Sevginar Sali

Asıl Özür


8 Mart'ı yazmak şart…
Kadınlara dair yeni bir şey söylemek hem zor, hem kolay…

8 Mart ya sabahtan akşama kadar dikkat ettim, günümü kutlamak için arayanlar hep kadınlar…
Öğle saatlerinde arayıp sitem etmemek için kendini zor tutan ilçe büyüğümüzün sorguladığı şeyin yanıtını da sonradan buldum. O kadar laf söyledi bir kutlamayı akıl edemedi… Sizi sıkıntı duyduğunuz arkadaştan farklı konuma taşıyan konu bu ince çizgi olabilir mi…

Bazı konular vardır hakkını vermemek bana çok ağır gelir. Çalan telefonun diğer ucunda Bahar (Turan) Hanımefendi, "Sevginarcığım 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum" diyor. Valla isterseniz yanlış anlayın ama kendim bile gösteremediğim zarafeti başkalarında görünce hayranlık duymadan kendimi alamıyorum. Biz bu kadar iyi niyetli ve temiz yürekli insana ne yaptık peki?! Canını okuduk! Belki de biz kötü niyetli ve çirkin yürekli insanlarla karşı karşıya kalmayı hak ediyoruz. Ya da insani ilişkiden uzak sadece formalite icabı münasebetleri!?
"Hııı demek ki, Esma Işıklar Sevginar'ı aramamış. Buna alınmış" gibi saçma seviyeye yazdıklarımı indirgeyen zihniyet yazının devamını okumakla hiç vakit kaybetmesin! Rica edeceğim… Ayrıca Esma Işıklar, kendinden önceki örneklere bakarak, Silivri'den ve insanlarından 'kaçıp kendini kurtarsın'... En iyisini yapar! Yoksa onun da canını okuruz! Geç de kalmış olabilir!?

Bu yıl 8 Mart'ta bir Silivrili olarak bizi yönetmeye kalkışan ve insanların eşlerinden çaldığımız hayatlar, talan ettiğimiz yaşamları için özür diliyorum. Ne işe yarar inanın bilmiyorum. Sizden asıl özrü dilemesi gerekenler düşünsün onu da!

İyi duygusalığa bağladım… Dönelim asıl meselemize…

İnsani ilişki nasıl kurulur…
Aslan sosyal demokratların, soğuk, duygusuz ve eşitliğin arkasına sığdırdıkları duruşuna AKP'lilerin düğün, cenaze, özel günler takibini tercih edemeyeceğim…

Belediye Başkanımız, 8 Mart'ı kutlarken gerçekten kadının her alanda etkin varlığını önemsediğini hissettiremiyor. Sarf ettiği süslü laflarla vazifesini savdığını düşünme yanılgısı içinde... O söyledi ekibi gerekeni yapsa yine sorun olmaz...
O kadar çok konuşmak yerine biraz incelik nelere kadir olur oysa ki! Başkan düşünmedi, düşünemedi Halkla, Basınla ilişkilerini sağlayanlar da kendilerine yöneltilen eleştirileri haklı çıkartma gayretinden taviz vermeme kararlılığını sürdürüyor… Başkan Yardımcısı Elif Uzun, Başkanından karanfilini alırken ne kadar da mutlu; "Başkanım biz zaten aynı yola baş koymuşuz, gel bu çiçeği birlikte sokaktaki bir vatandaşa verelim de onun gönlü de bizden yana olsun!" fikri aklının ucundan bile geçmiyor. Çiçeğini alıp, kapısını kapatıyor…
Sevgili Başkanımız, partisinin düzenlediği kutlamaya katılan kadınlara karanfil dağıttığı gerekçesiyle eleştirilerimi geçersiz kılmaya kalkmaz inşallah. Yoksa hatırlatmak zorunda kalırım Silivri'nin Belediye Başkanı olduğunu, CHP'nin değil. Eşitlik ilkesi!

Neyse… Bunlar yöneltilen bir sorunun yanıt bulması için örnekti… Ama her sorunun cevabını bildiğini sananlara bir şey ifade edeceğini sanmıyorum…
Madem soruldu ben yine de, bir şeyi değiştirmeyeceğini, hatta yanlış olarak gördüğüm eylem ve kişilere bunun üzerine daha da sıkı sıkıya sahip çıkılacağını bilerek, cevap vereyim…

CHP Silivri İlçe Örgütü'nün organizasyonuna Meltem Arıkan'ı davet eden aklı tebrik edeyim ayrıca… Senede bir gün de olsa erkeklerin yüzüne olmasa da haklarında kadına bakış açısıyla ilgili gerçeği haykırdığı için.

Ve kadın, çalışan, emek veren deyince benim aklıma çok şükür ki pek çok isim geliyor ama birinin yeri çok ayrı. Ona, duruşuna duyduğum hayranlık, belki de bir kadın olarak örnek aldığım kudreti; Güler Sarıbekir... Keşke lafını hiç sevmiyorum... Bu cümlenin başını en doğru ifade eden kelime o olmakla birlikte yine de umut olsun; İnşallah bütün kadınlar sizin kadar güçlü ve dik durabilecek güce sahip olsun hayatta...

TABAKOĞLU ÇOK ŞANSLI,
ÖZKÖK ÇOK ŞANSSIZ
EREN, KURBAN MI, KURNAZ MI
KARAR VEREMEDİM!
Silivrili esnaf ve sanatkarlar Pazar günü seçimini yaptı.
Muammer Eren'in yayınladığı anket Ali Tabakoğlu'na öyle beklemediği bir zafer getirdi ki kendisi ve yönetimi de dahil olmak üzere hüngür hüngür ağladılar.
Açıklanan sonuçla bir anket yoktu… Yapılan açıklama ile tek dert kararsızları olabildiğince Eren'e olmadı Tabakoğlu'na yönlendirmek… Anket oyunu sonuç verdi Özkök'e kaybettirdi…
AKP, Muammer Eren de bu seçimi alamayacağını zaten biliyordu, Özkök yerine Tabakoğlu'nun kalmasını istedi diye anlıyorum ben. Yoksa bunun bir açıklaması yok. Yani Tabakoğlu, ikinci kez Başkanlığa AKP'nin desteğiyle seçildi. Çok şanslı, çoook…
Özkök ise tutamadığı dilinin kurbanı aynı zamanda.
Muammer Eren ne yaptı tüm bu karmaşada olup bitenin farkındaysa tecrübe, siyasi istikbali için yatırım kazandı, AKP'ye sadık biri olduğunu kanıtladı… Yok farkında değilse fena halde kullanıldı…
Sonuç itibariyle kazananı kutlamak gerek: Ali Tabakoğlu ve yönetimi de bunu ziyadesiyle hak etti.

YORUM YAP