacak? Durum adli ve idari soruşturmalar ile tespit edilmiş, belediye başkanları olması gerektiği gibi görevden uzaklaştırılmıştır. İşte bu mücadeleler sayesinde, devletin tüm birimlerinin yoğun mücadelesiyle terör örgütlerine katılım son 30 yılın en alt seviyesine inmiştir. Bu terörle mücadele kararlılığı sayesinde yurt içindeki terörist sayısı 1800-2000'li rakamlardan 600'lü rakamlara kadar geriledi. Bahsettiğimiz bu istatistikler;
Hendek siyasetinin bitirilmesinin, sözde barış süreci yanlışından dönülmesinin sonucudur. Yadsınamayacak bir gerçek de şudur ki; terörle müzakere değil mücadele edileceğini devletin tüm yönetim kademelerine işleyen, terörle mücadelenin baş mimarı, kararlılığın dik duruşun sembolü, terörle mücadelede tavizi affetmeyen liderimiz Devlet Bahçeli'dir. Çözüm sürecini bitiren Devlet Bahçeli kararlılığıdır. Hendekleri yerle bir eden Devlet Bahçeli duruşudur. Terörle mücadele Cumhur İttifakı ruhuyla son hız devam etmektedir. Tek bir terörist kalmayıncaya kadar da devam edecektir.”
Renginar SALİ
