Sabahları Çarşıyı arşınlarken burnunuza kaçak göçek gelen ıhlamur kokusunun izlerini takip edince iki, ürkek ağaç ve iki yorgun çınar dışında yığınla beton ve bina görürsünüz… Seller, afetler azimle bizi yeşili yok etmekten yıldırmıyor ve döndürmüyorsa göklerin yapacağı bir şey yok!
Toprağı silme beton altına gömmekten de vazgeçelim…
Yoğun yağışlardan zarar gören herkese geçmiş olsun!
KANUNSUZLUK YOLU!
Salgın sonrası rezidans tercihlerinin yerini çiftlik evleri aldı, yılların kazandırdığı kronik rahatsızlıkların telafisi olabildiğince doğal yaşama dönmek oldu. Durum böyleyken kentten kaçış başladı, köylerde tarla ve taşınmaz fiyatları yükseldi, hazire arazilerine usulsüzce konmak iyice iştah kabartan bir hal aldı.
Başkan beyin kaçaklarla mücadele kararlılığı toplumumuzda baş gösteren yanlış ve kangrene dönüşen usulsüzlük yaklaşımını ortadan kaldırır mı bilinmez de oldukça zor bir işe soyunduğu tartışma götürmez. Değil kendinden önceki yönetimlerin ve üstlerinin (bakanlık, İBB vs) dahi baş edemediği mücadelede bir ilçe belediye başkanı bir başına ne kadar yol alır zaman içinde göreceğiz. Trene binişinden Volkan Yılmaz'ın demir ile münasebetin hepimiz çözdük sanıyorum. En azından sonu ceza da olsa ödül de elinden geleni ve üzerine düşeni yapıyor.
Üretim alanlarımıza yönelik hoyrat saldırının faturasını şimdiki nesil yine yüksek de olsa ödüyor ama gelecekte hesap durumu telafisiz olabilir.
Kanun ve kurulların altından, üstünden, sağında solundan dolanmak yerine adam akıllı uygulasak, uygulamayanlara yönelik de af üstüne af çıkarmasak! Af edilme ihtimali resmen yasak ve kanunları çiğnemeye kesintisiz teşvik misali.
Gidecek başka bir yerimiz yok ‘yangının' dumanı sınır tanımaz, herkesi etkiler. Ormanları yak bina yap, tarım alanlarını parçala yapı yap! Ciğerimiz bitmiş, nefes alamaz duruma gelmişiz 10 yılda bitmesi dert olmayan hastaneleri iki ayda yapar durumda ama her zamankinden daha çok canımız ve sağlığımız hususunda endişeliyiz! Hayatta kalmanın kuralı basit, toprağı koru, yeşili yok etme! Bir de çevreyi kirletmemek tabi; toprak ile yeşilin kıymetini bilen yere çiklet ambalajı bile atmaz!
Bazı yollar çok sakıncalı ve bildiğiniz son; ölüm... Dünyaya geldikten sonra gitmemeye çare yok, sonsuza kadar kalmak isteyen kim var bilmiyorum ama gelmişken sağlıklı yaşam sürdürmek herkesin istediğidir. Çevrenin zarar gördüğü yerde insan sağlıklı yaşayamaz.