Çocukluğumdan beri güzel kokan şeyler beni büyülemiş ve etkisi altına almıştır. Kokuların gücünü önce kendi çocuk dünyamda, sonra büyüdükçe yetişkinlerin üzerinde keşfettim ve yolum beni aromaterapiye çıkardı. Günümüzde “Aromaterapi” adını her yerde duyuyoruz; mumları, vücut ürünlerini biliyoruz.
GERÇEK ANLAMIYLA NEDİR AROMATERAPİ?
Aromatik bitkiler yani ağaçlar, bitkiler, meyveler, kökler, çalılar vs kokusunu veren tüm bitki gruplarından buhar distilasyonu metodu ile elde ettiğimiz ve uçucu yağ olarak adlandırdığımız bu yağların insanın fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığı için kullanılmasına “Aromaterapi” diyoruz.
Bu arada aromaterapi öz yağlarına, ‘uçucu' veya ‘esansiyel' yağlar da deniyor. Aromaterapi öz yağlarının izini sürersek en eski kalıntı olan Çatalhöyük'de bile taş kapların içerisinde ezilmiş aromatik bitkilere rastlamak mümkün. Araştırmacılar su ve yağ karıştırıldığını söylüyorlar. Ama en net bilgi Antik Mısır'a ait. Örneğin mumyalama işleminde kullanılan sedir ağacı yağı dünyanın en eski aromatik tedavilerinden bir tanesi. Antik çağlarda insanoğlu yaralandığında doğaya yöneliyordu. Modern tıp aslında insanoğlunun doğadaki bitkileri kendi şifası ile kullanmasından doğdu.
PEKİ, NASIL KULLANMIŞ İNSANOĞLU?
İlk başta tohum ve çiçekleri ezerek suların içerisine koymuş ve güzel koktuğunu fark etmiş, sonra yağların içerisine koymuş. En son olarak da ismini kimyacı olan Maria'dan alan benmari yöntemi ile yapmayı denemiş. Ancak asıl aromaterapi yağlarını, değerli İslam bilgini İbn-i Sina'nın 14. y.y.'da imbiği (distilasyonu) keşfetmesiyle birlikte kolaylıkla yağları ayırarak elde etmişiz.
O zamanlar her türlü sağlık probleminde kullanılan aromaterapi öz yağları günümüzde masajda, solunum yoluyla, mekân kokulandırmada, banyolarda ve kremlerde kullanılıyor. Bana göre aromaterapi hayatın, yaratıcının ve doğanın kendi mucizesi.
Aromaterapi öz yağları, hastalık semptomlarını gidermek için laboratuvarda yaratılmış sıradan bir ilaç gibi tek boyutta çalışmaz. Bir rahatsızlığın tedavisinde kullandığınız herhangi bir yağ tek başına, zihinsel, ruhsal ve bedensel boyutta çalışır. Zihinsel boyutta; başta stres, depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklarda etkilidir. Fiziksel boyutta cilt problemlerinde, kadın hastalıkları, ağrılarda, kas-kemik ve eklem rahatsızlıklarında, baş ağrısı, solunum yolları rahatsızlıkları gibi aslında sayısız bedensel rahatsızlığın tedavisinde kullanılır. Ruhsal boyutta ise uykudan özgüven eksikliğine, aşk acısından konsantrasyon arttırmaya kadar pek çok durumu dengelemekte yardımcıdır. Aromaterapinin gerçek sağlığa ve her türlü dengeye giden yolda iyi bir rehber olduğuna inanıyorum.
Canlanma veya sakinleşme, içe dönme veya enerji toplama gibi farklı rahatlama ritüelleri veya arınmak istediğimizde aromaterapiyi rahatlıkla kullanabiliriz. Aromaterapi dünyasına olan yolculuğumuzda, bir aromaterapist olarak, bunu hayatımızda nerelerde ve nasıl kullanabileceğimizi, mucizelerinden nasıl faydalanabileceğimizi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Aromaterapide kullandığımız öz yağlar özellikle sinir sistemi üzerinde farklı etkilerinden dolayı zihinsel boyutta yatıştırıcı, rahatlatıcı, zindeleştirici etkiye sahiptir. Koku alma duyumuz hayattaki en önemli duyularımızdan biridir ve beynimizin duygu, hafıza ve yaratıcılığını etkileyen kısmında yer alır. Bu duyu 24 saat boyunca çalışır ve hiçbir zaman “kapatılamayan” tek duyudur. Yiyeceğimizin, bir ortamın iyi ya da kötü olduğunu anında kokusunu alarak değerlendiririz.
Koku duyumuz, günlük duygularımızın yüzde 75'ini etkiler ve hafızada önemli bir rol oynar. İnsan, 10 binin üzerinde koku molekülünü birbirinden ayırt edebilir. Bu koku molekülleri, solunumla burnumuzun içine girer ve koku reseptörleriyle etkileşime geçer. Bir öz yağı kokladığımızda burnumuz tarafından algılanan aroma beynimizdeki hafıza ve duyguları kontrol eden sistemin dışında iştah, sinir sistemi, vücut sıcaklığı, stres seviyesi ve konsantrasyonu etkileyen hormonların salgılanmasını kontrol eden hipofiz bezi ve hipotalamus alanı ile bağlantılıdır. Kokladığımız kokuyla ruhsal durumumuzu, hafızamızı, duygularımızı dengeleyebildiğimiz gibi eş seçimimizi bile yapıyoruz
Aromaterapide kullandığımız öz yağlar, kimyasal yapılarıyla ilaç bilimi ile etkileşimdedirler. Çünkü kullanılan tüm hammaddelerin ataları bu bitkilerdir. Laboratuvarda yaratılmış bir antibiyotik içeriğinden 10 kat fazla kompleks yapısı nedeniyle bakterilerin bağışıklık kazanamadığı bir öz yağın aynı zamanda uykuya dalmayı kolaylaştırdığı gibi, nörolojik dengeleme sağladığı için boyun ağrılarını da nasıl giderdiğini anlamak ve açıklamakta hâlâ zorlanıyor bilim dünyası..
Kokuların enerjisiyle dolu mutlu bir hafta sonu olsun.
Sevgiler...
